Kötü 2016’nın En Kötü Federasyonu: TSF

2016 yılında hem ülkemiz hem de dünya için çok kötü bir yıldı. Herkesin görüş birliğine varacağını sandığım bir konu, 2016’nın cumhuriyet tarihimizin en karanlık yıllarından birisi olduğuydu.

15 Temmuz günü faşist ve teokratik bir rejim için FETÖ tarafından darbe girişiminde bulunuldu. Ülkemiz bir yıl içerisinde, Ankara, Gaziantep, İstanbul, Kayseri, Diyarbakır’da olduğu gibi çok sayıda bombalı kahpe terör eylemlerine maruz kaldı. Terör, savaşlar, göçler, ekonomik bunalımlar, darbe girişimleri açısından felaket bir yıl oldu.

Biz satranççılar için bunun dışında kötü olan şey ise, ülkemizde satranç federasyonu yönetiminin de tarihimizin en kötü yönetimi olmasıydı. Sadece bizim satranç tarihimizin değil, dünya satranç tarihinin de en kötü yönetimi Gülkız Tulay başkanlığındaki satranç federasyonu yönetimiydi. 5 Kasım 2012 tarihinde seçimle göreve gelen bu kötü yönetim, kısa süre içerisinde yanlış uygulamalarını arka arkaya gerçekleştirdi.

Velilerin sömürüldüğü, konaklama ücretlerinin her yıl fahiş düzeyde artırıldığı, sporculardan kamplarda bile ek konaklama ücretleri istendiği, alt yapının yok edildiği, ulusal takımlara harcanan kaynakların kısıldığı, kadın satrancının sanki özellikle ve sanki bilinçli bir şekilde yok edildiği, uluslararası organizasyonların azaldığı, kimsenin ciddiye almadığı Avrupa Şampiyonası adı altındaki zayıf bazı organizasyonların temel uluslararası temas olarak seçilip, alınan göstermelik madalyaların – Devleti, velileri, sporcuları, medyayı aldatmak için – kullanıldığı, aynı “şampiyon” sporcuların gerçek Avrupa Şampiyonalarında ilk 30-40’a giremeyince başta federasyon başkanı olmak üzere herkesin kafasını kuma gömdüğü, Dünya Genç Kadınlar Şampiyonasına sporcu yollanmadığı, Avrupa 18 Yaş takım şampiyonasına yollanan üç kadın takımımızın üçünün de son üç sırayı paylaştığı, velilerden fahiş otel fiyatlarıyla elde edilen kaynakların; il temsilcileri, kafile başkanları, delegeler için 7 yıldızlı otellerde konaklama ve sefahat amacıyla kullanıldığı, nepotizmin doruğa ulaştığı, federasyonun ve camianın tamamen facebook ve twitter üzerindeki sosyal medya algı operasyonlarıyla yönetildiği, federasyon başkanının yüzü hiç kızarmadan, Lobi Firmasının ayarladığı kanallarda başarılı olduğu masalını bu ülkeye anlattığı, oğlunu yurt dışına görevli olarak gönderip harcırahına kadar parasını ödeyen Gülkız Tulay’ın aynı cömertliği sporcuları için yapmadığı, selefine iftira-hakaret-çamur atıp namusuna dil uzatan Gülkız Tulay’ın bunu genel kurulda yüzüne ifade ettiğimde inkar etmediği, Yönetim Kurulunun iki başkan vekili ve bir yönetim kurulu üyesinin her turnuvada 5 yıldızlı otellerde sefahat sürdüğü ve ağırlandığı bir yönetimdi bu.

FETÖ/PDY kararnameleriyle görevlerinden ihraç edilen, tutuklanan, yargılanan yönetim kurulu üyeleri, farklı kurul üyelerini, ben yazana kadar görevlerinde tutan Gülkız Tulay, bu darbe girişimine karşı her türlü eylemde bayrakla poz veriyordu ama, bu kişiler ile 15 Temmuz 2016 öncesinde her yerde birlikte geziyordu. TSF’nin logosunu değiştirip, Türk Bayrağını logodan çıkartmaya çalışanlar da o kişilerdi, buna destek olan da o yönetimdi. Or-An şehrindeki binamızı bitirmeyip, borcunu ödemeyip, icralık olup yarım milyon TL kaynak kaybına neden olan da Gülkız Tulay başkanlığındaki o yönetimdi. Kayseri’de düzenlenen bir il turnuvasında tüm rakiplerini yenip puan kaybı olmaksızın birinci olan 13 yaşındaki bir genç kızımıza kategorisi dışında ödül turnuva birinciliği ödülünün verilmesini reddeden de o yönetimdi. Tahkim Kurulunun bozmasına karşılık o madalyayı bugüne kadar hala vermeyip, Anayasayı ihlal eden de o yönetimdi. Satranç A.Ş.’yi kapatıp, satranç takımı kalıplarını bir şirkete verip, bu şirketin üçüncü kurum ya da kuruluş ya da şirketlere bu kalıplarla üretilmiş ve taşların altında www.tsf.org.tr yazan takımları satmasına da göz yuman yine o yönetimdi. O kadar hukuki taciz, yanlış, ihlal, aykırılık yaşandı ki 0 2012-2016 süresince görevde olan yönetim sırasında hangisini saymak lazım bilemiyorum.

