Gülkız Tulay İstifa!
Avrupa Yaş Grupları Satranç Şampiyonası Latvia’nın Başkenti Riga’da sona erdi. 29 sporcuyla ve çok sayıda yöneticiyle katıldığımız, Başkanvekillerimizin Riga yemeklerinin ve içkilerinin tadına baktığı, Riga’nın yeşil doğasını görüp ruhsal olarak tedavi oldukları bir şampiyona daha hüsranla sonuçlandı.
Satrancımızı 30 yıl geriye götüren bu yönetim, bu kadar olanağa rağmen, koltuklarında oturan yöneticilerimizin otel ekstralarına ayırdığı kaynağı, maalesef sporcularımıza harcamıyor.
Birkaç ülkenin katıldığı, ulusal şampiyonların yer almadığı Avrupa Okullar Satranç Şampiyonasında (ki bizim de iyi sporcularımız katılmıyor) alınan birkaç madalyayla devletin gözünü boyayıp, Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğünü, sponsorlarımızı (Türkiye İş Bankası) yanıltmaya çalışıyor. Bu kurum ve makamların ne düşündüğünü bilemem ama, satranç camiası gerçekleri biliyor.
Gülkız Tulay ve ekibi olağanüstü yeteneklerimizi yok ediyor, mahvediyor.
Gurevich, Grivas gibi dünya çapındaki hocaları gönderiyor. IM düzeyinde 3ncü sınıf hocaları getirip servet ödüyor. Ulusal takım hocalarını oy hesaplarıyla belirliyor. 3ncü sınıf deneyimsiz, 2000 ELO’lu, hiçbir deneyimi olmayan sporcuları, bulundukları kulüplerin oyunu almak için antrenör yapıp ulusal takımda sporcularımıza asla düzeltilemeyecek alt yapı sorunları zerk ediyor. 1500 ELO’lu satranççıları sırf Nilüfer ablaları istedi diye antrenör yapıyor, ama Hakan Erdoğan gibi bu ülkenin yetiştirdiği en iyi antrenörlerden birisiyle yollarını ayırıyor.
FIDE’nin tamamen politik (size söz veriyorum değişecek) antrenörlük oylamasında ikinci olduğunu söyleyip, aldığı dereceyi (bir resmiyeti de yok) Türk Satrancına armağan ettiğini belirten AYGEG Başkanı IM Yakup Erturan’ın ve ekibinin başarısıyla övünen federasyonumuz, sporcularımızın hem de olağanüstü yetenekli sporcularımızın aldıkları başarısız sonuçlardan zerre kadar üzülmüyor, utanmıyor.
Gelin birlikte bakalım sonuçlara
Sporcularımızın Aldıkları Sonuçlar
Avrupa Yaş Gruplarında ilk kez 2004 yılında madalya aldık, 2005’de alamadık. Ardından 2006 yılından 2015 yılına kadar defalarca madalyalar aldık. Ama bu tarihten sonra Gülkız Tulay yönetimi aldıkları kötü kararların sonucunu görmeye başladı. Satrançtan, yönetimden, spordan zerre kadar anlamadıkları, tek hedefleri koltuklarını korumak ve yurtdışında federasyonun harcırahıyla gezmek olan bu yönetimin, A-milli takım sporcularına, Dünya beşincisi ve son Olimpiyatın altıncısı olan takımımıza hala yeni bilgisayar almadığını biliyor muydunuz? Bunu bile layık görmüyorlar. Şimdi sorayım yönetime alınanları bilgi edinmeyle, yanıt verirler mi bilmiyorum ama bir gün müfettişler gerçekleri görecekler diye düşünüyorum.
Sadece yönetim kurulunun yedek üyesi ve neden her şampiyonaya gelip harcırah ve yolluk verildiğini bilmediğim, Ahmet Arda Kılıç’a ödenen parayla bile o bilgisayarlar çoktan alınabilirdi. Bu bir hizmet kusuru değil mi sizce?
Gelin birlikte Riga’da biten Avrupa Yaş Grupları Şampiyonasında alınan madalyalara göz atalım.
Görüldüğü gibi ekonomik krizlerle boğuşan, iflasın eşiğine gelen, her alanda tasarruf etmek zorunda kalan, sporda büyük bütçe kısıntılarına giden Yunanistan, iyi yöneten bir federasyon başkanına sahip olduğu için 18 yaş açık kategorisinde altın madalya alabiliyor. Ama dünyada spora en büyük desteği veren ülkelerden birisi olan Türkiye, dünyanın, abartmıyorum, en kötü yönetilen federasyonuna sahip olduğu için sıfır çekiyor.
Yunanistan Federasyon Başkanı Makropoulos’un bugüne kadar 28 yıl boyunca Yunanistan Federasyonundan tek kuruş harcırah almadığını biliyor musunuz! Bir kuruş maaş ya da ödenek de almadığını ekleyeyim. Çünkü bugün Yunan Satrancını bu kadar zor olanaklara rağmen hala zirvede tutabiliyor. Bir de bizim mirasyedilerimize bakın…
Beyaz Rusya’ya bakın! 2022 olimpiyatlarını düzenleyecekler, büyük bir olasılıkla. İlk altıya sporcu sokamıyorlardı. Beş madalya aldılar. Bir başkanın göreve gelmesi ve doğru kararları vermesiyle.
Anastasia Sorokina örnek bir sporcu, hakem ve yönetici. Kısa zamanda satranç sevgisi aşkıyla neler yaptığını görebiliyoruz. Bir de Gülkız Tulay’a bakın! Yazık…
Fark ne biliyor musunuz?
Satranç sevgisi, bilgisi ve aşkı! Hiç birisi bizim başkanımızda yok!
Benim zamanımda “Türklerle oynamak istemiyoruz” diyordu rakiplerimiz. Şimdi “Türk sporcu puan demek” diyorlar.
Ben Gülkız Tulay’a 14 yaşında IM’ler bıraktım. 18 yaş altında yetişen yeni bir IM yok bugün maalesef.
Gülkız Tulay istifa edin. Bırakın bu güzel sporun yakasını!