Suat’ın Şiraze Koptu!

Share Button

Evet bu başlık doğru! Suat Atalık, Cumhuriyet Gazetesinde işgal ettiği, Atalık ailesinin satranç oyunlarının yayınlandığı, her nasılsa başlığı “satranç” olan ancak ne satrancımızla ne de gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan; gençlerimize, çocuklarımıza, kadın sporcularımıza iftiralarıyla saldırdığı köşesinde iyice şirazeden çıkıyor.

Büyük Usta Suat Atalık 10.10.1964 doğumludur. Benden 3 ay küçüktür. Çocukluğundan beri biliyorum onu. Psikolojisini de biliyorum.

Gelin hep birlikte hem üzülelim, hem gülelim, Türk Satrancının ilk büyük ustasının düştüğü trajikomik, dramatik durumu birlikte irdeleyelim.

Diyebilirsiniz, “neden muhatap oluyorsun bu adamla?” diye. Dostlarım, yeter artık! Eğer sporcularımızı savunması gereken federasyon savunsa, alkışlar ses çıkartmazdım. Birisinin bu adama dersini vermesi gerekiyor…

17 Ocak 2016 – Cumhuriyet “Norm”

17_01_2016_normSuat Atalık, 20 Aralık 2015 tarihinden başlayarak, arka arkaya bir dizi yazı yayınladı köşesinde. Şimdi bir okuyucu düşünün. Cumhuriyet okuru. Her Pazar keyifle bu köşeyi açıyor, bakıyor. Kimi kastediyorum biliyor musunuz? Ben “satranççılar ne akıllı adamlar, bakayım ne yazıyorlar?” diye bu köşeyi her hafta okuyan ve köyümüzün Suat’ını bilmeyen insanları kastediyorum. Size de önerim o. Aşağıda yan yana diğer yazıları da koyacağım. Şimdi bu yazıları bütün aklınızı boşaltıp okuyun. Ne düşünürsünüz Suat Atalık hakkında?

Nasıl bir kafa yapmış adam?

Ben öyle düşünüyorum.

Hani yandaki son yazıyı okuyun tek başına, sonra hadi adım geçmiyor, yazıdaki kişinin de ben olduğunu düşünün, bilin yahu, benim o işte benim..

İnsan şöyle düşünebilir. Yahu bu Ali Nihat çok üstüne gitmiş zavallı garibin ki bu kadar dağıtmış durumda…. Sanki Suat efendi “kuşlar böcekler uçuşur kelebekler” diye cici cici yaşarken, Ali Nihat Yazıcı çıkıyor, gidiyor sibopu tırnaklıyor, hava kaçırtıyor sanki…

Tövbe…

Şimdi bırakın tüm bunları beni dinleyin….

20 Aralık’ta kalkıyor, kısa beraberliklere sallıyor. Dragan Solak, Alexander Ipatov, Kıvanç Haznedaroğlu, Batuhan Daştan’ın oynadığı kısa beraberlikleri yazıp çamur atıyor, iftira atıyor, yerden yere vuruyor bu sporcularımızı.

Ben kalkıp; “Suat efendi, bak evladım, bunlar olur, normaldir. Sen zamanında yapmadın mı bu tür beraberlikler” deyince, çıldırıyor. Zıplıyor yerinde. Aşağıdaki resmin bu anlardan birinde çekildiğine dair rivayetler var. Dedikodu öyledir ki, benden söz ediyor.

ilk büyük ustamız(!) GM Suat Atalık

ilk büyük ustamız(!) GM Suat Atalık benim hakkımda konuşurken…

İftira Atıyorsun Suat Atalık!

Suat efendi, Suat efendi… Bana bak.. Madem son yazında dediğin gibi konu beraberlik değil, neden saçmalıyorsun sen be adam?

Bak 4. kategori turnuvada hanımın birinci olmuş, kalk yaz işte. Ekaterina Atalık nasıl kazanmış, sen nasıl kazanmışsın, yaz dur. Ben okuyorum yazılarını bak. Sanırım 3-5 kişi daha okuyordur.

Suat Efendi, 20 Aralık 2015 tarihli yazında sporcularımıza “norm almak için hile yapıyorlar” diyen sen değil misin?

Suat Atalık, aynı yazıda, “Milli Takım Başantrenörümüzün bu turnuvaları danışıklı döğüşlü olarak organize ettiğini” ima etmedin mi?

Delikanlı ol!

Biz mi yazdık onları yahu?

Biz ne yazdık? Belgeleriyle, dosyalarıyla, Batuhan Daştan’ın büyük usta unvanının senin yazdığın turnuvadan 2 yıl önce kabul edildiğini, yani senin açık ve net bir şekilde saçmalayıp, maddi hata yaptığını yazdık.

Delikanlı gibi kalkıp desene: “Pardon ben yanlışlık yaptım. Özür dilerim” diye.

