Al birini vur ötekine…
Seçimler şüpheli kararlar ile TSF tarafından başlatılırken, adaylar da ortaya çıkıyor. Henüz Gülkız Tulay tarafından kimin aday olacağı belli değil. Ben dört yılda Türkiye Satrancını 20 yıl geriye götüren Gülkız Tulay’ın maalesef tekrar aday olacağını düşünüyorum. İstemiyorum, olmaması gerekir diye düşünüyorum, ama tahmin ediyorum. İnsan bu kadar başarısız olur da neden tekrar aday olur akıl alır gibi değil.
Bir diğer aday da Abidin Ünal oluyor… Abidin benim dönemimde 8 yıl (2004-2012) ve Gülkız Tulay döneminde 2 yıl Teknik Kurul Başkanlığını yapan, satranççı, aynı yaşta ve çocukluktan bu yana dost olduğum bir arkadaşımdır. Ama dostluk başka, federasyon başkanlığı başka. Arkadaş kalkıyor aday oluyor ama program plan yok. Bir web sitesinden söz ediyor, sitenin adı yok. Benim bir oyum var, bana fikrimi soracak başka delegeler de var. Ben bunlar nasıl aday merak ediyorum. Umarım tavşan aday değildir. Abidin neden Teknik Kurul Başkanlığından istifa etti? Neden açıklamıyor acaba?
Umarım Abidin Ünal, bir an önce programını, web sitesini açar, ekibindeki insanlardan söz eder.
Bu arada çevrede konuşulanlar kulağıma geliyor. Duyuyorum: “İkisinin de; Ali Nihat’ın da Gülkız’ın da yaptıkları arasında doğru ve yanlış olan şeyler vardı…” denildiğini… Bırak sen onları benim yanlışımı yüzüme söyleyebiliyordun! Hadi söylesene çıkıp 2 yılda yaşadıklarını Teknik Kurulda… Söylemiyorsan “ikisinin de…” diye başlamayacaksın cümleye Abidin…
İnanılır gibi değil, o kadar çirkin ki bu cümle, Abidin Ünal’a yakıştıramadım. Kuşkusuz herkesin yaptığı iyi kötü şey vardır. Ama benim 1000 kararımdan belki 10’u belki 20’si yanlıştır. Brisi bana çıksın Gülkız Tulay’ın aldığı bir tek doğru kararı söylesin. Yaptığı tek bir doğru şeyi söylesin. Baştan sona, A’dan Z’ye, a1’den h8’e kadar, nereden bakarsan bak SIFIR!
Abidin’e hiç yakıştırmadım bu karşılaştırmayı… Çok bozuldum asla unutmayacağım… Yine de hayırlı olsun diyorum. Belki de, bana olan tepkiler nedeniyle bu sözleri etrafta sarf ediyordur. Ama işte söz havada kalmıyor, bir yerlerde yazıya dönüyor. Umarım başarılı olur beni utandırır.
Başka aday çıkar mı? Bence çıkmalı… Yoksa ehveni-şer diye oy vermek zorunda kalacağız. Bir ara Veli Ozan Çakır aday olur gibi oldu. Sonra “oldu olmadı” oldu. Şimdi o kanattan ses çıkmıyor. Ama TSF’nin Paralelleri -3 yazımda, Kasım Yekeler’in hala ECU Eğitim Komisyonunda olmasını eleştirmem üzerine, Gülkız Tulay, yakın arkadaşı Kasım Yekeler’i oradan da aldırmak zorunda kaldı. Gülkız hanım, canı-ciğeri Kasım Yekeler’i komisyondan aldırma talebini ECU’ya yollarken çok üzülmüş. Yerine kim geldi dersiniz? Veli Ozan Çakır! Bakın web sitesi adresi burada… ECU Eğitim Komisyonu… Yakışmaz mı? Yakışır! Veli Ozan Çakır yakışır yakışmasına da, Başkanlığa daha çok yakışırdı… Gülkız Tulay bu, koltuğu için herkese bir taltif bulur! Bakalım olacak mı? Göreceğiz.. Bir de tam adaylık laflarından önce böyle sanki bir pazarlık sonucuymuş gibi bu kadro olmadı bence. Keşke seçim sonunu bekleseydi… Gülkız kaybedince ne olur bilmem artık..
Başka aday çıkmalı…
Bu arada bazı arkadaşlarımız Abidin Ünal’ın adaylık başvurusuna “beyaz prens” diye yorum yapıyorlar. Abidin Ünal, bence daha çok Karamurat olur. Geliş tarzından ve daha adaylıkta dostlarına arkadan söylediği sözlerden, bu unvanı yakıştırdım kendisine.
Beyaz atlı prens bir fenomendi! Pamuk prensesi (Türk Satrancı) kraliçenin elinden kurtarmak için gelecek kahraman…
Abidin’le ilgisi yok, bakalım Abidin veya bir başkası bunu yapabilecek mi?
Satranç camiasına ve özellikle kulüplere bir çağrım var! Sakın ola Gülkız Tulay’a delege sözü vermeyin. Yarın bir aday çıkar, size ve satranca çok iyi şeyler vadeder, üzülürsünüz.
Satrançla ilgili yapabildiği tek şey delegelere sahte bir gül vermek olan Gülkız Tulay’a delege sözü vermeyin.
Ben söyleyeyim…