Satranç liglerinde ağır şike kokusu

Share Button

Şikenin Genel Tanımı

Şike, ansiklopedik tanımıyla, “Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma” (TDK) olarak geçiyor.

Satrançtaki tanımı ise, sonuçla ilgili maç başlamadan önce anlaşmak önüne gelebiliyor bu tanımın.

Herkes şikenin kanıtlanmasının çok zor olacağını düşünür. Oysa bu ahlaksızlığı yapan insanlar, en az iki kişi anlaştıkları için, iki ahlaksızın anlaşması da sır olarak kalamayacağı için, daha çok kokusu çıkan bir pisliktir.

Spordaki en büyük ahlaksızlık şikedir. Ülkemizde şike denilince akla genelde futbol gelir, ama futbola yapılan aslında haksızlık. Çünkü, futbol çok popüler olduğundan daha göz önündedir.

Şikenin en önemli ilacı, kararlı ve azimli federasyon yönetimleridir. Hangi spor olursa olsun, bir federasyonun yönetimi azimle ve kararlılıkla buna karşı tavır alırsa şike olma olasılığı da o kadar düşer.

Satrançta Şike

Satrancın doğası gereği, şike de kendine özgü bir gerçekleşme hali gösterir.

Örneğin, iki sporcunun maç başladıktan sonra karşılıklı anlaşma ile beraberlik yapması şike değildir. Satranç, aşama aşama kazanım sporudur. Turnuvalarda elenmek yoktur. O nedenle bir sporcu turnuvanın son turlarında ödül kazanmak, durumunu sağlama almak, norm tutturmak, masa derecesi yapmak için maç başladıktan sonra rakibine beraberlik önerebilir. Bu teklifin kabul edilmesiyle de amacına ulaşır. Bu şike değildir. Her ne kadar bazen çirkin görülse de, satrancın doğası içerisinde olağan bir durumdur. Satranç anlık mücadele sporu değildir. Uzun soluklu, psikolojik olarak çok ağır, çok metanet ve dayanıklılık gerektiren bazen fiziksel olarak da insanı zorlayabilecek bir spordur. Temel ayıraç maçın sonucu hakkında önceden anlaşmaktır.

Burada altını özellikle çizmek istediğim, defalarca vurgulamak istediğim nokta, maçın sonucu hakkında önceden yapılan anlaşma olması ve sonucun ne olduğunun önemsiz olmasıdır. Örneğin, bir takım gidip diğer takıma, maç başlamadan önce beraberlik teklif ederse bu şikedir. Sonucun illa da kayıp olması gerekmez. Zaten esas zor olan kayıpla biten şikelerin tespit edilmesidir. Çünkü Dünya şampiyonu dahil herkes bir maçta gaflete düşebilir, taş uyuyabilir (taşı hiç bir karşılığı olmadan rakibe kaptırmak), o nedenle böyle kaybedilen bir maçta şikeyi kanıtlamak neredeyse olanaksızdır. Ancak satranç sporunda buna karşı doğal çözümler vardır.

Örneğin ELO puanı ciddi bir kaygıdır.  Güçlü bir sporcu, zayıf bir sporcuya kaybederse, önemli bir ELO (FIDE kuvvet derecesi puanı) ve/veya UKD (ulusal kuvvet derecesi puanı) kaybına uğrar. Bu puanlar her sporcu için çok kıymetlidir. Bazen paradan daha kıymetlidir. O nedenle kayıpla şike yapılması çok az görülen bir durumdur. Tabii ELO Puanı kaybının olmadığı durumlar hariç…

Beraberlik konusunda anlaşmak

İki sporcu maçtan önce beraberlik konusunda anlaşırsa bu şikedir. Bunun da, tıpkı maç kaybetmek gibi cezalandırılması gerekir. Tabii ahlaki olarak şikeye karşı olan, adam gibi bir federasyon böyle bir kaygı taşır. Ancak beraberlik olayı, çoğu zaman, kaybetmeye göre daha rahat görülür. Nasıl?