Ben mi yazdırdım o yazıyı sana da bana saldırıyorsun?

Konu Beraberlik Değilmiş!

Bakar mısınız rezalete? 20 Aralık, 3 Ocak 10 Ocak tarihlerinde sen kalk 3 hafta beraberliklerle ilgili salya sümük saldır, sonra biz senin 10 hamlede beraberlik maçlarını yazdığımızda, “konu beraberlik değil” de… Nasıl bir kafa bu yahu?

Adam kedinin pençelerine düşen fare gibi elimde şimdi.

Ne yapayım ben tokatlamaya devam edeyim mi? Yoksa keseyim mi hırpalamayı bu garibi?

Biraz daha eğlenelim dostlar…

Kalkmış utanmadan yazmış, “Karditsa’da Krum’a yenilseydim de norm alıyordum” diye. Arkadaşım kulağını aç dinle: Sen o normu son iki turda kısa beraberlik yaparak aldın mı? Aldın! 9 turda norm alınabilirdi kuşkusuz. Peki başvurdun mu başhakeme? Dedin mi ben 9’luk normda kesiyorum diye? Demedin! O zamanın kurallarında bu beyanat olmadan normu alamıyordun.

Bak saçmalarken öyle mesnetsiz sallıyorsun ki…

Efendim 1988 Selanik Olimpiyatlarında bronz aldığı için norm almış.

Şunu düzeltelim, sen olimpiyatta masanda bronz madalya aldın. Ama buna norm verilmiyordu. Senin bronzuna verilmedi norm. Aldığın puana karşılık gelen performansa verildi. Yani arada öyle masa derecesi aldığını söyleyip tafra atmak için yazma Alakası yok onların. Aferin masa derecen için ama, aldığın normla alakası yok.

Olmaz ki böyle Suat! Düştüğün duruma bakar mısın?

Ülkemizin en güzide gazetelerinden birisinde abesle iştigal ettiğin satranç köşesinde saçmalıyorsun!

Çocuklara, kadınlara, gençlere, A milli sporcularımıza iftira atıyorsun.

Nefret kusuyorsun nefret!

Bana bak! Sana verilen şans kimseye verilmedi. Sen yırttın attın o bileti.

Bakar mısınız yazı boyunca kendisini savunuyor. Oralar buralar aranıyor, “Ali Nihat’a ne dediniz siz?” diye sorular soruluyor. Üç beş yıldır görüşmediği, yazmadığı, konuşmadığı, terslediği eski dostlar anımsanıyor.

Suat Atalık! Yok öyle şey!

Söz uçar, yazı kalır.

Sen bu dört gazete köşesinin altında ezilmeye mahkumsun!

Pandoranın kutusunu açtın!

Efendim Yugoslav Liginde takımı dereceye giriyormuş da, takım kaptanı söylemiş de, o durumda kabul etmek lazımmış da…

Sus bre! Sus derisi kısa!

Biz de biliyoruz öyle olduğunu. Yazdık ama sen anlamadın!

Dedik ki!

Satrançta, avantajlı durumda olan birisi, önceden anlaşmamak koşuluyla beraberlik teklif edebilir, yapabilir. Takım için de yapar, kendisi için de yapar!

Suat Efendi, Suat Efendiiiiii!

Sen takımın için, norm almak için, beraberlik yaparken, kabul ederken iyi de, Kıvanç, Batuhan yaptığında hile mi oluyor? Son Türkiye Şampiyonasında ilk ikiyi garantileyen GM Ipatov ile GM solak yapınca mı hile oluyor, yanlış oluyor?

Beni niye suçluyorsun bre? Ben mi yazdım bunları?

Öyle “yok UKD’sini sildirmiş”,  “kurallar üzerinde kalem oynatamayacakmış” onlar beni üzmez de, bozulmam da Suat efendi..

Gerçek olmayan o kadar çok iftira atıldı ki bana, atanların hepsi altında kaldı iftiralarının.

Ben sana bir şey söyliyeyim mi? Yaklaş kulağına fısıldayayım bu gece rahat uyursun:

Sen git, Antarktika’dan-Sibirya’ya, Avustralya’dan-Kanada’ya kadar sor: “Türk Satrancı deyince kim geliyor aklınıza?” diye…

Cesaretin varsa sor Suat Efendi….

Özür dile yoksa yakanı bırakmayacağım!

Hala kısa beraberlikleri analiz etmeni bekliyoruz.

Not: Çubuk Mütarekesi ne yavrum? Yaz da öğrenelim : )

Kamp Notları-2‘yi sormuşsun o da var… 24 Ekim’de yayınlanmış. Bak ikmale kalacaksın…

Beni okumaya devam et, uyutmayacağım seni!

20 Aralık 2015 3 Ocak 2016 10 Ocak 2016
20_12_2015_Atalık_Beraberlik 03_01_2016_Sanrrı 10_01_2016_Oyun_alani
Share Button
No Responses

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir