Gülkız Tulay Kadın Satrancını yok etti!

Share Button

45. Satranç Olimpiyatları Kadınlar ve Açık kategorilerde olmak üzere Eylül ayında Budapeşte’de düzenlenecek. TSF yönetimi de giderayak skandallara imza atmaktan geri durmuyor. Geçen gün Google takipten Sıla Çağlar ile ilgili bir haber geldi. Ben de böyle öğrendim.

Bu arada Satranç Haber sitesindeki son yazımı 2022 Satranç Olimpiyatlarında, yine kadın milli takımı için yazmışım. Yani çok değişen bir şey yok, niyet belli. Gülkız Tulay ve ekibi Türkiye’de kadın satrancının gelişimini istemiyorlar. 

Gelin ne olmuş bakalım…

TSF, Sıla Çağlar’ı milli takıma almamış. Akıl alır gibi değil. Gülkız Tulay’ın 12 yılda kadın satrancını adım adım nasıl yok ettiğini acıyla izliyoruz. Gitmeden önce bir darbe daha aldı kadın satrancımız.

Neden mi? 

Türkiye Kadın Milli Takımı (49. Satranç Olimpiyatları)

Şimdi ben buna itiraz ve isyan ediyorum.

Türkiye yazısını üstünde taşıyan, ay yıldızlı formayı giyen bir milli takımla ilgili her yurttaşın hesap sorma ve açıklama isteme hakkı vardır.Ben Türkiye Satranç Federasyonunun eski başkanı, bu federasyona hizmetleri dokunmuş bir satranççı, FIDE Hakemi, FIDE organizatörü, FIDE Onur üyesi olarak değil, bir yurttaş olarak soruyorum:
Bu takımı nasıl seçtiniz?

Nedir bu çekememezlik, intikam alma hırsı, acımasızlık! Sizlerin çoluğu çocuğu yok mu?
Oturduğunuz koltukla ilgili hiç mi sorumluluğunuz yok? İnsan bu kadar önemli konularda böyle bir karar alır mı? Hangi kritere göre seçtiniz? Gülkız Tulay, kişisel hırslarınız ve kininiz nedeniyle, ulusal düzeyde alacağımız bir sonucu olumsuz etkilediğinizin farkında mısınız?

Ben bir mühendisim, işletmeciyim, analitik düşünmeyi satrançla öğrendim, sorgulamak her satranççı gibi benim de heuristic sistemimde yer almış. Gelin sizi sorgu dünyama konuk edeyim…
Bu milli takım nasıl oluşturuldu?
Ben önce ELO sistemine girerek biraz zaman harcayıp ülkemizde aktif durumda olan sporcularımızın listesini çıkarttım. Sonrasında 14 sporcu için şu liste karşıma çıktı. Bu listeye son 3 ay, son 6 ay, son 12 ay ve son 2 yılda oynadıkları toplam maçı da ekledim. Ayrıca milli takımın FIDE’ye 1 Haziran gibi bildirildiğini tahmin ederek, 1 Haziran 2024 ELO puanını da ELO2 olarak ekledim.
Şimdi gelin bu 14 sporcumuzu birlikte inceleyelim, beraber bir milli takım oluşturalım.

I. ELO kriteri:

İyi ya da kötü bir yönetimin milli takım seçiminde başvuracağı en kolay ve sorumluluk almak istemeyeceği yöntem ELO puanını kullanmaktır. Sadece ELO’yu kullanmak bence pısırık, yetersiz ve korkak bir yönetimin yapacağı iştir.

Ülkemizin en yüksek ELO’lu aktif 15 kadın sporcusu (1 Ağustos 2024 ELO listesi):

Bu sıralamaya bakarsak ilk altı sporcu, IM Atalık, WGM Yıldız Kadıoğlu, WGM Öztürk Örenli, WIM Çağlar ve WIM Gülenay ediyor. Aynı değerlendirmeyi 1 Haziran 2024 tarihindeki ELO listesine göre yaparsak daha farklı bir durum ile karşılaşıyoruz.

Ülkemizin en yüksek ELO’lu aktif 15 kadın sporcusu (1 Haziran 2024 ELO listesi):

Devam edelim.