Türk Satrancı adına utanç verici bir dört yıldı bu .7 Kasım 2016’da o yönetim gitti, rakiplerine hukuka aykırı ve anti demokratik engellemelerle adaylık imzası toplatmayan, kurul başkanlarının delegeleri tehdit ettiği Gülkız Tulay, ne yaptı etti, tek başına aday oldu! Dört yıllığına 7 Kasım 2016 tarihinde başkanlık koltuğuna tekrar atandı.

Gülkız Tulay, kendisine eleştiri getiren herkesi “kötü insan” olarak değerlendiriyor. Son köşe yazısında kalkıp utanmadan sıkılmadan bana saldırıyor. İstifa edip, o koltuğu en kısa zamanda terk etmesi gerektiği halde, kendisini destekleyen satrançla ilgisi olmayan kişiler, satrançla ilgisi olmayan delegeler, satrancın içinden gelen az sayıda çıkarcı bir grup ile bu güzel sporun yönetildiği federasyonun koltuklarını işgal ediyor.

Her yıl sömestr tatilinde bu ülkede Küçükler Şampiyonası düzenleniyor. Dünyanın en büyük ulusal spor organizasyonlarından birisi. Gülkız Tulay ve kötü yönetimi, kötü başkanın baş sallayan elemanları, sanki bunu bilmiyormuş gibi, 19 Aralık 2016 tarihinde yapılacak bir ihale açıyor. Sonra ihaleyi “kamu yararı” gibi insan zekasıyla dalga geçen bir gerekçeyi de kullanarak iptal ediyor.

Soruyorum size şimdi:

A be beceriksiz yönetim!

A be bırak satrancı, bir bakkal dükkanını bile yönetemeyecek yönetim!

Soruyorum size:

• Ben mi dedim size, Ocak sonunda düzenlenecek olan organizasyonun ihalesi için 19 Aralık (bir ay önce) ihale tarihi verin? Neden 3 ay veya dört ay önce yapmadınız ihaleyi? Sakın bana seçim vardı demeyin! O zaman 2017’den sonraya kalan başka işleri nasıl yaptığınızı sorarım.
• Sizin aklınız, zekanız nasıl çalışıyor da; yıldızlar ve küçükleri aynı tarihe, aynı günlere ve arasında bir saatten mesafe olan farklı otellere koyuyorsunuz? Ne yapacak antrenörler, kulüpler, veliler? Nasıl bölünecek aileler?
• Neden yıldızları yaz aylarına ertelemiyorsunuz? Otellerde para kazanamayacağınız için mi? TEOG var üniversite sınavları var, vicdanınız var mı?
• Bu otel fiyatları nedir? Turizm ölmüş ülkede, maalesef terör nedeniyle Antalya hava limanına uçak inip kalkmıyor neredeyse. Dış hatlar terminali kapanmış iç hatlar terminali iki ihtiyaca yanıt veriyor. O kadar az turist geliyor koca Antalya’ya! Oteller perişan durumda…Bu fiyatlar nedir böyle? Takipçisi olacağım konaklayan herkesin! Yönetiminiz, eşiniz dostunuz velilerin ödediği fahiş otel ücretleriyle yatıp kalkacak, biz de sessiz kalacağız! Yok yahu, daha neler!
• Bu duruma isyan eden veliler varmış. Bir grup veli bir araya gelmiş örgütlenmiş. Şimdi Gülkız Tulay, hem onlara kötü diyor, hem de bana.
• Bütün bur rezaletin ardından neden bana köşenizden mektup yolluyorsunuz kötü başkan? Neden bunu eleştiren velilere kötü diyorsunuz.
• Yüreğiniz varsa, yüzünüz varsa, cesaretiniz varsa çıkın karşıma, tartışalım… Çıkalım velilerin camianın karşısına hodri meydan.

Bir aynaya bakın Gülkız Tulay, gerçekleri göreceksiniz. Yanlış olan başkaları değil, aynada gördüğünüz başkan!

Size o koltuğu gümüş tepside sunan, sizi başkanlık koltuğuna oturtan, aday göstereni seçtiren, hiç bir görev ve makama talip olmayan bana değil kendinize kötü deyin.

Olağanüstü yetenekli sporcularımızı dünyaya getiren, Avrupa ve Dünya Şampiyonlarını sizin gibi kötü bir yöneticiye rağmen hala yetiştirebilen, eli öpülesi velilerimizi kendinize düşman olarak görmeyin.

Yanlış olan sizsiniz! Bizler değiliz.

Gelelim giden 2016’ya… Gelen 2017’ye…

2016’dan nefret ediyorum. Nihayet gidiyor. Her şey çok kötüydü 2016’da, defol git 2016!

Yanına bütün kötüleri de al, defol git!

2017 umarım daha iyi olur…

Tüm satranç ailesine, barış, sağlık ve huzur dolu bir yeni yıl diliyorum.

Her şey gönlünüzce olsun!

Mutlu yıllar…