Biri velileri uyarmalı -4- Çözüm
Bu yazının önünde üç bölüm kaleme alındı ve yayınlandı. İlk bölümde problemi ve nedenlerini tanımladık, ikincisinde yeteneği anlattık ve üçüncü bölümde TSF tarafından yapılan aldatmacaya örnek verdik. Bu bölümde velilere mesajım ne yapmaları gerektiği hususunda. Sıra çözümde…
Çözüm gerçeklerle yüzleşmek!
Üçüncü bölümün sonunda linklerini verdiğim bağlantıları velilerimizin tekrar tekrar okumasını ve düşünmesini öneriyorum. TSF Başkanlığına Kasım 2016 tarihinde tekrar atanan Gülkız Tulay, bilgi ve deneyim olarak yetersiz olduğundan, sorunları dinleyerek, nesnel yaklaşımlarla çözümler bulma konusunda iradeye ve tarafsızlığa uymadığından, problem o gün nasıl görünebiliyorsa, bugün de aynı şekilde görünüyor.
Kıymetli veliler, siz bu satrancın üzerine çöken kişilerin gideceğinden emin olabilirsiniz.
Yapmanız gerekenleri yazmak kolay yapmak zor, ama yapılabilir.
- Çocuğunuza satrancın yüksek ahlaki değerlerini kazandırın. “Gördüklerimiz, izlediklerimiz nasıl oluyor o zaman?” diye düşünmeyin. Gördüğünüz ahlaki yanlışları icra edenler satranççı değil çoğunlukla. Satranççı, iyi satranççı ahlaki değerlere sahiptir.
- Gerçekle yüzleştirin. Örneğin bir yarışmada iki rakipten zayıf olanla eşlendirilirse sevinmeyin, kuvvetli olanla eşlendirildiğinde mutlu olun. Çünkü nihayetinde gerçek neyse eninde sonunda ortaya çıkar. Kuvvetlli rakiple oynanmadan iyi olunmaz. Satrançta tesadüf sadece kötü bir federasyondur, tahtada olmaz. Yaşam boyunca zayıf rakiplerle oynamayacağına emin olabilirsiniz çocuğunuzun. Avrupa Okullar Şampiyonasını boş verin. Avrupa Yaş Grupları gibi gerçek Avrupa Şampiyonalarını seçin. Size Avrupa Okulları/Dünya Okulları referans veren herkesin bir eksiği olduğuna emin olabilirsiniz.
- En iyi antrenörle çalışın. Sıkışırsanız beni arayın! Samimiyim. Arayın beni, çocuğunuzun antrenörünün kalitesini sorun, size samimi düşüncemi belirteceğim. Bu bir sır olacak ve ücret de istemiyorum. En önemli olay iyi antrenördür. Biz sistemi dünyanın en iyi antrenörleriyle kurduk ve başardık. Alt yapının başına Mikhail Gurevich’i koyduk. Bence Dünya Satranç Tarihinde çocuk yetiştirmek üzere gelmiş, geçmiş en başarılı isimdir. Siz çevrede kendisini satranççı olarak tanıtıp, Mikhail Gurevich’e eleştiride bulunan şarlatanlara inanmayın. O satranççı eskileri, Mikhail Gurevich’le ilgili, Gülkız Tulay’ı doldurup sözleşmesinin bitirilmesine neden olurken, milli takım hocalığına 1500 ELO’su olan kendileri gibilerini önerdiler. O satranççı eskisi şarlatanlar, tahtada başaramadıklarını anlayınca ayakkabı üzerindeki boyanın tadıyla başarılı olma yöntemini seçtiler. Onlardan uzak durun. Bu tiplerin satrançta kendilerine yer bulamayınca mandala, akıl oyunları gibi başka alanları da denediğini, o alanlarda da bütün kapıların yüzlerinde kapandığını unutmayın. Hatta bunlardan birisi bir kitap yazmış, kitapta intihal yapmış ve hakkında davalar açılmış. Böyle bir kişinin size önerilerinin bir yararı olmaz. Gerçek bir hoca arıyorsanız, geçmişine bakın. Mikhail Gurevich, George Mohr, Adrian Michailsin, Efstratios Grivas gibi isimlerle çalışmış hocaları ya da ulaşabiliyorsanız doğrudan bu isimleri tercih edin. Eğitimin bozuğu işe yaramaz, yönetimin bozuğu gibi.
