Vicdan Yoksa Yönetemezsin!
Ne söylemek lazım bilemiyorum. Türkiye Kulüpler Satranç Şampiyonası devam ediyor. Yazıyı sonradan okuyanlar için tarihleri verelim, tarihe not düşelim. 9-15 Temmuz 2017 şampiyonanın düzenlenme tarihi. Bugün 12 Temmuz 2017, şampiyonanın bitmesine 2 gün kalmış.
Şampiyonaya katılan kulüp sayısı 55. TSF bu kulüplerden bazıları için nakdi yardımı yapmış, 15 civarında kulübe ise yapmamış. Bu para yatırılmayan kulüplere söylenen rakam.
Bize gelen bilgi bu şekilde. 4-5 kulüp yöneticisi beni aradı ve şikayet etti.
Söz konusu rakamlar 2.500 TL’den başlıyor ve kulüplerin Konya’ya uzaklığına göre artıyor.
Bir kulüp başkanı bana telefonda ağlayarak şunları söylüyor:
“Başkanım, Gülkız Tulay’a kadar çıktık. Kendisi Rixos’ta yatıyor, yiyor, içiyor, umurunda değil. Derdimizi anlattık bizi birisine yolladı. Ona gittik o kişi Eroğlu’na yolladı. (Mustafa Eroğlu kimdir diye soranlara “benim için büyük hayal kırıklığıdır”, diyebilirim: ANY) Ona gittik o muhasebeciye yolladı. Muhasebeyi aradık bize yarın diyorlar. Her gün yarın diyorlar. Konya’ya geldik, çocuklarımıza çay -simit- tost- su ısmarlamaktan perişan olduk. Tam bir rezalet. Başka kulüp sporcuları yeyip içiyor, bizim sporcularımız bakıyor. Beş sene önce sizin zamanınızda da aynı parayı alıyorduk, bugün de aynı parayı alıyoruz. Yurt ücretleri ve yiyecek fiyatları iki katına çıktı.”
Bir başka kulüp yöneticisi bana şu ifadeleri kullanıyor:
“Başkanım bunların vicdanı yok. Oturmuşlar koltuğa, ellerindeki olanakları istediğine kullanıyor, istediğine kullanmıyorlar. Genel Kurulda oy verdik, halt ettik. Yazıklar olsun o oyu atan elime! Aynı yarışmaya katılan iki kulüpten birine para verip diğerine vermezsen adalet olur mu?”
Bir başkası şu ifadeyi kullanıyor, çok çarpıcı:
“Başkanım, perişanız… Gülkız Tulay’ın oğluna yönelik ifadelerinize kızıyordum, ama onun oğlu olsaydık, evladı olsaydık, bunları çekmezdik. Gülkız Tulay ve ekibi bizi zerre kadar düşünmüyor.”
Gülkız Tulay!
Size hangi dille seslenmek lazım?
Bu insanlar büyük zorluklarla, çok büyük özverilerle bu spora aşık oldukları için bu şampiyonalara gelebiliyorlar.
Ajanslarınıza, yönetiminize, delegelerinize, para harcarken hiç eliniz duraksamıyor. Geziyorsunuz, tozuyorsunuz, abesle iştigal ediyorsunuz, su gibi para harcıyorsunuz. Satrancın geleceğini bitirdiniz, bizden kalan mirası bozdurup bozdurup harcıyorsunuz. Ama alt yapı kulüplerine gelince ayırım yapıp esirgiyorsunuz. Olur mu hiç? Bir kulübe para ödenip diğerine ödenmeden adalet olur mu?
Bunlar Türk Satrancının temel taşı olan kulüpler. Aşkla, özveriyle yapıyorlar bu çalışmaları.
Hiç utanıyor musunuz, bu satırları okuduğunuzda?
Bir kaç sorum var herkese açık!
- TSF’nin Kulüpler Şampiyonasında bazı kulüplere hak ettikleri ödeneği verdiği, bazılarına vermediği doğru mudur?
- Aynı yarışmaya katılan kulüpler arasında birine ödeme yapıp, diğerine yapmazken hangi kriterleri kullanıyorsunuz?
- TSF’nin ödeme yapmasına engel olan nedir? Paranız mı yok? Mali bir sorun mu var kulüplerle ilgili? Neden 15’e yakın olduğu söylenen kulüplere ödeme yapmıyorsunuz?
- TSF’de mali olarak ödeme yetkisi kimdedir? Sizdeyse, neden ödeme için başka birine yönlendiriyorsunuz bu garibanları?
Umuyorum Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan bir şekilde bu satırları okur. Satrançta, Amatör Spor Kulüplerine yapılan bu eziyeti duyar. Kendilerine ya da görevlendirecekleri kişilere bu kulüplerin bilgilerini verebilirim. Genel Müdürümüzün ASKK geçmişini düşünerek bu konuyla ilgileneceğini umut ediyorum. Kulüp yöneticileriyle, görüşsünler duysunlar yaşananları…
Gülkız Tulay, istifa et federasyonu bırak, yapamıyorsanız zorlamayın! Ayıptır, ayıp!