Mucizenin Adı : Suriye Ulusal Kadın Takımı

İnancın Zaferi…

Satranç aşkı ne demektir bilir misiniz? Yanmak tutuşmak… Dünyanın en eski, kuralları değişmemesine karşılık en çok oynanan, en güzel oyunlarından birisi satranç.. Bir beyin sporu, “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” atasözünün en güzel örneği… Gördüğüm ilk günden itibaren gizeminden, sihrinden ve çekiciliğinden kurtulamadığım, aşık olduğum sanat satranç… İşte bu aşk insana her şeyi yaptırır.

Kuşkusuz bu aşka ortak olan insanların, aşklarının çarpışmasının, buluşmasının yeri Dünya Satranç Olimpiyatları…

180 ülkeden 3.000’e yakın sporcu, antrenör, hakem ve yönetici Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de satrancın zirvesi için bir araya geliyor.

Suriye de bu ülkelerden birisi… Uzun yıllardır satranç olimpiyatlarının müdavimi olan Suriye ulusal takımları olağanüstü koşullarda yarışmaya katılabiliyor.

Suriye Satranç Federasyonu Başkanı Dr.Hani Albitar… Hani, uzun yıllardır FIDE politikalarında birlikte olduğumuz, yakın çalıştığımız, mükemmel bir insan. Başkan, aynı zamanda ülkesinde defalarca ulusal şampiyon olmuş (4 kez şampiyon 1980, 1982, 1983,1988; 2. veya 3. 1979, 1981, 1984, 1985, 1986, 1987 ve 3 kez gençler şampiyonu  1977, 1978, 1979), açıkça Suriye Satrancının bugünlere gelmesinde şahsi emeği geçen, kazandığını ailesi ve federasyonuyla paylaşan örnek bir satranççı.

Bazı federasyon başkanları, olimpiyatlara çocuklarını federasyon parasıyla götürürken, Hani ülkesinin içinde bulunduğu acımasız iç savaş ortamında kazandığı nafakayı federasyonun sporcuları için harcayan bir başkan.

Suriye iç savaşı başladığında, kendisine “evim evindir, yemeğiz bir olsun, savaş bitene kadar ailenle gel başımız üstünde misafirimiz olun” dediğimde, “bu ülke benim ülkem, insanlarımın bana, mesleğime ihtiyacı var“, diyecek kadar yürekli, delikanlı ve ülkesini seven bir insan Dr.Hani Albitar.

Bu kahraman ve satranç aşığı insanın liderliğinde Suriye Satranç Federasyonu, yaşadıkları insan trajedisi iç savaşın ortasında, tüm dünyaya parmak ısırtırcasına yarışmaya devam ediyor.

Dünyanın mali koşulları en iyi ama en kötü yönetilen federasyonu Türkiye, Dünya Gençler Şampiyonasına tek bir sporcu yollamıyor ama, Suriye sporcuları varlarını yoklarına katarak, ölümü göze alarak, akla ziyan tehlikeleri atlatarak olimpiyatlara katılıyor.

Satranç aşkı böyle bir şey… Balık baştan kokar. başkan satrançtan gelince imkansız diye bir şey kalmıyor…

Suriye Ulusal Kadın Takımı, Bakü’de bir mucizeye imza atıyor.

Dünyanın güçlü satranç geleneğine sahip ülkelerinden birisi olan İngiltere’yi 7.turda yenmeyi başardı.

Öncelikle, Suriye ulusal kadın takımında yedek masa yok. Olanak yok, ortalama 1734 ELO puanına sahip bir takım. Rakip İngiltere! Birinci masada ünlü IM Jovanka Houska, ikinci masada İngiltere için oyanayan IM Dagne Ciuksyte gibi güçlü sporcuları var. Kadınlar kategorisinde büyük usta olan açık kategoride uluslararası usta olan bu sporcuların yanında bir FM iki WFM ile ortalama 2192 ELO puanına sahip. Aslında ELO istatistiklerine göre fark 350’den fazla olduğuna başarı %100 olması gerekiyor. Yani, Houska oynamasa bile İngiltere için 4-0 kazanılacak bir maç. Nitekim, İngiltere kaptanı efsane usta GM Jon Spelman da aynı şekilde düşünerek, Jovanka’yı dinlendiriyor… Ne büyük gaf!!

Suriye, ilk masada kaybediyor, ikinci masada berabere yapıyorlar ama son iki masada büyük bir zafere imza atıyorlar.

İsterseniz bu son iki oyuna bir göz atalım…

Suriye’nin hem zeki hem de güzel sporcuları zafer pozu veriyor…. Soldan sağa: Roua’a Al-kaseer, Hani Albitar, Douha Farha, Bashar Mostafa, Manar Khalil ve Al-Mahmoud Rola

Sevgili dostum Dr.Hani Albitar’ı canı gönülden tebrik ediyorum. Aslında bugün okuyacağınız yazımın başlığı “Özgür Solakoğlu” olacaktı. Ama Bayrama kadar gereksiz ve satranca zarar veren insanlarla ilgili yazmak istemedim. O başlığa sahip yazıyı yakında yayınlıyorum…

Okuyan herkesin bayramını kutluyor, Türkiye Satrancına ve tüm satranççılara sağlık, esenlik, refah ama kesilikle barış dolu bir gelecek temenni ediyorum…

Bir sonraki yazımı sizlere Paris’ten yazıyor olacağım..