Örneğin maç başlar ve iki hamle sonra iki sporcu beraberlik yapabilir. Yine çok ince ama çok önemli bir çizgiyi işaretlemek istiyorum. Bu çizgi önceden anlaşmak. Peki, bu nasıl kanıtlanabilir? Buna yazımın bir sonraki bölümünde değineceğim ve yaşadığımız bazı örneklerini vereceğim. Bugün size yeni moda ve bizim liglerimizde son yıllarda görülmeye başlanan yeni bir kaybetme yönteminden söz etmek istiyorum.

Maça Çıkmamak!

Bir satranç sporcusu hem maçı kaybedip hem de nasıl ELO ya da UKD kaybetmez? Maça çıkmayarak!

FIDE ve TSF Kurallarına göre oynanmamış maçlar, rating (puan-sıra) hesaplamalarına dahil edilmez. FIDE’de olduğum süreçte bunun için çok ciddi bir mücadele etmeme rağmen başaramadım. Temel olarak başaramadığım bir kaç değişimden birisidir.

Önerdiğim ve başarısız olduğum iki şey:

a) hükmen kayıplarda ELO kaybının getirilmesi

b) imkansız hamle yapanın doğrudan maçı kaybetmesi

İkincisi neredeyse oluyordu, ama biz seçimle uğraşırken son anda kazaya uğradı (2014). Diğerinde ise hiç ilerleme kaydedemedim açıkçası. Ama bir kişinin maça çıkmayıp, bundan puan dışında zarar görmemesini anlamak mümkün değil. Bakalım ileride de onu düzeltiriz, yaşımız genç 🙂 Sözü geçmişken diğerini de açıklamak isterim. Bir sporcu bir an gaflete düşüp, görmeyip vezirini boşa bıraktığında maçı kaybedebiliyor, ama hamlesini geri alamıyor. Ama imkansız hamle yaptığında, sanki ödüllendirmek gibi geri aldırılıyor. Bu aptalca! Bu şu anda kural ama anlamak mümkün değil! Aptalca bir kural! Düzeltilmeli.

Biz maça çıkmamaya dönelim.

Örneğin son turda açık ara birinci durumda olan bir sporcu açık bir turnuvada bir sporcuyla eşlendiriliyor. Bu sporcu kaybetmesi durumunda, rakibi olan sporcu ödül alacak, ya da madalya veya derece sahibi olacak. İlk sporcu parayı alıyor, maça gelmiyor. Ödülünü alıyor, üstüne ahlaksızca menfaat de  sağlıyor.

Bir başka örnek:

Bu örnekte şike olduğunu iddia etmiyorum. Ama satranç camiasının vicdanı ezik ve rahatsız. Kimse bunu kabul etmiyor. TSF yönetimi yatmamalı. Ahlaki değerleri önemsemeli ve sahip çıkmalı. Oysa bizim yönetimimiz yan gelip yatıyor. Seçim biteli 6 ay olmamış, Başkan ile başkanvekillerinin arasında soğuk rüzgarla ekiyor. Ben bu başkan vekilleri ne iş yapar çok merak ediyorum. Benimkiler gece gündüz çalışıyordu. O nedenle anlamıyorum. Sanırım düğün dernek işleriyle görevliler. Biz konuya dönelim…

Bu olay herkesin gözü önünde 2017 Türkiye Kulüpler Şampiyonasında görüldü.

İki takım son turda karşılıklı olarak oynadılar. Birinci masada bir sporcu, üçüncü masada diğer takımın sporcusu maça çıkmadı. skorlar +- ve -+ olarak kaydedildi. İşin ilginci, birinci masada kaybeden sporcu, skor hakemce imzalandıktan bir kaç dakika sonra salondaydı ve maçın geri kalanını izledi. Onlarca tanık var durumu gören.

Hükmen kazanan iki sporcu da masalarında madalya kazandı.

Gülkız Tulay yönetiminin kulüp delegelerine verdikleri önem yüzünden gördüğümüz bu ve benzeri çirkinlikler gittikçe artmaya başlıyor. Benzerleri sadece kulüpler arasındaki maçlarda değil, açık turnuvalarda da sık sık görülüyor.

Oysa çözümü zor değil.

Nasıl mı? Okumanın bir bedeli olmalı.. Çözümü en son yazıda paylaşacağım.

Devam edecek…

 

Share Button