Ekmeden Biçemezsin

Share Button

Bu resim 2013 yılında Birleşik Arap Emirliklerinin Al-Ain kentinde düzenlenen Dünya Yaş Gruplarından bir hatıra. 5 yıl olmuş. Bu sabah facebook eski paylaşımları anımsatırken karşıma çıktı. Resimde görülen, Ülkemizi gururlandıran, bayrağımızı göndere çektiren bu minik büyük adam Işık Can. Yanında babası Günay Can ve onu 2013 yılına kadar yetiştiren hocası Mert Erdoğdu var.

Işık daha 8 yaşındayken bundan 5 yıl önce Dünya İkinciliği kazanmıştı. Ülkemizde o yaş grubunda ve diğer yaş gruplarında olan özel yetenekli satranç sporcularından birisi. Olağanüstü bir kumaş, olağanüstü bir yetenek.

2013 yılında Dünya İkincisi olan Işık’ın o turnuvada yendiği rakiplerinin arasında bugün IM ve GM olan sporcular var. Hemen iki yaş üste çıkalım. Bugün 15 yaşında olan Emirhan Tarlabaşı, Kağan Aydınçelebi, Emir Gülbeyaz gibi yeteneklerimizin geçmişte yendiği ve yanlarına yaklaşamayan İran’lı sporcular bugün St.Petersburg’ta ilk 10’da yarışıyor. Hem de süper büyük usta olarak.

Eğer Işık Can, 2013 yılından bugüne vasatın biraz üstünde yönetilen bir federasyonun sporcusu olsaydı bugün 2650-2700 olurdu.

Dünyanın en kötü yönetilen satranç federasyonu neleri yanlış yaptı?

  • Mikhail Gurevich gibi bir alt yapı ustasıyla yollarını ayırdı. Onun yerine kimsenin tanımadığı, yetersiz ve bilgisiz kişileri getirdi. Yerli antrenörlerimizde de doğru seçimler yapmadı. 1600 ELO düzeyinde isimleri, antrenör yaptı. Örneğin Antalya’dan bir çocuğu hiç bir deneyimi, eğitimi ve referansı olmadığı halde milli takım hocası olarak görevlendirip, eline bu yetenekleri verdi.
  • Gülkız Tulay’ın 2012 yılında seçimden sonra yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında, göreve geldikten sonra aldığı 2 numaralı karar (ilki görev bölüşümü) özendirme ödüllerini kaldırmak oldu, ki o destek yetenekli sporcularımızın velilerinin federasyon dışında çocuklarına sağladığı desteği olumsuz etkiledi.
  • Avrupa Okullar – Dünya Okullar gibi hiç bir ülkenin itibar etmediği şampiyonaları baş tacı etti. Sonucunda bu işi sulandırdı. Son Genel Kurulda kürsüden ballandıra ballandıra anlattığı madalyalar bunlar. Onların yanında Işık Can, Kağan Aydınçelebi, Cemil Can gibi sporcularımızın aldığı gerçek başarılar gölgelendi.
  • Kamp yapmadı Gülkız Tulay yıllarca, abartmıyorum, kamp yapmadı. Bu zaten bu federasyonun satranca bakışını ortaya koyuyor. Umurlarında değil satranç. Spor bu ama bizim federasyonumuz değil zannediyor.
  • Başkanvekillerine verdiği kıymetin onda birini sporcularına vermedi Gülkız Tulay. Mustafa Eroğlu’na açılan kredi, Işık Can’ın ailesine açılsaydı bugün durum farklı olurdu.
  • Sporcuları yurt dışında turnuvalara yollamadı. Avrupa ve Dünya Yaş Gruplarında, Dünya Gençler Şampiyonasında yarışmadığımız kategoriler oldu. Pasaportunu uzatmayı unuttukları için bir Türkiye Şampiyonu ülkesini temsil edemedi.
  • Ülkemizde düzenlenen Avrupa ve Dünya Şampiyonaları düzenlenmez oldu. Alamadılar turnuvaları. Konuşmayı beceremedikleri için, çevirmenleri Özgür Solakoğlu’nun uluslararası ilişkileri yetersiz olduğu için, Solakoğlu’nun şimdi başkanlığını, o zaman üyeliğini yaptığı komisyonda düzenlenen raporda ülkemizin terör riski altında olduğu ibaresine, raporu okumadığı için itiraz etmediğinden dolayı, buna benzer bir çok yanlış bir çok turnuvanın elimizden gitmesine neden oldu. Batum’da Haçapuri yazımı okuyabilirsiniz.

Say say bitmiyor.

Ne ekersen onu biçersin.

Sonuç artık bunlar albümlük hatıralar oldu. Türkiye Satrancı bitti!…

 

Share Button