Bu kez yaşa göre sıralama yapıyorum, takım öyle çıksın diye değil, sadece o kritere de göz atmak için:

III. Yaş Kriteri: 

Ülkemizin en yüksek ELO’lu aktif 15 kadın sporcusunun yaşa göre sıralaması (01.08.2024 ELO listesi/ küçükten büyüğe):

Şimdi sizin aklınızdan geçen benim de aklımdan geçiyor tabii. Sadece yaş ile takım çıkartılır mı? Çıkartılmaz kuşkusuz. Ama bir yönetici potansiyel olarak milli takıma girme olasılığı olan tüm sporcuları farklı sıralamalar ile göz önünde tutarak fikir sahibi olmalıdır.
Burada gözümüze çarpan Zeynep, Gülenay ve Sıla’nın yaşıtlarına göre oldukça yüksek ELO’ları olmasına karşılık, yaş olarak daha küçük olmaları. Bu bize daha sonra değerlendirmek üzere fikir verebilir.
III.Aktivite (Maç sayısı)
Yani bir satranç sporcusundan aktiflik anlamında ne beklersiniz? Yılda en az 15 maç oynasa mesela? Bir turnuva genelde 9 tur ya da 7 tur oluyor. Yani 16 maç olsun. Şimdi önce aktiviteye göre sporcuları sıralayalım:

Ülkemizin en yüksek ELO’lu aktif 15 kadın sporcusunun son 12 aydaki maç sayısına göre sıralaması (01.08.2024 ELO listesi/ büyükten küçüğe):

Yukarıdaki kriterlerin hiç birisi kendi başına yeterli olamaz. Olimpiyat bir takım turnuvasıdır. Bir sporcunun sorunlu olması, takım ruhunu bozması inanılmaz sorunlar çıkarabilir. Örneğin güçlü bazı sporcular siyah taşlarla oynamak istemez. Bu takımda masa kaydırmayı zorlaştırır. Bazı turlarda rakibiniz sizden daha güçlü de olsa yenme olasılığı için farklı kadrolarda çıkmanız gerekebilir. Takım kaptanları sporcuların psikolojilerini de gözetirler. Örneğin iyi oynadığı bir maçı kaybeden sporcunun toplanması ciddi bir sıkıntıdır. Arka arkaya iki maç kaybeden bir sporcu mutlaka dinlendirmelidir. Sporcunun psikolojisi çok önemlidir. Haksızlığa uğradığını düşündüğü anda size söylemese de maça yenik başlarsınız. Sporcuların takımla uyumu da çok önemlidir. Yeri gelir 3 masada 2 puanı almışsınızdır. Kalan son masada sporcunuz daha iyi bir konumdadır, kaptan berabere yapmasını ister, sporcu reddedebilir. Bunlar takımın psikolojisini etkileyebilir.
Öyle maçlar olur ki, kimse oynamak istemez.
Psikoloji en önemli kriterlerden birisidir.
Gülkız Tulay’ın vizyonsuzluğu nedeniyle artık milli takımlarımızda psikolojik danışman yer almıyor, ama biz bu uygulamayı ilk denediğimizde birçok ülkeye garip gelse de, büyük faydalarını gördük. Şimdi çok sayıda ülke psikolojik danışmansız olimpiyatlara gelmiyor.

Konumuza dönelim. Bu takımda 3 sporcu seçildikleri tarih itibariyle yukarıdaki kriterlere göre feci şekilde sırıtıyor. 

Betül Cemre ve Kübra bu milli takıma nasıl girdi?

Özetle olimpiyat bir takım turnuvasıdır. Takımı çok iyi kurmak ve 11 turun altından kalkabilecek performansa sahip sporcular ile gitmek gerekir.

Kuşkusuz deneyim önemlidir. Ama son iki yılda 5 maç oynamış olan Betül Cemre Yıldız Kadıoğlu’nun olimpiyat takımına neden seçildiğini bana kimse açıklayamaz.

Üstelik bu 5 maçı da geçen ay oynanan Süper Ligde oynadığını göz önüne alalım.

WGM Betül Cemre Yıldız Kadıoğlu

Betül’ün Süper Ligde oynadığı 5 maça göz atalım:

Süper Ligde her kulüp 14 maç yaptı. PAÜSA S.K: dereceye oynamasına karşılık, Betül’ü tercih etmemiş, GM Harika Dronavalli ile oynamış. Bu anlaşılır. Ama Harika’nın Kadın Masasında değil, ilk dört masada oynadığı maçlarda da Betül iyi sonuç alamamış. Aldığı 1,5 puan 1900 ELO altına karşı.  

Kendisini çok severim, ülkemiz satrancının gözbebeğidir. Büyük bir satranç sporcusudur, ama Betül de bilir ki, bu spor hazırlıksız oynanmaz. 24 ayda 5 maç, o da son Süper Ligde oynanmış, yani takım seçildiği anda son 24 ayda tek maçı olmayan bir sporcuyu kadroya alıyorsanız o zaman hazırlarsınız.

