Başkent Açıkta İnsan Manzaraları
Başkent Üniversitesinin katkılarıyla üçüncü kez düzenlenen Başkent Üniversitesi Uluslararası Açık Satranç Turnuvası başladı. TSF sitesinde haberi görünce heyecanla sayfaya girdim ve baktım. Fotoğraflarda gördüğüm durum benim yüzümü kızarttı.
Önce isterseniz üniversitenin satranca olan katkısını konuşalım. Gülkız Tulay Başkanlığındaki federasyonumuz, tarihimizi “yeniden yazacağız” diye sildiği için belki bu haberlere ulaşmak, dışarıdan bakan birisi için zor olabilir. Yani turnuvanın üçüncü kez düzenlendiğini okuduğunuzda, Başkent Üniversitesinin desteğini hafife almış olabilirsiniz. Belki aklınızdan “bak eleştiriliyor, ama bu Gülkız Tulay çalışıyor da..” diye iyi niyetli olarak da düşünebilirsiniz.
Ama durum öyle değil. Ben size Başkent Üniversitesinin satranca olan desteğinin on yılın çok üstünde olduğunu söyleyebilirim.
İlk kez 2008 yılında düzenlenen Başkent Takımlar Turnuvası altında başlayan bu organizasyonların satranç adına emekçisi ve kahramanı olan Aylin İbişoğlu’dur. Zamanında Hulusi Cihangir, Hakan Işılak kendisine destek vermişlerdir. Benim de 2012 yılına kadar desteklerim oldu. Aynı durum Çubuk için de geçerli. Kaymakamlık ve Belediye ile ilişkilerden tutun da, ilçe temsilcisinin atanması hazırlanmasına kadar büyük emekler verildi. Geçenlerde Kraliçenin A.T.’ı, “Nilüfer Çınar Ankara’ya 2 açık turnuva kazandırdı” diye yazmış, kulağıma geldi. Pes doğrusu kardeşim. İnsanlar nasıl tavassut ediyorlar çıkarları için. Nilüfer Çınar Çorlulu, Türk satrancına artık sadece zarar veriyor. Konuyu dağıtmayacağım, ama ne olduğu hala belli olmayan ve 15 Temmuz 2016’dan sonra sırra kadem basan “Satrançla Büyüyorum Spor Kulübü Derneği”, mangala intihalleri, Gülsevil Yılmaz’ın başarısını çekemedikleri için reddetmeleri gibi zararlarıyla Nilüfer Çınar Çorlulu’nun, bu iki açık turnuvanın bugün olmasında zerre kadar parmağı yoktur. Yani Nilüfer Çınar Çorlulu olmasa da bu turnuva bugün olurdu. Ama Aylin İbişoğlu olmasa olur muydu bilemiyorum.
Başkent Üniversitesi, tıpkı Türkiye İş Bankası gibi; aydın, demokrat, Atatürk ilkelerine bağlı, Cumhuriyet değerlerine sadık efsane bir bilim insanı olan Mehmet Haberal tarafından kurulan, yine aynı soyadını şerefle taşıyan Ali Haberal’ın rektörlüğünde yönetilen örnek bir ilim, irfan ve şifa yuvası. Ankara’da yaşayıp da bu kurumdan şifa bulmamış bir kişi bulamazsınız. Ben de onlardan biriyim.
Bu kadar saygın bir bilim insanı olan Prof.Dr.Mehmet Haberal’ın satranca ve spora olan aşkı, Prof.Dr.Ali Haberal ve saygın ekibinin desteği sayesinde ve Aylin İbişoğlu hanımın özverileriyle şekillenmiş bu turnuvanın açılış töreninde neden yüzüm kızardı?
Öncelikle haberde Aylin İbişoğlu’nun tek bir yerde adı geçiyor o da Başhakem olarak. Ama aile fotoğrafında plaj kıyafetiyle gelmiş arkadaşlarımız var ama Aylin hanım yok. Bu TSF yönetiminden çok beklediğimiz bir davranış. Bu yönetimde vefa sıfır, ellerindeki güçle yaptıkları cefa çok, satranca şifaları yok! İnsan bir yere adını yazar en azından, bir teşekkür eder!
Ama beni üzen sadece bu, vefayı boza markası sanan, Gülkız Tulay ve ekibi değil.
Asıl utanç veren gördüğüm insan manzaraları.
Şimdi sizlerle bunları paylaşıyorum.
Açılış töreni resimlerinde Prof.Dr.Mehmet Haberal, Prof.Dr.Ali Haberal, Prof.Dr.Ali Halıcı gibi bildiğimiz saygın bilim insanları yer alıyor. Resimlere baktığınızda ev sahibi olan bu bilim insanlarımızın, satranca olan saygısını ve sevgisini sadece desteklerinden değil, kıyafetlerinden, duruşlarından da anlayabiliyorsunuz. Karadenizin yetiştirdiği en büyük bilim insanlarından birisi olan ve hemşehri olmaktan onur duyduğum bu insanların yanında duran bizim (aslında ne kadar bizim onu da bilemiyorum ya) arkadaşlara bir göz atalım.
Evet, gelin bir de bizimkilere bakalım.
Önce saygı duruşundan başlayalım…
Bana birisi çıkıp bu yedek yönetim kurulu üyesinin bu açılışa katılmak suretiyle satranca ve federasyona hangi katkılarda bulunduğunu yazsın! Burada yayınlayayım. Kendisine geliş gidiş yol harcırah ödenmiş midir? Sorayım mı bilgi edinmeyle? Sporculara ödüllerini aylar sonra veren ve çok geç veren bir federasyonun, yedek yönetim kurulu üyesinin gereksiz olarak gelip gittiği faaliyetlerde masrafları neden karşılanır?
Gelin bir de açılış hamlesine bakalım…
Yani satranca saygınıza bir şey diyemiyorum, yarın olmayabilirsiniz, ama resimde yer alan bilim insanlarına ve içinde bulunduğunuz saygın eğitim kurumuna uygun bir kıyafet olmadığını söyleyebiliriz.
Gülkız Tulay, satranç, insan manzaraları…
Başkent Üniversitesine, Aylin İbişoğlu’na ve emeği geçen tüm satranççılara teşekkür ediyorum.
Turnuva sayfasını paylaşıyorum.
Ayrıca giriş ücreti olarak yaklaşık 30.000 TL toplanan, sponsoru olan bu yarışmada yine yabancı sporculara ödülleri verildikten sonra, Türk sporcular unutulacak mı, ertelenecek mi takip edeceğiz.