Karamurat, Yedi düvele karşı!
Gülkız Tulay, seçime tek aday olarak girmek istiyor. Bu konuda o kadar uğraşıyor ki… Görseniz rakibi Trumph ile Clinton sanırsınız. Bildiğiniz gibi adaylık yarışında karşısında Abidin Ünal var. Başka aday çıkacak mı bilmiyorum, ama ben hala çıkacağına inanıyorum. TSF’de “her şey serbest yeter ki ben seçileyim” dönemine girmiş oluyoruz.
Seçimle ilgili olarak bir soru sormak için TSF’de ilgili kişiyi arıyorum. Benim bildiğim kadarıyla o ilgileniyor bu işlerle. Telefonlarıma çıkmıyor. Mesaj atıyorum, soru sormak istediğimi dile getiriyorum. Kulübü arıyor bana dönmüyor. Bizim kulüp kendilerine soruyu soruyor, sonra da benim yetkili olduğumu söylüyor. Ama talimat gelmiş, fırça yememek için telefonlarıma çıkılmıyor. Zamanı gelince ben bunu sorarım! Sabır en önemli özelliktir.
Gençlik ve Spor Bakanımız Çağatay Kılıç’ın haberini okuyorum.
Bakanlık seçim sürecinde hukuki koşullara uyulması için federasyonlara talimat yollamış. Hukuki süre mi? O ne? TSF akşam 16:30’da haberini yapıp, ertesi gün 16:00’da kura çekiyor. Hukuk falan tanımadan. İtiraz süresi bırakmadan. Kuranın nasıl çekileceğini anlatmadan. Oysa yönetim kurulu kararı 45 gün önce alınmış. Bana minik fareler rapor verdi. İlk okul öğrencisi olsa o kurayı öyle çekmez. Soruyorum bir de bana söyler misiniz: Yasada ve Yönetmelikte ve bizim Ana Statümüzde açık ve net şekilde yazılmasına karşılık, iki yıl üst üste yarışmamış bir kulüp nasıl oy sahibi olur? Sadece süre mi sorun? Hele o yönetim bir değişsin, bu dönemde kim nereye uçmuş, hangi görüşmeyi yapmış, hangi sıfatla yapmış, bedelini kim ödemiş, yemesini içmesini kim karşılamış, hepsini öğreneceğiz. Emin olun! Herkes öğrenecek.
Gülkız Tulay’ın kurulları tam gaz çalışıyor. Yönetimde görev almak isteyenler mesajlarını sosyal ortamda paylaşıyor. Burada en önemli ölçü, bana saldırmak. Onları da tek tek not ediyorum.
Biraz zaman geçsin listeyi Gülkız Tulay’a göndereceğim. Notlandıracağım. Ona göre adaylıkta değerlendirir artık. Daha bekliyorum saldırıları….
Benim için ilk hedef 7 Kasım 2016. Sonra ben buralarda olacağım, beklerim… Başkaları nerede olacak göreceğiz.
Bu süreçte en çok MHK’yi takdir ediyorum. MHK gece gündüz çalışıyor. Hakem kursları açılıyor. Aynı durum Antrenör kursları için de geçerli. Aman yeter ki Gülkız Tulay kazansın. Hadi bakalım… O konuda da yorumlarımı yollayacağım Gülkız Hanıma…
MHK’ye ilişkin daha önce yazdığım yazıları anımsarsınız. Bunlardan birisi hakem kursuyla ilgiliydi. Kurs yöneticisinin, aday olduğu kurslardan birisi.
Şimdi bir tane daha yapıldı. Bir dakika düzeltiyorum. Bu sürekli yapılıyor. Dediğimiz gibi ne önemi var ki. “Kadınları 5 günde antrenör yaparım” diyerek hakir gören Gülkız Tulay , 3 günde hakemlik veriyor. Bugün adaylık yarın, Starlight, sınır yok.
Değişen ne? Bu kez şehir Siirt! Kurs yöneticisi aday ve aynı zamanda kurs yöneticisi, aynı zamanda il temsilcisi. TSF bu yapar.
Diğer yandan bir halk kahramanı filme girmeye çalışıyor.
Bu romanın adı “Karamurat Yedi düvele karşı“… Çok uğraşıyor, ama filmin baş rol oyuncusu, yönetmeni, senaristi kendisine : “bana ne bu benim filmim, ben yazarım ben oynarım” diyor.
Bakalım Karamurat, filme girecek mi? Ben girmesinin heyecanlı olacağını düşünüyorum.Sıkıntı olursa arkasından itmek lazım. Casting bu, ne kadar renkli olursa o kadar heyecanlı olur.
Bakalım sonu nasıl bitecek? Seyretmesi ilginç olacak…(çekirdek çıtlatmaya başlıyorum)