Sessizliği Bozan Kim? Benim!
Satranç Haber web sitesi 6 ayını doldururken oluşturduğumuz okuyucu kitlesi, aldığımız yanıtlar ve tepkiler, TSF’nin hop oturup hop kalkan yöneticileri, TSF Başkanının kendisine yakışan düzeyde verdiği yanıtlar, muhalefet etme ve doğru haberlerle satranç camiamızı bilgilendirme yolunda ne kadar isabetli bir karar aldığımızı bize gösteren ögeler.
Bazen yoğun şekilde eleştiri yazıları yazarken, kimi zaman oluyor sizlere 2-3 gün süreyle haber ya da yorum veremiyoruz. Bunun nedeni hem ekmek paramızı kazanmak için başka işlerle uğraşmaktan dolayı zaman ayıramamamız, hem de bazen içimizde yazma isteği olmaması.
Bu hafta böyle bir haftaydı. Aslında yazılar da vardı ama ülkemizin her gün yaşadığı terör belası, terör yüzünden her gün verdiğimiz onlarca şehit, bu güzel ülkede huzurumuzu bozan bu insanlık dışı saldırılar, bombalamalar,neredeyse bir savaş ortamı içimizde ne heves bırakıyor ne de enerji yazma konusunda.
Son olarak Ankara’da yaşanan bombalı araç saldırısı içimizi kan ağlattı. En üzüldüğümüz nokta da bunların sanki sıradan olaylar haline gelmesi. Öyle kanıksanması.
O nedenle, yazılarımızın gecikmesindeki nedenler arasında bunu saymamızda yarar görüyorum.
Her türlü terörü, kimden gelirse gelsin kınıyoruz!
Türkiye Satranç Federasyonu, hiç iyi yönetilmiyor. Biz bunu sürekli anlatıyoruz. Örnekler veriyoruz. Yanlışları yazıyoruz. Ancak, yaptığımız muhalefet ve her birisi gerçekleri ifade eden yazdığımız yazılar -ne yaptıysa tam bilmiyoruz ama, TSF Başkanı ve yönetimindeki bazı kişilerin kontrolünü kaybetmesine neden oldu görünüyor. 5 Şubat 2016’da bir şeyler oldu. Evrensel Bilgin’in muhteşem gazetecilik haberi olan TSF’den Uzak Doğu Atağı, sanırız TSF yönetiminin canını sıkacak eleştirileri, önemli kişilerden duymalarına neden oldu. Sadece doğru haber veren bize karşı ettikleri hakaretleri, o önemli kişilere de edebildiler mi bilemiyoruz, ama duyumumuz bu yönde.
Bir tek mesaj vereyim.
Bu sitenin yönetiminde olan beş kişi, 2016 seçimlerinde herhangi bir görev almama, aday olmama konusunda, bu siteyi açarken anlaşmıştı. Bu düşüncemiz hala aynı. Yeni başkanın kim olacağını biliyoruz. Beyaz Atlı Prensin, Türk Satrancını (Pamuk Prensesi) kurtaracağını, daldığı uykudan uyandıracağını biliyoruz. Çok güvendiğimiz, sizlerin de duyduğunuz zaman “vay be, işte budur!” diyeceğiniz, bir başkan adayı çıkıyor, yanmış enkaza dönmüş Türk Satrancının külleri arasından!
Ama ona da sizlere de mesajımız ve sözümüz olsun ki, yeni federasyon başkanı döneminde de yanlışlara karşı aynı muhalefeti yapmaya devam edeceğiz.
Kendimize bu misyonu seçtik! Hukuka saygımız var. Hiç kimseden de korkumuz yok, tüm yazılarımızı da yayınlarken, 2-3 kez hukuki görüş alarak yayınlıyoruz.
Bundan sonra meydan boş kalmayacak! Herkes haddini bilecek! Öyle algı operasyonları yapıp, enkazı gül bahçesi göstermek yok artık!
Hodri meydan!
Şimdi! O özgür sesimizle, bu yazıdan sonra ilk yayınlanacak yazımızın başlığını ilan ediyorum.
“Çeviri Komisyonu Ne Çeviriyor?”
Çok yakında!
Not: Sessizliği Bozan Kim? Benim! Benim işte güneşin boğucu kementlerine baş kaldırıp haykıran!
Vladimir Mayakovsky’nin Trajedi adlı eserinden alınan bir repliktir…
Hoşça kalın!