Takımın seçimi Haziran ayı gibi olmalı, hatta daha önce. O zaman Betül’ün son 24 ayda yaptığı maç sayısı sıfırdı. Ben eminim, Betül Cemre, kendisine hazırlık süreci, antrenör desteği sözü verildiği için bu önemli sorumluluğun altına girmiştir. Umarım iyi bir sonuç alır.

Ama 2150-2450 bandındaki sporculara karşı bir beklentimiz olmamalı Betül’den.

Yani Betül Cemre eğer milli takımda ve Olimpiyatta oynayacaksa, federasyon olarak bunun için kendisine özel bir antrenör tutarsınız, İzmir’e yollarsınız, 3-4 ay hazırlanır, o zaman sonucunu da alırsınız.

WGM Kübra Öztürk Örenli

Aynı durum Kübra için de geçerli. Kübra Öztürk’ün, Gülkız Tulay ve yönetime karşı sosyal medya paylaşımlarıyla bilgilendiğimiz ve hamile olduğu için milli takıma çağrılmadığını öğrendiğimiz sürenin üzerinden çok geçmedi. Büyük bir skandalı bu!

Kübra, diğer sporcular, basın ve camia arkasındayken, Gülkız Tulay ile baş başa görüşüp bütün sorununu çözmüştü. Anladığım kadarıyla bir hata başka bir hatayla giderilmeye çalışılmış.

Kübra, satrancımızın kardeleni ve sembol sporcularından birisi ama yukarıda saydığım durumu camiadaki sportmenlik imajı açısından düzeltmesi zor olacak.

Ben Kübra’nın oynadığı masa itibariyle daha iyi bir sonuç alacağını tahmin ediyorum. Ama yanı durum onun için de geçerli.

Satranç ömür boyu üst düzeyde oynanabilecek bir spor, en azından 55-60 yaşına kadar profesyonel olarak icra edilebilir.

Ama hiçbir hazırlık olmadan, hoca tutulmadan, kampa alınmadan, bu iki sporcumuz milli takımda sırıtıyor bana göre. Çok az maç oynamışlar aktif değiller. Olağanüstü yetenekli oldukları kesin, ama hazırlıksız satranç oynanmaz. Umarım haksız çıkarım.

Gelin Kübra’nın etkinliğine de göz atalım: 2024 yılında en altta yer alan Türkiye Kulüpler Şampiyonasında oynamış. Bence çok doğru yapmış, çünkü büyük bir ELO kaybı olmadan 8 maç oynamış, bu oldukça iyi bir antrenman. Rakiplerin ortalaması 1908, aldığı skor 7/8, -2,60 ELO kaybetmiş.

Sanırım Kübra da aslında hazır olmadığını biliyordu. Çünkü geçen yıl oynadığı Süper Ligde aldığı sonuç oldukça sıkıntılı. 2305 ELO ortalamasına karşı 11 maçta 3 puan almış, -54,20 ELO kaybetmiş.

Bu iki sporcumuz da sadece Liglerde oynamış, çünkü ekmek parası.

Aslında ikisinin de zerre kadar kabahati yok. Profesyonel sporcular, antrenörlük yapıyorlar, ekmek parası için hayat mücadelesi veriyorlar. Ama öyle kötü bir federasyon yönetimi var ki, 12 yılda bu sporcuları 1900ELO düzeyine düşürmüş.

Ama ben olsam ikisini de “sporcu!” olarak bu koşullarda milli takıma çağırmazdım.

WIM Hayale Isgenderova: 

Ben olsam, WIM Hayale Isgenderova yerine genç 20 yaş altı sporcularımızı tercih ederdim. ELO’su, aktifliği anlamında neden alındığını anlayamıyorum. Kusura bakmasınlar. Durumu Betül ve Kübra’dan daha iyi olabilir ama, o da son altı ayda iyi sonuçlar almamış. Bu takım ile ilk 10’a giremezsiniz. Olduğunuz yerde de kalmanız zor. Madem bir iddianız yok o zaman genç sporculara yatırım yapın. Üstelik ben iddiaa ediyorum, şu 15 sporcu açısından döner turnuva yapsak, Budaapeşte’ye giden takımdan saydığım 3 kişi ilk 8’e giremez. 

Mevzu Türkiye milli takımı olunca tüm sporcularımız eleştiriye açık olmalı.

Ekaterina Atalık ve Gülenay Aydın ile ilgili hiçbir şüphe yok. IM (WGM) Atalık ülkemizde bu sporu profesyonel düzeyde tahtada icra eden en güçlü sporcu, aktif, çalıştığını da görüyoruz, izliyoruz.