- Gerisi sabır ve zaman. Yetenek çocuğunuzda varsa, azimle ve iyi bir eğitimle yapamayacağı hiç bir şey yoktur. Bu federasyon gibi dünyanın en kötü yönetilen bir federasyona rağmen.
Çözüm sadece gerçekleri görebilmektir.
Kısa Notlar:
Cemil Can Ali Marandi büyük usta oldu.
Devrettiğimiz mükemmel mirasın en iyi sporcularından birisi de CC’ydi. CC, ailesinin olağanüstü desteğine rağmen, lise, üniversite eğitimi kaygıları, 2013’ten sonra tamamen desteğin kesilmesi, iyi antrenörlerin işine son verilmesi nedenleriyle, yani tamamen bu kötü yönetilen federasyon başkanının sorumlu olduğu nedenlerle bana göre çok geç büyük usta oldu. 19 yaşında! CC defalarca Avrupa Yaş Gruplarına Şampiyon olmuş bir sporcu. Bu konuda rekoru var. Altı kez şampiyon olmuş. Bu Avrupa Yaş Grupları, TSF Başkanı Gülkız Tulay’ın can simidi olarak sarıldığı Avrupa Okullar Şampiyonası aldatmacası değil. Gerçekten zor ve harbi bir Avrupa Şampiyonası. Aslında CC’nin şampiyon olduğu yarışmalarda ilk onda yer alan tüm sporcular neredeyse büyük usta oldu. CC onların arasında sona kalan. Ama CC, bu ülke satrancının yetiştirdiği en büyük yeteneklerden birisi. Bu gerçeği hiç bir sonuç değiştiremez. Bana göre, Can Yurtseven, Çetin Sel, CanArduman, Turhan Yılmaz, Suat Atalık, Hakan Erdoğan, Hasan Kılıçaslan gibi olağanüstü yeteneklerden birisidir. Onların geçmişte Avrupa Şampiyonu olamaması, büyük usta olamaması sonuçları, nasıl yeteneklerini benim gözümde etkilemiyorsa, CC, Vahap Şanal, Batuhan Daştan jenerasyonunun aldığı sonuçlar da yeteneklerini değiştirmez.
Belki bu üç sporcumuzdan sonraki jenerasyonu, alt yapı ile gençlik kuşağı arasında kaybetmiş olabiliriz. Gerçekleri söylemekte yarar görüyorum. Umuyorum yanılırım ama, 1998’den sonra doğan sporcularımızın büyük usta olması ancak ailelerinin desteğiyle mümkün olabilir. Çünkü TSF yönetimi bu konuda hep yanlış şeyleri yapıyor. Örnek mi? 2009 yılında Spordan Sorumlu Devlet Bakanının Başkanlık yaptığı yönetim kurulunda kabul ettiğimiz bir kararla Altın Çocuklar Projesini ilan ettik. Bu sporcularımıza büyük motivasyon oldu. O tarihe kadar tek bir büyük usta çıkartamamıza karşılık (2000-2009 arasında) arka arkaya büyük ustalarımız çıkmaya başladı. Gülkız Tulay yönetime geldiğinde burs ve ödül sistemini hemen yok etti. İlk aldığı karar budur! Altın Çocuklar Haberi
Sporda ödül başarının en büyük motivasyonudur. Kimse ödül ile zengin olmaz, ama özellikle küçük yaşlarda verilen iyi ödüller, sporcu yetiştirilmesinde ailenin elini rahatlatır.
CC’nin başarısı, tıpkı Batuhan, Vahap ve büyük usta olduğunda Mustafa Yılmaz da dahil olmak üzere 20 yaş altında alınan bir başarıdır. Bu çok önemlidir. Altın çocuklar projesine göre, bu başarıya 20.000 TL ödül verilmeliydi. 20.000 TL çok büyük bir para değil, ama örneğin Canan ve Cemil Ali Marandi çiftinin, Cemil Can’ın satranç kariyeri için harcadığı servete karşılık bir nebze de olsa çorbaya tuz olarak katkıda bulunabilirdi.
Gülkız Tulay’ın umurunda değil bu tür şeyler. Çünkü tek derdi bugün, yarını hiç düşünmüyor, yarın burada olmayacağı kesin. Başkanlıktan ayrıldığı ya da alındığı tarihten sonra, yazdırdığı sahte tarih değil, gerçeklerle anılacak.
Ben bu kötü koşullara rağmen, bu yönetimin desteği kesmesine rağmen büyük usta olmayı başaran CC’ye tebriklerimi sunuyorum.
Bugün 15 Temmuz!
Bir yıl önce bugün cumhuriyet tarihimizin en hain tezgahlarından birisi Türkiye’de uygulamaya konuluyordu. 250 şehit verdik. yüzlerce yaralı. Onlarca yıl haksız şekilde imtiyaz tanınan bir örgüt, hain emellerini, hain bir darbeyle uygulamaya koydu. İnsanımız bu darbe girişimini canıyla, kanıyla bedelini ödeyerek durdurmayı başardı.
Ama darbeden ders alamadık bana göre. Ben olaya satranç açısından bakıyorum. FETÖ darbe girişiminden önce TSF’nin yönetiminde bulunan ağbiler, ben 2 kez uyarana kadar görevden alınmadılar. 3ncü kez yazana kadar bu ülkeyi Avrupa Satranç Birliği Komisyonlarında temsil ettiler. Tüm FETÖ’cüler ya da federasyona bulaştırdıkları unsurlar, temizlendi mi federasyonda? Bu sorunun yanıtını ileride öğreneceğiz, benim kendime sakladığım bir yanıtım var.
Bu ağbiler eşlerinin yönetiminde üst düzey görevde olduğu Satrançla Büyüyorum Spor Kulübü Derneğini kurdular. Bu Derneğin Yönetiminde TSF Başkanına çok yakın kişiler de vardı. Ankara il temsilcisi vardı.
Başbakanlık Tanıtma Fonu Genel Sekreterliğinden proje adı altında büyük kaynaklar bu derneğe transfer edildi. Bu kararı onaylayan Başbakanlık Tanıtma Fonu Genel Sekreteri aynı zamanda TSF yönetiminde görev yapmış birisiydi.
TSF ile SBSKD arasında imzalanan protokol derneğin federasyona bir kuruş ödemeden, TSF’nin satranç takımı kalıplarını (altlarında www.tsf.org.tr yazıyor) kullanmasını sağlıyordu. Hadi biriniz gidin “bağışlayacağım takımları, ben de bu kalıpları kullanayım” deyin bakalım, size veriyorlar mı? Bitmedi dağıtılan takımlar elinize aldığınızda leş gibi kokuyordu.
Bana göre büyük bir kaynak heba edildi. Derneğin FETÖ’yle bağlantısı var mıydı? Yönetiminde görev alan kişilerin 15 Temmuz 2016’dan sonra TSF’deki görevlerinin sona erdirilmesi, kaynak sağlayan Tanıtma Fonu Genel Sekreterinin Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulundan bu tarihten sonra istifa ettirilmesi dikkat çekici.
Derneğin bir adresi olmaması, bir telefonu olmaması, nerede olduğunun bilinmemesi dikkat çekici. Derneğin denetleme kurulundaki isimler de çok manidar.
Midemizi bulandıran daha çok şey var bu işlerde.
Ben bugün, yani 15 Temmuz 2017 günü, TSF’nin Türkiye Kulüpler Şampiyonası ödül töreninde bir saygı duruşu bekliyorum.
Bu saygı duruşundan önce konuşma da bekliyorum. Umarım bir video olur seyrederiz bu konuşmaları.
Herkes elini vicdanına koyup bu belaya kimlerin sebep olduğunu, sebep olanların bugün nerede olduğunu bir düşünsün.
Umuyorum cumhuriyetimiz bir daha böyle bir belayı yaşamaz.
FETÖ’ye lanet olsun! Ülkemize geçmiş olsun.
Şehitlerimize rahmet ailelerine ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.