Gülelim ağlanacak halimize

Silvio Danailov (namı diğer LUCY) ülkemizde oynadığı için dua ederken : )

TSF’nin izniyle ve TSF sitesinde yayınlanarak Süleymanpaşa Belediyesi tarafından Tekirdağ’da düzenlenen kapalı GM turnuvasında büyük bir skandal yaşandı.

FIDE Etik Komisyonu tarafından (web sayfası) yayınlanan nihai kararla dünya satranç tarihinin en büyük soyguncusu ve mafyası IM Silvio Danailov 3 yıl hak mahrumiyeti cezasıyla satrançtan men edilmişti. Bu ceza yine FIDE Etik Kurulu kararına göre tüm dünyada geçerliydi. Satranç tarihinin en büyük soyguncusu ve mafyası olan Silvi Danailov ne yapmıştı?

Danailov, halen Bulgaristan Satranç Federasyonu başkanı. Belirtmek lazım ki, bu federasyon da ECU’dan (Avrupa Satranç Birliği) aynı nedenlerle çıkartılmış durumda. Bu da dünya satranç tarihinde ilk.

Ne oldu peki? Silvio Danailov, benim taktığım lakabıyla namı meşhur Lucy, ECU Başkanıydı. Bu dönemde ülkesinin spor bakanlığından yüzbinlerce euro kaynağı Avrupa Satranç Birliği ve  Avrupa Şampiyonası için diye beyan ederek, ECU DLL adlı ABD’nin vergi cenneti Delaware’de kurulmuş paravan bir şirketin hesabına aktardı. Aynı zamanda ekibinde bulunan Vladimir Sakotiç ve Sava Stoisavljevic adlı iki yardakçısı da bu işlemlerde kendisine yardım ettiler. ECU’ya üye bir çok federasyona, ECU ödemeleri için bu paravan şirketin hesabı verildi.

Yapılan tahminlere göre çalınan paranın miktarı 2 milyon AVRO’dan fazla. Bu resmi olarak hortumlanan kaynak bir de gayri resmi meblağlar var. Örneğin, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Hırvatistan gibi bazı ülke federasyonlarıyla yapılan Avrupa Şampiyonalarında çalınan kaynaklar… Örneğin Karadağ Federasyonu bu nedenle Sakotiç için FIDE Etik Kuruluna başvurmuş.

Lucy, o kadar ahlak fakiri bir insan ki, selefi olduğu GM Zurab Azmaiparashvili gibi örnek bir ECU Başkanı hakkında yaydığı dedikodular, ECU’nun yeni genel sekreteri ve dünya satrancının en iyi ve bana göre en profesyonel organizatörü Theodoros Tsorbatzoglu hakkında çirkin söylemleri kendisini tüm dünyada mide bulandıran bir insan haline getirdi. Bu yaptıkları bize ülkemizde benzer çirkin dedikoduları yayan birilerini anımsatıyor.

Dünyanın en büyük mafyası, FIDE tarafından aldığı cezaya karşı CAS’a itiraz etmedi. Ceza kesinleşti. Herkes bunun örnek bir ceza olduğunu, tüm dünya ahlaksızlığın bu şekilde cezalandırılmasının ne kadar doğru olduğunu düşünürken, IM Silvio Danailov ülkemizde belirdi.

İnanılır gibi değil ama, tüm dünyayı kapsayan bir cezaya karşı, Lucy “bak ben ceza falan anlamam” gibi bir yanıt verircesine Süleymanpaşa Belediyesinin sponsorluğunda Türkiye’de düzenlenen 11. kategori bir turnuvada oynadı.

Belediyenin ve sponsorların bu ayrıntıları bilmesi mümkün değil. Ama daha ilginç olan, cezaları takmayan, aldığı cezaların hesabını tutacak bir muhasip doğmamış olan GM Suat Atalık ve bu turnuvayla GM normu alan eşi Ekaterina Atalık’ın da aynı turnuvada yer alması.

Şimdi Suat Atalık bakalım ne yazacak yıllardır abesle iştigal ettiği Cumhuriyet gazetesinin satranca ait olan ama satrançla ilgisiz yazıların çıktığı aile sayfasında? Suat Atalık bu durumu biliyor! Bundan hiç şüphemiz yok. Lucy’nin, daha önce cezalı olduğu süreçte Atalık’ı her yere davet ettiği, görevlendirdiği, yorumcu yapıp para ödediği biliniyor. Lucy’nin davet edilmesinde Atalık’ın da rolü olduğu söylentileri kulaktan kulağa dolaşıyor.

Açık ve net görünen şey, iyi niyetli bir sponsorun satranca olan desteğinin suistimal edilmesi, dünyanın en kötü yönetilen satranç federasyonun bunu görmemezlikten gelmesi, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük satranç mafyasının ülkemizde oynaması gibi asla üstümüzden çıkaramayacağımız bir utanç elbisesinin Türkiye’ye giydirilmesi.

Bu ülke bir hukuk ülkesi! Uluslararası kurallar ve hukuklar hem bizim hukukumuzu bağlıyor hem de üstünde. Olağan koşullarda, Bakan ve Spor Genel Müdürünün, dakika tereddüt etmeden TSF Başkanını görevden alması beklenir.

Neden? Öncelikle bu ülkede düzenlenen her türlü uluslararası turnuva ancak TSF tarafından FIDE’ye önceden kaydettirilebilir. Yani bu turnuvadan haberimiz yok diyemez TSF!

Haberi olmasa web sitesinde haber yapar mı?

Haberi olmasa, sporcularının katılmasına müsaade eder mi?

Koltuğunu korumak için hukuki ihlalleri sürekli alışkanlık haline getiren Gülkız Tulay ve yönetiminden beklenen bir başka skandal.

İsterseniz gelin gülelim ağlanacak halimize! Bu konunun hukuki olarak takipçisi olacağımın altını çizeyim.

Burası kanunsuzlar adası değil!

Ama önce gülelim.

Gelin tamamen gülmek amaçlı olarak düzenlediğimiz, ancak “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye düşünebileceğimiz anketimize katılın..

 Yükleniyor ...