Satrançta Her Şey Çok Kötü…

İşlerin güçlerin yoğunluğu çok ama çok güzel bir şey, bereket demek. Ancak zaman sıkıntısından satrançla ilgili yazamamak da beni üzüyor. Sakın kimse TSF’de işler yolunda sanmasın. Türkiye’de satranç satranç olalı bu kadar kötü durumda asla olmamıştı. Bu benim düşüncem… “Bir dakika nasıl olur da 20 yıl öncesiyle, 30 yıl öncesiyle karşılaştırabilirsin ve kötü diyebilirsin?” diye düşündüğünüzü duyar gibiyim.

Gerçekten de olmamıştı. O devirlerde paramız yoktu, ancak satranca saygı vardı. Önce satrancın spor olarak devlete bağlanmasıyla başlayan değişim, bayrağı 2000 yılında benim ve ekibimin almasıyla çok farklı noktalara ulaştı. Aynı anlayışla, bayrağı 2012 yılında Asbaşkanım olan Gülkız Tulay’a devretmek gibi yaşam boyu vicdan azabını çekeceğim bir hata yaptım. Bugün gördüğüm bazı şeyler beni utandırıyor. Satranç camiasına yeni ve olayları bilmeyen bir çok insan, TSF’nin kendilerine verdiği dozda algıladıklarıyla çok yanlış şeyler düşünüyor.

Satrancın yönetiminde satranççı yok. Herkes kendini düşünüyor, satranççıyı düşünen yok. Öyle çirkin şeyler oluyor ki insanın ağlayası geliyor.

Bunlardan birisi Tekirdağ’da yaşandı. 2000-2004 arasında benim ekibimde görev yapan ve 2004’te Avrupa Yaş Grupları Şampiyonasında turnuvayı sabote etmekle bizi tehdit ettiği için bir daha görev vermemek üzere yollarımızı ayırdığımız Müslim Ersoy’un “İtiraz Kurulu” olduğu söylenen Çocuk Ligi oynandı.

KASEM takımları üst dereceleri aldılar. KASEM, Dr.Alev Solak arkadaşımızın Türk Satrancına kazandırdığı önemli bir satranç merkezi. Ama söylenenler doğruysa, sevgili Alev’in asla kabul etmeyeceği şeylerin olduğu bir yarışma yaşanmış. Kendisinin bu ayrıntılardan bilgisi olmadığını düşünüyorum. Umarım bu yazıdan sonra oturup inceler ve sorumlularına ilişkin önlem alır.

Olan biten ne kadar iyi niyetli? Ben Müslüm Ersoy’un 2004’te Avrupa Şampiyonasında “Başggaaaann, Başgaaaan, lafla peynil gemyisi yürümez, ya bu akşam paramızı verirsiniz ya da bütün hakemler turnuvayı terk ederiz.” şeklinde tehdidini hala unutmuyorum. İşte bu arkadaşımız, hem de Uluslararası Hakem İtiraz Kurulundayken bakalım neler olmuş… Sakın kimse hakemlerin parasını gasp ettiğimizi düşünmesin. Bu konuda isteyen olursa geçmiş yazılarımıza bakabilir. Biz konumuza dönelim.

Tekirdağ Çocuk Satranç Liginde Süleymanpaşa Grubunda eşlendirmeler ve maçlara çıkış listeleri evlere şenlik…

KASEM A takımı her tur dilediği gibi masa sıralamasını değiştirerek maça çıkıyor. Ben Gülkız Tulay’ın ve onun atadığı il temsilcilerinin satrançtan gelmedikleri için bu tür, çok temel kuralları yok saymasına alıştım. Onlar için satrancın kuralları, evrensel değerleri çok önemli değil, olsa da olur olmasa da olur. Ancak, uluslararası hakem olmuş Müslüm Ersoy’un gözünün önünde bu turnuva tüzüğü katliamının yapılması anlaşılır gibi değil. Özür diliyorum geri alıyorum sözü, onun gözünün önünde yapılmaması şaşırtıcı olurdu.

Önce tur tur eşlendirme ve sonuçların yer aldığı sayfayı sizlerle paylaşmak istiyorum: KALİTE SATRANÇ EĞİTİM MERKEZİ – TEKİRDAĞ

Sonra da söz konusu fecaate dikkatinizi çekmek istiyorum…

3.Tur Kasem A takımının masa sıralamasına bir bakınız…

4. Tur’da: aynı takımın bir sonraki tur masa sıralamasına bir bakınız…

5. Tur: kural tanımamazlık bu turda da devam ediyor…

İsterseniz şimdi Kasem A takımının maça çıkış listelerini bir de yan yana görelim.

Ne diyor kurallar? Takımlar maçlara çıktıkları listedeki sıralamayı turnuva boyunca korumak zorundadır.

Takımların Maça çıkış Listeleri: İl/İlçe/Türkiye Turnuvalarında,

5.3.1.Takımlarda, maça çıkış sırasında; her turda, ana liste sırası bozulmadan yukarıdan aşağıya

doğru işaretlenen herhangi dört sporcu sıra ile yer alır,

5.3.2. Maça çıkış listesinde eksik işaretlenerek maça çıkış listesi verilemez. (örnek; 1-3-4 gibi)

Şimdi diyeceksiniz ki, “gözden kaçmıştır…”

Gözden kaçar mı hiç! İtirazlara, “doğrusu bu siz bilmezsiniz, ben uluslararası hakemim” diyenler oluyor. Tek takımda da değil bu, aynı merkezden diğer takımlarda da aynı şey oluyor. Yani birden çok, kesinlikle maddi hata değil. Manevi ıstırap bu..

Bir tek Tekirdağ’da mı oluyor bu?

