Bugün ona, yarın sana! Susma!

Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
-Martin Niemöller-

Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller’ı bilmeyen yoktur! Gerçekten çok önemli sözler. Türkiye Satrancında tıpa tıp böyle bir durum yaşıyoruz. Benim gibi şikayet edenler var… “Bana ne ya benim derdim mi?” diyenler var… Bir eli yağda bir eli balda sessiz, sessiz sebeplenenler var… TSF Yönetimini ve Gülkız Tulay’ın çevresini bu üç gruptan birine koymuyorum, çünkü onlar satranççı değil. Gelip gidecekler, ben buradayım ama bu üç grubun haberi olsun..
Duruma bir örnek vereyim, neden böyle bir tonda başladığımızı anlatayım…

Ayıptır Yapmayın Bunu Satranca başlıklı yazımda, Antalya’da satranççılara karşı, TSF Yönetim Kurulu üyesi olan ve İl Temsilciliğinin üstünde bir güç olarak doğrudan müdahale eden Mustafa İmamoğlu ile İl Temsilcisi Osman Akdoğan’ın, Abidin Ünal’ın yönetimindeki Büyük Ustalar Satranç Kulübü’nün turnuva haberlerini antalya.tsf.org.tr sitesinde ısrarla yayınlamadıkları, Onur Alacaba’dan gelen tüm iletişimleri bloke ettiklerini, TSF’nin de durumunun farksız olduğunu yazmıştım…
Traji-komik olan, bunu bizim yazmamızdan sonra apar topar haberlerin TSF sitesinde yayınlanması… Peki ama hala İl temcilciğinin sitesinde yayınlanmaması? Ne ayıp değil mi? Aymazlığa bakar mısınız?

Başka çirkinlikler de var mutlaka…
Mesela zevzeğin birisi, benim haber paylaşımımı tekrar paylaşıp kumpas teorileri kurmuş.. Efendim sabah sabah e-posta atılmazmış, falanmış… Yazdım kenara, kara tahtaya… Yarın onu da götürdüklerinde ben yine ses vereceğim…
TSF satranççıya eziyet ediyor. Toplayın tüm yönetimi (her birisini koyuyorum! İstisna yok) bakın bakalım, Abidin Ünal ve Onur Alacaba kadar satranca katkıları var mı? Ben bu arkadaşları (Abidin ve Onur) kendi yönetimimde, federasyona olan hizmetlerinden bilirim. Onur Alacaba, babamın oğlu değil, çok bir araya gelmişliğim de yoktur. Ama satranççıdır, emekçidir. Abidin Ünal kadim dostumdur, ama onunla da Başkan olduğum dönemde, öncesinde, sonrasında tartıştığım, görüş ayrılığına düştüğüm olmuştur. Birisi sizle aynı düşünmüyor diye tavır almak ilkel çağdışı insanların işidir. Anlıyor musunuz siz onu? Anladınız siz onu…

Mustafa İmamoğlu kim peki? Eşinin ve kız kardeşinin Türkiye Küçükler Şampiyonası ve Türkiye Yıldızlar Şampiyonasında görevli olmasını sağlayan veya kabul eden birisi! Bakar mısınız? Benim dostlarım asla böyle bir şeyi yapmazlar! Utanırlar!
Kim İmamoğlu? İlyas Ümit’in yerine benim ricamla, Çallı Spor Kulübünde satrancın başına getirilen birisi. Ne mazeretleri var  kendisinin ve İl Temsilcisinin, Antalya web sitesinde Büyük Ustalar Satranç Kulübü haberlerini yayınlamamaya ilişkin?
Efendim, turnuva dosyalarının kayıtları TSF formatında değil de başka bir formatta hazırlanıyormuş.
Beyler, beyler! Geçin bunları, geçin!
Satranççıya bu yaptıklarınızın hesabını hukuk önünde vereceğiniz günler yakındır!
Bu konuda TSF Başkanına sorularımı iletiyorum: TSF’nin İl Sayfaları, il temsilcilerinin şahsi web siteleri midir? İlde yapılan tüm turnuva haberlerinin bu sayfalarda yayınlanması gerekmez mi?
Peki bu kadar mı?
Yine minik kuşların bana söylediğine göre, Teknik Kurul Başkanı Gökhan Narman isminin olayda geçmesine çok üzülmüş…
Konuyla ilgisi yokmuş… O da üzülüyormuş olana ama bu Teknik Kurulun işi değilmiş…
Bu olay o düzeyi geçti… Ses çıkartacaksın arkadaşım! Kabul etmiyorsan, kötülüklere ve o kötülükleri yapanlara karşı çıkacaksın! Evvelsi gün Yakup’a, dün Abidin’e, bugün Onur’a, yarın sana! Nedir yani Teknik Kurul Başkanı olmak bu kadar mı önemli ki, susuyorsunuz. Sizi müstesna bir kişi olarak gördüğüm için doğrudan isminizle yazıyorum. Yoksa, yorumcusu var, dürümcüsü var, şarkıcısı var…

Eğer ses çıkarmıyorsan içindesindir çemberin!
Tüm il temsilcilerine, tüm satranç camiasına genelliyorum durumu!
Satrancın içinde olup susan herkese sıra bir gün gelir, sesinizi çıkartmazsanız.

Bakın bir örneği daha…
Bu kez örnek İzmit’ten, Halil İbrahim Berzah…

15 Temmuzdan birkaç gün sonra Konya’ da 1. lig maçları sırasında Ankara’ dan gelen talimat ile Halil İl Temsilciliği görevinden alınıyor ve hemen ardından İş Bankası Ligi Başhakemlik görevinden de alınıyor…
Bitmiyor…
Bu görevden almayı telefonla şuan görevde olan TSF Asbaşkanlarından birisi haber veriyor ve Halil İzmir yolculuğunu iptal edip geriye dönüyor.
Bitmiyor… Anlamıyor garibim Halil İbrahim Berzah… O kadar içi temiz ki, gidiyor karakola; “Bir kabahatim mi var? Ne yaptım? Varsa bir şey şimdi alın beni gece yarısı gelmeyin” diyor… “Sen git yat seninle işimiz yok” yanıtını alıyor… Adamın dibi Halil İbrahim Berzah!

Facebook paylaşımları nedeniyle görevden alındığını sanıyor, okulundan ve milli eğitimden henüz hakkında açılan bir soruşturma filan yok.
Demokrat, olanlara bitenlere karşı ses çıkartan birisi Halil İbrahim. Tanıdığımdan beri kefil olduğum bir arkadaş…

Ama işte, Gülkız ve ekibi hiç böyle kişileri haz edemiyor…
Bu arada ismini bilemediğimiz başka il temsilcileri de var görevden alınan…
Görevden alınması gereken il temsilcileri yok mu? Hem de kaç tane var…
Ama alınanlara bakarsanız, emekçi, demokrat, çalışkan ve satranççı…
Satrancı anlamayanlar, satranç camiasında nepotism ile yer alanlar onlar keyfi sefaya devam ediyor. Oysa görevden alınacak il temsilcileri yok mu?
OHAL sürecinde görevden alınan insanlar, eğer 15 Temmuz Faşist Darbe Girişimiyle ilgili değilse, bu açıklanmalı… Bunlar insan… Eğer TSF’den daha yukarıdan gelen bir talimat ile görevden alındılarsa bu da açıklanmalı… Bakın her gün onlarca FETÖ terör örgütü üyesi ya da üye olmakla suçlanan insan görevden alınıyor, tutuklanıyor. Her birisi açıklanıyor, gerekçesi belirtiliyor. Ama bizimkiler sessiz sedasız çalışıyorlar…

Ey TSF Başkanlığı koltuğunu çok yakın süreçte terk edecek olan Gülkız Tulay!
Size soruyorum: IA Uluslararası Hakem Halil İbrahim Berzah, Kocaeli Satranç İl Temsilciliğinden neden alınmıştır?
Kendisine ilişkin başlatılmış, devam eden bir hukuki süreç var mıdır?
Bu görevden alınmanın 15 Temmuz Faşist Darbe Girişimiyle bir ilgisi var mıdır?

Emektar dediğin böyle olur! IA Halil İbrahim Berzah, IA Tugan Günal, IA Tahsin Aktar, IA Aykut İlker Mete (Tromso 2014)

Bu konuda size bir talimat gelmiş midir?
Bilecik, Erzincan, Niğde ve Tokat İl temsilcileri neden görevden alınmıştır? Ya da bu temsilcilikler neden boştur?
Peki, bütün bu görevden almalar varken, Gülkız Tulay, TSF içerisindeki paralel unsurları temizliyor mu?
TSF Yönetim Kurulu Üyeliği görevinden, bizim yazımız üzerine istifa eden Kasım Yekeler neden istifa etmeden önce görevden alınmadı?
Diğerleri birkaç gün içerisinde bu köşede…
TSF’nin Paralelleri – 3… geliyor…

Not: Sevgili Halil İbrahim Berzah ile son kez Ağustos 2014 tarihinde görüştüm. O günden bu güne kadar, telefonla, yüz yüze ya da başka bir şekilde görüşmedim.. Bu yazıyı okursa, okuduğu anda haberi olacak. Benden bu yazıyla ilgili hiçbir talebi olmamıştır. Kumpas teorisi üreten zevzeklerin bilgisine…