Olimpiyat Kadın Ulusal Takımı
Bu yazıyı çok geciktirmeden söz verdim yazmam gerekiyor.
Aslında yazıları azaltmamın nedenlerinden birisi de Gülkız Tulay federasyonundan zerre kadar ümidim kalmamış olması. Durumu bir iki cümleyle anlatmak gerekirse; federasyon satrançla ilgisi olmayan insanların elinde, bu sporun adıyla yani “satranç”” kelimesiyle başlayan bir federasyonun yönetiminde olarak sahip oldukları kartvizitlerinin keyfini çıkarıyorlar. Başka hiçbir ilgileri yok, zerre kadar satranç sporuna ya da satranç sporunun bu ülkede çocuklara gençlere eğitim aracı olarak yararları yok. Bu kişisel düşüncem.
Kadın ulusal takımımıza gelince; ben Hindistan’da düzenlenen olimpiyatlara katılan kadın ulusal takımımızı hayretle karşıladım.
Neden mi?
ELO listesini açıyorum, ELO sıralamasına bakıyorum hayret ediyorum. Yani takım ELO sıralamasına göre seçilmemiş.
“Peki, belki de ilk beş sıradaki sporcularımızdan sadece birinin olması diğerlerinin özel yaşamlarındaki gündemleri, sağlık sorunları, kariyerleriyle ilgili olabilir” diye düşününce, o zaman 2022 Arzum Türkiye Kadınlar Şampiyonası final sıralamasına bakıyorum, yine hayret ediyorum.
Diyorum ki, peki belki bu durumda ELO kriterdir.
Tekrar ELO listesine dönüyorum, çok yetenekli, aktif çok sayıda sporcumuz varken bu takım nasıl oluşturuldu diye düşünüyorum, yine hayretle karşılıyorum.
Yani hepsi çok yetenekli sporcular olabilir, ancak Türkiye Kadınlar Şampiyonasına katılmamış, derslerden kafasını kaldıramayan, 9 aydır tek bir maç yapmamış sporcular neden ulusal takıma seçilir? Buna hayret etmemek mümkün mü? Yani alırsın kampa, birkaç hazırlık maçı yaparsın, hazırlarsın o zaman.
Bu arada hazırlık demişken? Son yıllarda hiç kadın milli takımlarımızın hazırlık maçı yaptığını gördünüz mü?
Kim neye göre seçiyor arkadaş bu takımı, nasıl hazırlıyor?
Elinizde somut bir kriter olur! Bir süreç olur, hiçbir şey olmazsa dersiniz ki, “ahmet mehmet seçiyor” biz de ona hesap sorarız. Bu kadar çok yetenekli kadın sporcumuzun olduğu bir ülkede nasıl bu ulusal takımla ve hazırlıksız yarışıyorsunuz?
Federasyonun yetkili bir ismi, hangi kriterlerle Olimpiyat Kadın takımı seçildiğini bize açıklasın, zurnanın son deliği olmasın ama!
Şunu anlıyorum, federasyon bazı sporculara mesafeli. Örneğin, Sude Hereklioğlu’nun İTÜ’de ve tüm karşı ısrarlara rağmen oynaması nedeniyle, İTÜ S.K. asla Gülkız Tulay’a oy vermeyeceği şeklinde varsayıldığı için milli takımlardan uzak tutulduğunu düşünüyorum. Yoksa dereceyse derece, aktiflikse aktiflik, takımda aynı düzeydeki hiçbir sporcuya son 10 yılda kaybetmemiş, yetenekse “kaç tane var bu yetenekte sporcunuz?”; hangi kritere göre dışarıda kaldığını anlamak mümkün değil.
Çok mu kendi gözlüğümden baktım? Öyle mi düşünüyorsunuz?
Doğru olabilir, o zaman İTÜ gözlüğümü çıkartayım, analitik bakalım.
Oynayanlar nasıl seçildi? Takımdaki sporcular daha yüksek ELO’ya mı sahip? Ben büyük bir fark göremedim. Atalık ve Gülenay’ı ayırıyorum, diğerleri için bu düşünceyi paylaşıyorum, kusura bakmasınlar.
Bazıları olimmpiyattan önce 10 ay klasik zaman kontrollü maç yapmamış. Oysa çok aktif, ELO’su yüksek, üstelik Türkiye Şampiyonasında iyi dereceler yapmış birçok genç sporcumuz var.
Merak ediyorsanız sıralamayı paylaşıyorum:
2022 Türkiye Kadınlar Şampiyonası Final Sıralaması
Bu arada Avrupa Kadınlar Şampiyonasında Algı Acarbay’ın oynamasına dair bir görüşüm olmuştu, yanlış algılandığını düşünerek açıklamak gereğini duyuyorum. Algı Acarbay çok takdir ettiğim, eğer zamanında gerekli yatırımı yapmamız mümkün olsaydı büyük ustalık düzeyine çıkabilecek, ancak o treni kaçırdığımız kıymetli sporcularımızdan birisidir. Bu anlamda yalnız da değil, Ebru Kaplan, Aslı Bayrak, Zehra Topel gibi ve ismini saymadığım vakti zamanında olanak olmadığı için yeteri kadar yatırım yapılamamış kıymetli sporcularımız olduğunun altını çizmek isterim.
Ben yorumumda, Avrupa Kadınlar Şampiyonasının, Süper lig ve Birinci ligle aynı zamanda olmasına eleştiride bulunmuştum. Duydum ki, Algı Acarbay kendi olanaklarıyla yarışmış Avrupa Şampiyonasında, bu federasyonun ayıbını ikiye katlar. Avrupa Şampiyonasına bütçe ayırıp, antrenörüyle sporcu yollamayan bir Türkiye federasyonu var! Yazıklar olsun sizin gibi yönetime!
Başkanı kadın olan başka hiçbir spor federasyonu yoktur ki, yetenekli kadın sporcuları bu kadar ihmal edilsin.
Sonuç olarak camiada konuşulan mevzu kadın ulusal takımına sporcu seçilmesine dair hiç kimsenin ne olduğunu anlamadığı. Bir söylentiye göre milli takıma seçici olarak belirlenen ve bana göre yetersiz olan yetkili kişinin tamamen kişisel takdirlerine göre seçim yapıldığı. Bir başka söylenti, milli sporcu belgesi ihtiyacının milli takım seçimlerinde önemli bir kriter olduğu yönünde.
Ben onu bunu bilmem sonuca bakarım. Son yıllarda aldığımız en kötü sonucu aldık satranç olimpiyatlarında.
Konuyu izlemeye devam edeceğiz.