Gülenay da ülkemizin geleceğinde yer alacak pırıl pırıl bir isim o da süper bir seçim olmuş.

Ancak WIM Sıla Çağlar neden yok? 

Hangi kritere göre sıralarsanız sıralayın ilk beşte yer alıyor.

Neden yok biliyor musunuz? İlk nedeni federasyonu eleştirmesi, ikincisi de doğrudan oylarına etkide bulunabileceği bir kulübü olmaması. 

İçeriden aldığım bilgiye göre Sıla’nın ailesine yapılan resmi açıklama uzakta olup çalışmalara katılmaması, ancak bunun gerçeklerle alakası yok. Federasyon bir uçak bileti alamayacak durumdaysa o on beş kişi bir saat orada oturmasın! Yazıklar olsun.

Çok kıymetli bir sporcu! 2 WGM normu var, benim yaptığım incelemeye göre Olimpiyatta alacağı bir WGM normuyla büyük usta olabilir. Yahu aklınızı ekmekle mi yediniz? Nasıl böyle bir fırsat tepilir.

(Not: Sıla’nın 2019’da Avrupa Bireysel’de Antalya’da aldığı IM Normu ‘9 maçlık” FIDE’ye işlenmiş, ancak WGM normu “10 maçlık” işlenmemiş, kim sorumluysa orada bu işlerde federasyon adına düzeltsin, sonra ağlarız hep birlikte, benden uyarması)

Gülkız Tulay, kurduğunuz takımla kaçıncı olacağınızı göreceğiz.

İlk iki tur kazanacak sonra asansör olacak bir aşağı bir yukarı ilk 25-30’da bitirecek turnuvayı. Gülenay umarım norm alabilir. Ama onu da yanlış masaya koymuşsunuz. Gülenay bu takımda 2,3 ya da 4 olmalıydı. Takımın dizilişi de hatalı.

Sıla neden takımda yok?

Çünkü Gülkız Tulay asla affetmez! Çünkü Sıla kim ki, kalkıp da X.com’da koca federasyon başkanını ve yönetimini eleştiriyor? Değil mi?

Bana sorarsanız, Sıla, Gülenay, Sude bunlar hem mesleki kariyer hem de sporculuk açısından geleceğe yatırım yapmamız gereken yıldızlar.

Bu milli takım nasıl oluşturulmuş?

Bu milli takım bence seçimler göz önüne alınarak, delege sayısını artıracak şekilde kulüplerin gönlünü kazanmak için oluşturulmuş. Benim mantıklı gördüğüm, asla içime sinmeyen, şiddetle kınadığım, federasyon seçim politikası göz önüne alınarak oluşturulan bir milli takım olmuş.

Takım Nasıl olmalıydı?

Ben hocasız bırakmazdım milli takımları.

  1. Türkiye Şampiyonasında oynamayan milli takıma çok zor girerdi. Bunu telafi etmek için ya önemli bir mazereti olmalı ya da çok büyük bir başarı almış olmalı.  
  2. Bir yılda en az 36 maç kriteri koyardım. Bunlara süper lig dahil olmazdı.
  3. Yaş olayını göz önüne alırdım. (geçmişte yapmıştık)
  4. Kadın Milli takımına en az 2-3 hoca tahsis ederdim (geçmişte etmiştik!!)
  5. Sporcularımı şehirlerinde çalıştırır, kampa alırdım. (geçmişte yapmıştık)

Ama bunlar olmasa da benim gönlümden 49. Satranç olimpiyatları için Budapeşte’ye gidecek takım şu seçeneklerden birisi olurdu:

  1. Betül ve Kübra ile özel çalışmaları koşuluyla anlaşmak şartıyla (2024 Türkiye Şampiyonası öncesinde anlaşmak koşuluyla):
  2. WIM Ekatarina ATALIK
  3. WGM Betül Cemre YILDIZ KADIOĞLU
  4. WGM Kübra ÖZTÜRK ÖRENLİ
  5. WIM Sıla ÇAĞLAR
  6. WIM Gülenay AYDIN

Betül ve Kübra’nın aktiflik durumu uygun olmadığına göre, bizi temsil edecek en iyi takım şu olurdu:

  1. WIM Ekatarina ATALIK
  2. WIM Sıla ÇAĞLAR
  3. WIM Gülenay AYDIN
  4. WFM Zeynep Çiftçi
  5. WFM Sude Hereklioğlu

(Betül ve Kübra bu takımda hoca olarak yer alabilir)

Her ne olursa olsun, TSF, WGM Sıla Çağlar’ı milli takıma davet etmemenin hesabını vermelidir.

Hesap verecekleri o kadar çok şey var ki…

Share Button

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir