Velilerden topla, Yönetime harca!

Share Button

TSF’de çok fazla değişen bir şey yok. Kötü olan her şey aynı…

Şimdi hep birlikte önümüzdeki hafta Antalya’da düzenlenecek olan iki yarışmada bu durumu tekrar göreceğiz.

Konaklama fiyatları fahiş düzeyde! Ülkemizde turizm maalesef bitmiş durumda. Hain terörün arka arkaya bombalama eylemleri, Reina katliamı gibi, 35 kişinin acımasızca öldürüldüğü insanlık dışı toplu cinayetler, dünyanın en güzel ülkelerinden birisi olan Türkiye’ye gelen turist sayısını olumsuz etkiliyor.

Doğal olarak, dünyanın en önemli turizm merkezlerinden birisi olan, 640 kilometrelik sahili boyunca yüzlerce 5 yıldızlı 6 yıldızlı otelle bir turizm fabrikası olan Antalya da, bu durumdan olumsuz etkileniyor.

Antalya havalimanı dış hatlar terminali kapatıldı, iç hatlar terminali hem iç hem de dış hatlar için kullanılıyor. Durum bu kadar vahim. Oteller kan ağlıyor. Yerli yabancı her turist için devlet ve oteller inanılmaz gayret sarf ediyor. Durum böyle!

Ama ne oluyor? TSF konaklama fiyatlarını yine artırıyor. Durmadan artırıyor! Enflasyonun üzerinde artırıyor.

Gülkız Tulay iyi bir yönetici değil! Yönetmesini bilmiyor! Plansız! Programsız! Danışmanlık almak istemiyor! Kendisine methiyeler düzen Yalova temsilcisi gibi kişileri göreve getirirken, iyi niyetle eleştiren gerçek satranççıları uzaklaştırıyor. Eleştirilere tahammülü yok! Balık da baştan kokuyor.

Başkanı böyle olan federasyonun yönetimi de zayıf kalıyor. Aldığı kararlar da fecaat oluyor.

Bunları göre bazı kişiler yok mu, var kuşkusuz. Onlar da, “adam ya sende bana ne, yerim, içerim yatarım, keyfime bakarım” durumunda… Bakın benim eski dostlarıma Antep’ten, Ankara’dan…

Kötü yönetim deyince açalım biraz…

TSF İhaleye çıkıyor, çok geç çıkıyor! Açtığı ihalede istediği koşullar o kadar garip kriterlerde ki, ihaleye katılan firmaları elemek zorunda kalıyor. Hani “bunda da kötü niyet var mı?” diye soruyorsanız, yanıt vermiyorum.

İhaleyi, 7 Kasım 2016 tarihinde yapılan genel kurul sonrasında açıyor ihale. Gülkız Tulay başkanlığa atandığı bu genel kurulu bekliyor, çünkü ihaleyi daha önce yapıp, konaklama fiyatlarını ilan etmesi durumunda gelecek eleştirileri istemiyor. Oysa eğer haklıysan verdiğin kararda önünde duracaksın. Eğer haklıysan!?

Sonuç ne oluyor? İhale iptal edilince otel bulamıyor Gülkız Tulay, ardından apar topar inanılmaz kötü bir karar alıyor.

Satrancın içinde olan, bırakın satranç oynamayı, yetenekli çocukların velisi olan, yaşamında bir kulüple bu organizasyona en az bir kez sporcu götüren, aklı selim hiç bir kişinin alamayacağı bir karara imza atıyor.

Türkiye Yıldızlar Şampiyonasını ve Türkiye Küçükler Şampiyonasını aralarında bir saat ulaşım mesafesi olan iki farklı beldede düzenliyor.

Ama camiada öyle bir kontrol var ki, satrançla değil sosyal medya kontrolüyle uğraşan il temsilcileri, eski il temsilcisi yeni asbaşkanları, ilgili kurul başkanları hemen çalışmaya başlıyor. Herkes tek tek aranıp ikna edilmeye çalışılıyor. Oysa bu kadar satrançla ilgisiz, yanlış, gereksiz şeyler yerine; verilmesi gereken ve en kolay olan yönetsel kararı alsalar sorun kalmayacak. Türkiye Yıldızları okullar kapandıktan sonra düzenleseler, TEOG ve üniversite sınavı için gece gündüz çalışan çocukları göz önüne alsalar, sorunun bu kısmı kendiliğinden çözülecek.

Ama olur mu?

O zaman fahiş konaklama fiyatlarıyla satılacak odalar satılmayacak. Daha az gelir elde edilecek.

Olmaz…

Sonuç ne oluyor? Fahiş fiyatlar bir kenara, “iki kardeşten birisi Belek’te birisi Antalya’da nasıl yarışacak?”, “Bir antrenör; Yıldızlar ve Küçüklerde bulunan iki sporcusuna nasıl bölünecek?” sorunu karşımıza çıkıyor.

Fahiş Oda fiyatları

Oda fiyatları 2013’ten 2017’ye kadar her yıl olduğu gibi bu yıl da uçtu.

Gülkız Tulay’ın ne yapmak istediğini anlamak zor. Ancak, elde edilen bu kaynakların satranca kullanılmadığı açık.

Bizim dönemimizde son derece makul ve mantıklı olan oda fiyatlarının nasıl fahiş şekilde arttığı aşağıda bulunan tablodan görülebilir.

Kulağıma gelmiyor değil! Satrancın dedikodu mekanizmaları yine çalışıyor, kendilerine yönelik eleştirileri yanıtlamak yerine algı operasyonlarıyla “eskiden de böyleydi” diye söylemlerde bulunuyor. Hiç bir zaman böyle değildi.

Bizim dönemimizde böyle fahiş, akıllara ziyan fiyatlar yoktu. Üstelik turizmin bu kadar bitik olduğu bir dönem yoktu. Üstelik bizim dönemimizde elde edilen her kuruş satranca harcanıyordu. Yetenekli, başarılı sporculara burs veriliyordu. Kadın satrancı için turnuvalar düzenleniyordu. Sürekli kamplar yapılıyordu. Uluslararası organizasyonlar ülkemizde düzenleniyordu. Çocuklarımız deneyim kazanıyordu. Altyapıdan müthiş yetenekler çıkıyordu. Kitap basıyordu federasyon bu kaynaklarla. Web sitelerinde satranç için uygulamalar geliştiriyordu.

Şimdi ne yapılıyor? Ne yapılmıyor?

Satranç adına yapılan tek olumlu bir şey yok. Yapılan her şey oy hesabı için yapılıyor! Ben böyle görüyorum, tek tek kanıtlarım.

Yönetim kurulu üyeleri hangi içkiden içecek, onu düşünüyordu daha önce. Eleştiri yaptığımızda utanmadan tehdit ediyorlardı bizi. 25 Mayıs 2016 tarihli “La Dolce Vita” başlıklı yazım ve yazıma karşılık aşağıda aldığım mesajı yayınladığım  “Seviyesiz Tehditler” başlıklı yazımdan sonra TSF’den ne özür ne de istifa gelmişti. Bazıları için utanmamanın sınırı yok! Sizce bu kez farklı bir şey olacak mı? TSF Başkanı tüm yönetimini götürecek Antalya’ya, kurul başkanları ve il temsilcileri de dahil bir çok kişi ağırlanacak. Kimin parasıyla? Sporcunun ve velinin parasıyla.

Yüreği var mı bu yönetimin? Yayınlasınlar görelim, son dört yılın küçükler ve yıldızlar birinciliğinde otellerde hangi görevliler kalmış? 2016’da ben eleştirince başkanın eşi ve akrabalarının masrafları kendileri tarafından ödenmişti. Bu yıl da takipçisi olacağım.

Özetle satranç sporcuları, onların velileri; yani gerçek satranç unsurları üretiyor, üretilen kaynağı satrançla doğrudan ilgisi olduğunu söyleyemeyeceğimiz yönetim, kurullar, temsilciler ve ilgisiz kişilerin konaklamasına kullanılıyor.

Masraf ne kadar?

Bir kaç senaryo düşünelim. Bakalım bu farklı senaryolarda ne kadar ücret ödenecek?

6 gün kalacak gelenler.

İLK ALTERNATİF EN UCUZU: Anne – çocuk

Bir anne ve çocuğun birlikte bu şampiyonaya katıldığını düşünelim. Üstelik ucuz olan olsun. Belek Yıldızlar.

bu durumda maliyet şöyle oluyor:

a) Konaklama:

Anne (6×135 TL=810 TL

Çocuk (6×110 TL =660 TL)

Toplam konaklama= 1410 TL

b) Ulaşım:

Ulaşımın merkezi bir yerden ve otobüsle olduğunu düşünelim. Biliyoruz ki medeni olan uçak ama en ucuz yöntemi arıyoruz.

Ankara’dan olsun, ülkenin en merkezi noktası.

Bu durumunda 2 kişi x 65 TL x 2 yön = 260 TL olacak.

Antalya – Belek = 2 x 10 TL x 2 yön = 40 TL olacak

c) Cep harçlığı:

Bu çocuk anneyle beraber gelecek, yolda yemek yiyecek, bir şeyler canı çekecek. Ben yine en az olsun diye toplam 200 TL koydum.

Yani en iyi olasılıkla, en ucuz alternatifle bu iki kişilik katılımın bedeli, 1410TL + 300 TL + 200 TL olacak. 1910 TL

İyi bir memur maaşı!

Daha olası bir alternatif:

Anne, baba, çocuk üç kişilik aile

a) Konaklama:

Anne-baba (2x6x135 TL=1620 TL

Çocuk (6×110 TL =660 TL)

Toplam konaklama= 2080 TL

b) Ulaşım:

Ulaşımın merkezi bir yerden ve otobüsle olduğunu düşünelim. Biliyoruz ki medeni olan uçak ama en ucuz yöntemi arıyoruz.

Ankara’dan olsun, ülkenin en merkezi noktası.

Bu durumunda 3 kişi x 65 TL x 2 yön = 390 TL olacak.

Antalya – Belek = 3 x 10 TL x 2 yön = 60 TL olacak

c) Cep harçlığı:

Ben yine en az olsun diye toplam 300 TL koydum.

Yani en iyi olasılıkla, en ucuz alternatifle bu iki kişilik katılımın bedeli, 2080TL + 450 TL + 300 TL olacak. 2830 TL

Çok iyi bir memur maaşı!

Bu durum 4 kişilik bir ailenin küçüklere katılması durumunda 5.000 TL’yi geçecek.

Antrenör yok!

Uçak yok!

Dışarıda konaklasalar sporcunun ödemesi gereken para 150 TL, bölün altıya günde 25 TL!

Pes doğrusu. Söylenecek bir şey yok!

Gülkız Tulay, yurt dışına oğlunu görevli olarak gönderirken, harcırahına kadar ödüyor. İhtiyacı olmadığı halde.

Kaynaklar işte buralardan geliyor.

Şimdi merak ediyorum, zamanında bize eleştiride bulunan, otel fiyatları yüksek diyen ve saygı duyup eleştirilerini, tek tek yanıtladığımız o lüzumsuz adamlar nerede?

Bu duyarsız, umursamaz yönetime karşı neden eleştiride bulunmuyorlar?

Nasıl düzelir bu durum?

Satranççı bir yönetim gelirse, Gülkız Tulay ve gereksiz ekibi çekip giderse düzelir.

Tüm veliler, satranççılar bir araya gelip, bu satrançla ilgisi olmayan yönetimi gönderirlerse düzelir.

Neden olmuyor? Herkes kendi çıkarını düşünüyor.

Güneydoğu bölgesinde satrancın merkezi olan bir ilimiz, bu yanlışlara sessiz kalıp yönetime bir üye veriyorum diye susuyor. Yanlışı yok etmek yerine yanlıştan nema elde etmek için susuyor.

Eski bir satranççı; kitabı, derneği, ücreti artacak diye göz yumuyor.

Bazı il temsilcileri ailesi ağırlanıyor diye, bazıları oğulları ya da kızları hakem yapılıyor diye, bazıları kendi kulüpleri ildeki diğer kulübe karşı avantajlı diye susuyor.

Sorun hem yönetme kabiliyetinde hem de satranç sevgisi eksikliğinde…

Sorun satranççıların değil, satrançla ilgisi olmayanların oy kullanmasında.

Bakalım neler olacak Küçükler ve Yıldızlar’da…

İzliyor olacağız…

Share Button