Trabzon’da Feda Satranç Merkezi, Kulüpler Şampiyonasına gitmesin diye bozulan grup, başka illerde bazı takımlar için kurulan gruplar, her yerde her şey böyle.

Türk Satrancında artık, satrancın ilkeleri, kuralları, geleneği önemli değil…

Önemli olan tek şey, öyle ya da böyle Genel Kurula gitmek… Kararlar kimin haklı olduğuna göre (hukuka uygun) değil, kimin güçlü olduğuna (politik bağlantılara) göre veriliyor.

Ben adalete güveniyorum.

Sözler uçar bu yazılar kalır!

Adalet er ya da geç tecelli eder.

Zamanı gelir insanların gözüne bu yaptıklarını sokarız.

Her şeyi tek tek not ediyorum bana gelen…

Hoş çakalın…

Düzeltme: 9 Nisan 2016 saat 17:47

Haber kaynağımızın tekrar bana ulaşması üzerine bir düzeltme yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Olayda itiraz kurulu gibi sözünü ettiğimiz kişi, il hakem kurulu adına orada bulunmaktaymış. Çok bir şey fark etmiyor yani…

Başhakem olarak görev yapan Necati Şentürk adlı arkadaşımızın, KASEM antrenörü olması da yeni öğrendiğimiz başka bir sorun.

İnanmakta zorluk çekiyorum, TSF’ye ve MHK’ye soruyorum: Yarışmada oynayan kulüplerden birisinin antrenörü başhakem nasıl oluyor?

____________________________

Aşağıdaki tekzip metini Yazıda adı geçen Müslüm Ersoy tarafından gönderilmiştir. Kişilerin yanıt hakkına saygı duyduğumuzdan metni olduğu gibi yayınlıyoruz. İçeriğine kesinlikle katılmıyorum. (Ali Nihat YAZICI)

TEKZİP METNİ

TEKZİP
“www.satranchaber.com.tr.” sitesinde  Ali Nihat Yazıcı’nın 9 Nisan 2016 tarihinde  kaleme aldığı       ”Satrançta her şey kötü” yazısında gerçeğe aykırı,  beni küçük düşürücü, yakınlarımın,dostlarımın ve satranç camiasındaki  insanların gözünde itibarımı  zedeleyici ifadeler bulunmaktadır.  Hakkımdaki bu iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. Tarafıma cevap hakkı doğmuş olduğundan iş bu tekzibin sitede yayınlanmasını istiyorum.
Yazının içeriğinde yer alan 2004 Avrupa Yaş Grupları Şampiyonasında Başhakem yardımcısı olarak sorumlu olduğum Türk hakemlere hiçbir neden gösterilmeden hak ettikleri ücret ödenmemiştir. Yabancı hakemlere ise tam ücret ödenmiştir. Ben Türk hakemlerden sorumlu olduğum için Türk hakemlere  eksik ödeme yapılmasına haklı olarak itiraz ettim.  Bu itirazım Ali Nihat YAZICI tarafından çarpıtılarak sürekli  gündeme getirilmektedir.  Hakem arkadaşlarımın hakkını  savunmakla yanlış mı yaptım?  Kaldı ki;  bu konular daha önceden yazılmış, çizilmiş ve tartışılmıştır. Bunca yıl sonra aynı şeyler bahane edilerek tarafımın rencide edilmesi kabul edilemez.   Tehdit iddialarını da kabul etmiyorum. Madem öyle tehditler vardı,  neden beni o zaman görevden almadı,neden disiplin kuruluna sevk etmedi? Kaldı ki,o zaman görevli olan Elizabet Polihroniade, Zdravko Nedev gibi yabancı hakemlerin şampiyona hakkında verdikleri olumlu not herkes için çok daha önemliydi. Neden hala bu konu Ali Nihat Yazıcı tarafından gündeme getiriliyor? TSF Başkanlığı yapmış birine bu yazıda kullandığı üslup hiç yakışmamaktadır.
Yazıda Tekirdağ Süleymanpaşa Çocuk satranç liginden bahsederken, haber kaynağından aldığı bilgileri teyit etmeden böyle bir yazı yazması da kabul edilemez.  Haber kaynağından alınan bilgilere,ertesi gün ekleme ihtiyacı duyulması da düşündürücüdür.  Yeni düzeltmeler gelirse de şaşırmamak gerekir.  Bu yazı yazılmadan araştırma zahmetinde bulunulsaydı  görülecekti ki ,Müslim Ersoy olarak benim bu eleştiriye konu olan ligte görevli olmadığımı,  bahse konu tarihlerde Tekirdağ’da dahi  bulunmadığımı  görecekti.  Arkadaşlarım, dostlarım ve Tekirdağ satranç camiası biliyor ki,ben 23 Kasım 2015 tarihinden itibaren geçici olarak Kastamonu’da ikamet etmekteyim.
Çocuk liginde hakemler hata yapmış olsalar bile prosedür bellidir. İtirazların nasıl ve nereye yapılacağı çok açıktır.  Bunu “haber kaynağı” ve Ali Nihat Yazıcı’nın bilmemesi mümkün değildir. Ama görünen o ki, niyet tarafımı rencide etmektir.Kullanılan ifadeler ve şahsıma yönelen suçlamalar haksız, mesnetsizdir. Kişilik haklarımı zedeleyen bu  yazı nedeniyle  yasal yollara başvuru hakkım saklıdır.
İzah edilen nedenlerle yasal haklarım saklı kalmak üzere bu yazıyı tekzip ederim.
Satranç kamuoyuna saygıyla arz ederim.
Müslim Ersoy – FİDE İA
Emekli Öğretmen