Satranççılar Başarılı, Yönetim Sınıfta kaldı!

Share Button

LGS sonuçları açıklandı ve her yıl olduğu gibi bu yıl da satrançla ilgilenen çocuklar çok başarılı oldular. Zamanında satranç sayesinde ruh sağlığı, eğitim ve iş yaşamı değişen birisi olarak bunu bizzat yaşadığımı da söyleyebilirim.

Tam 17 sporcumuz tüm soruları tam yaparak LGS sınavında birinci oldular.

Ankara’dan Baran Kılıç ve İbrahim Halil Yıldırım, Aydın’dan Kerem Tunçbilek, Bursa’dan Çağla Engin, Denizli’den Nehir Tokat, Elazığ’dan Hüseyin Tekdemir ve Baran Kaçar, İstanbul’dan Ahmet Doruk Koçer ve Oğuz Kağan Aydın, İzmir’den Ediz Aldoğan, Malatya’dan Mert Coşkun, Nevşehir’den Gökay Nuray, Niğde’den Büşra Gün, Ordu’dan Mehmet Metehan Kır, Samsun’dan Ata Saydam ve İdil Belkıs İğde ve Yalova’dan Ege Yiğit Köksal tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puanla Türkiye birinciliğini paylaştı. Ayrıca Bursa’dan Safiye Öykü İnce, Kırıkkale’den Berrak Gündüz, Konya’dan Avni Oflaz ve Kerem Bilge Gedik, Niğde’den Nida Yılmazcan ve Enfal Tufan ise sadece bir ya da birkaç yanlış yanıt ile tam puana yakın bir derece aldı. Kaynak TSF

Şimdi bu yıllardır olan bir şey, 2012 yılında Nezihe Ezgi Menzi tek başına birinci olmuştu anımsarsanız. O yıl satranççıların aldıkları uluslararası başarılara artı puan veriliyordu.

Ama adil olmayan bir şey var.

Bu kadar başarılı sporculara rağmen, bu kadar kötü yönetilen, yöneticilerinin zerre kadar yüzü kızarmadan işgal ettikleri koltuklarda boş boş oturduğu TSF Yönetim Kurulu!

Sporcu başarılı, yönetim sınıfta kaldı!

Sporcuları bu kadar büyük bir başarıya imza atıp satranç sporuna daha çok çocuğun gelmesini sağlıyor. Anneler, babalar, veliler satranç sporuna çocuklarını götürüp yazdırıyor. Ama bu başkanı utanmaz, kötü yönetilen federasyon, yıllardır milli sporculuğu dejenere ettikleri, 2012’den sonra önüne geleni milli yaptıkları için, o İstanbul Birinciliği gücünde olmayan Avrupa Okullar Şampiyonası yüzünden, devletin teftişine girince mecbur kalıp milli sporcu belgesi almayı zorlaştırıyor.

Yani eskrim, futbol, yüzme, güreş, badminton, curling gibi dallarda başarılı olan milli sporcular burs almaya devam ediyor, ama Gülkız Tulay’ın zerre kadar yüzü kızarmadan satrancı soktuğu durumda benim sporcum o bursu alamıyor. Anlamayanlar için iyice açıklayayım. TSF’nin içine düştüğü durumdan kurtulmak için sadece satrancı bağlayan bir talimat ile milli sporcu belgesi almayı bu branşta zorlaştırdığını, neredeyse olanaksız hale getirdiğini söylüyorum.

Bizim zamanımızda başarılı sporcularımız burs alıyordu. Şimdi sadece bakıyorlar.

Neden?

Çünkü bu durumu suistimal ettiler de ondan. Devlet de onlara “DURUN” dedi.

Bütün bunların üstüne televizyonlara çıkıp satrancın faydalarını anlatıyor. Arkadaş bir de sen oynasan da biraz faydasını da sen görseydin bari!

 

Bu hiç olmamış bir şey. Ben olsaydım böyle yapardım diyorum. Ama bunlar yapmaz, yerler içerler bakarlar. Başarının üstüne yatarlar. Sözünü ettiğim Gülkız Tulay ve 14 arkadaşı.

 

Teşekkür yok mu?

Bir diğer kızdığım noktada meyvesini yeyip çocuklara bir teşekkür bile etmemeleri. İçine düştüğü durumda zorda kalıp istifa etmek durumunda kalan Yusuf Doğruer ile halen başkanvekilliği görevini abesle iştigal eden Aşkın Keleş’in Batum’da Olimpiyatlarda götürdüğü harcırah, onlara yapılan masraf ile rahatlıkla bu çocuklara, 17 birinci ve 6 birinciliğe yakın sporcumuza bir ödül verilebilirdi. Örneğin bir bilgisayar, güzel bir akıllı telefon, ne biliyim çağır bir ellerini sık gözlerinden öp yahu.

Rahatlıkla önde gelen gazetelerde, sponsorumuzun da desteğiyle ilan verilebilir, tek tek bu çocuklara teşekkür edilebilirdi.

Ben yönetimin karnesini veriyorum!

Dışarı….. Bir daha gelmeyin.. İstifa ediniz.

Share Button