Ayna! Ayna! Söyle Bana…
Merhabalar, bildiğiniz gibi ”TSF’den Uzakdoğu Atağı” başlıklı haberimiz ulusal basında yer aldı. Sonrasında Gülkız Hanım, TSF web sayfasında konuyla ilgili seviye sınırlarını zorlayan bir açıklama yaptı. Kişisel olmadığı iddia edilen ama aslında kişisel olan bu açıklamaya doğal olarak bir cevap hakkı doğdu. Kendisine hala Gülkız Hanım diyorum ve demeye devam edeceğim. Yaptıkları, yapacakları ya da söylemleri, kendisine aksi şekilde hitap etmemi gerektirmez. Asaletimden değil, insana olan saygımdan. Ben hiç asil olmadım, sırça saraylardan aşağı bakıp kimsenin şahsına yönelik hakaret etmedim, insan olmaya ve öyle kalmaya dikkat ettim. Hiç bir gücüm yok kalemimden başka, kurullarım, başkanlık koltuğum dolayısıyla yalakalık yapanlarım yok, sıradan bir satranç emekçisi olarak 25 yılımı adadım bu sevgiye. Özgür bir adamın binlerce köleden güçlü olduğu gerçeğiyle yaşadım, yaşamaya da devam edeceğim.
Konuyla ilgili olarak kendimi ihbar ediyorum; yaptığımız haberde yalan ve gerçek dışı ifadeler yer alıyorsa, buyursunlar disiplin kurulu orada.
Özel ilgi alanım olduğu için etimoloji, etik, felsefe, edebiyat ve safsata hakkında biraz bilgi vereyim belki lazım olur, kullanırsınız yazılarınızda.
Tartışırken verecek cevap bulamayanlar, basmakalıp cümleler kurarak üste çıkmaya çalışırlar, buna safsatada da çok sık rastlanır. Safsatalar ilk bakışta geçerli ve ikna edici gibi görülebilen fakat yakından bakıldığında kendilerini ele veren sahte argümanlardır. Safsataların ayırdına varmak, onları geçerli ve sağlam argümanlardan ayırmak önemli bir eleştirel düşünme becerisidir.
Birisi eleştiri yaptığında, eleştiriyle karşılaşan kişi cuk diye yapıştırır sözü “Bir lafa bakarım laf mı diye, bir adama bakarım adam mı diye'”. Kendini ifade edecek kadar bilgin ve kelime dağarcığın varsa karşındakine hakaret etmek için bu sözün arkasına sığınmak neden?
Tarihsel ve edebi açıdan inceleme;
“Ünlü düşünür ne de güzel söylemiş” derken, hangi düşünürü kast ettiğinizi de biz asil olmayan zavallı yaşam formlarına açıklarsanız mutlu olacağız. Ömer Hayyam’ın rubailerinde mi okudunuz? Mevlana’nın beyitlerinde mi? Yoksa “internet kopyala yapıştır düşünürü mü?” kim? Engin bilgilerinizle eğitiniz bizi lütfen.
Kime ait olduğunu bile bilmediğiniz sokak jargonundan aşırılmış bu sözü mantıksal açıdan da inceleyelim mi ?
“Suskunluğum asaletimdendir”
Suskunluk, gerçekten asalet midir? Haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüzde ses çıkarmıyor, susuyorsunuz yani? Ama siz susmadınız ki, ses çıkardınız. Bu çelişkiyi de lütfen açıklayın, malum biz asil değiliz.
“Her lafa verecek cevabım var” Her lafa cevap verecek kadar bilgili sanıyoruz kendimizi, müthiş! İlle de cevap vermek için, yanlış ya da saçma da olsa bir şeyler söylemek şart yani.
“Ama bir lafa bakarım laf mı diye” Laf olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz? Sizi eleştiren sözler laf değil ama, pohpohlayan sözler laf öyle mi?
“Bir de söyleyene bakarım adam mı diye” Kim adam kim değil? Nasıl ayırt edeceğiz? Ölçüm cihazınız var mı? Cümle içindeki “Ataerkil dili”, bir kadının kullanması ne garip fark edebiliyor musunuz? Mesela herhangi bir kadına soralım “siz adam mısınız?!” Kadın olmak bu kadar aşağılık bir şey mi?
Bir de şu var ; “Bu çabamızı polemikler, kişisel ve ucuz hesaplarla lekelemiyoruz” derken gerçekten kişisel bir şey yazmadığınıza inanacak kadar saf insanlar var mı etrafınızda? “mesnetsiz, içi boş spekülatif gürültüleri duymuyoruz.” derken de, bizi satır satır okumanın ruh halini de betimlemenizi bir sonraki yazınızda önemle rica ediyorum.
Bu arada bazı basit sorularım var; ”www2.tsf.org.tr” adresini neden yaptığımız haberden sonra havaya uçurdunuz ? Sadece linkleri kaldırmak gibi basit bir beceriye sahip olamadınız mı? Siteyle ilgili olarak hizmet veren firmadan, başkanvekilinize durum hakkında yazılı olarak, bir kaç kez bilgi verildiğinden haberiniz var mı? Var ise bu durumda ne yaptınız? Yok ise neden yok? Unvanların da yer aldığı 1 Şubat 2016 tarihinde yayınlanan, saçma sapan ELO listenizle ilgili basın açıklaması da yapacak mısınız? Biz yazmasaydık ne zaman haberiniz olacaktı? Turkbase gibi sporcular için çok önemli olan veri tabanlarını ne zaman yayından kaldıracaksınız?
Saygılarımla…