2016’ya Merhaba
2016’ya merhaba dedik. 2015 yılı, savaşların, terörün içimizi kararttığı, küresel göçlerle insanların yaşama haklarını korumaya çalıştığı, çocukların öldüğü, büyük acıların yaşandığı bir yıl oldu. Ben 52 yıllık yaşamımda böyle kötüsünü görmedim. Utancın, insanlık dışı zulmün, savaşların, haksızlığın, adaletsizliğin olduğu bir türlü bitmek bilmeyen bir yıl, haber kanallarını açmaya cesaret edemediğimiz, çok ama çok kötü bir yıl. Umuyorum düzelir bu ve öyle kalır, 2016 tüm bu saydığım sorunların çözümünü bize getirir, umuyorum ama lafın gelişi…
Satranca bakarsak, durum trajedi! Ülke genelinde, algı operasyonu yapılan, bana göre dünyanın en kötü yönetilen federasyonunun, kendisini elzem gösterdiği bir yıl yaşadık. Bir TSF Başkanı var, satrançla ilgisi yok, vefa erdemini tamamen kaybetmiş, mükemmel aldığı federasyonu dibe çökertmiş, kendisine getirdiğimiz onlarca-yüzlerce eleştiriye yanıt vermek, düzeltmek yerine, hiç bir şey olmamış gibi “bakın ne kadar güzel yönetiyoruz” diyen bir başkan. Köşesinde yazı yazıp tevazudan söz eden ve kendisi ve federasyonu her gün daha da mütevazi bir duruma sokan, Gülkız Tulay, diyor ki;
2015 yılını yaratıcı, kaliteli ve zevkli sportif faaliyetler, binlerce çocuğumuzu satrançla tanıştıran dikkat çekici ve renkli projeler, uluslararası turnuvalarda elde ettiğimiz dereceler ve Türk satrancına nitelik katan, ufuk açan sayısız çalışmanın altına imzamızı atmış olmanın gururunu ve mutluluğunu birlikte yaşamış olarak kapatıyoruz
İnanılır gibi değil. Sayısızmış! Hangi proje Gülkız Tulay?
Aldıkları mükemmel alt yapıyı yok eden, büyük usta sayımızı bırakın artırmayı düşüren, 2012 yılından itibaren her uluslararası organizasyonda, Avrupa-Dünya Şampiyonlarında dibe vuran, satranç adına ülke için bir tek çivi bile çakmayan, bu yönetim ve başkanı, kör gözüne kör parmak, kalkıp bu cümleleri yazabiliyor. 2015 yılı içerisinde, “satrançla büyüyorum” adı altında bir dernek ve kulüp kurdurup, federasyon denetiminin dışına çıkarttıkları, sosyal gelişime yönelik kamusal kaynakları toplayıp, nasıl ve nerede kullanıldığının denetlemesinin mümkün olmadığı bir ortamı, gözümüze “mucize” gibi sokmaya çalışan, satranç yönetimiyle uzaktan yakından alakası olmayan bu yönetim, sadece ülkemiz değil dünya satranç tarihinde de asla unutulmayacak!
“Çok mu acımasız eleştiriyoruz sizce?”…
Bence az bile eleştiriyoruz, bildiğimiz, açıklamak için zamanını beklediğimiz, bu yönetim tarafından yapılan o kadar yanlış var ki! O kadar kötü ve kasıtlı hatalar yapılmış ki!
Anlayamadığımız, arka arkaya yönetmelikleri, mevzuatı hiçe sayan, maddi ve sportif bir çok yanlışı kasıt ile yapan bu yönetimin arkasında neden durulduğu…
Satranççıları kastetmiyoruz, onlar durmadıklarını gösteriyor zaten…
TSF’ye biat eden, TSF Başkanının ve yönetimin yanlışlarını görse de “bakın ne kadar iyi niyetliler, mükemmeller” gibi cıvık iltifatlar eden, gerçekleri görmezden gelip, “yağma satrancın böreği, ol bir üyesi kurul, git otur kurul” gibi bugünü kurtaran ödüllere tamah eden, satranççı olmayan bir güruh var. İsim vermeye gerek yok. Şöyle geri doğru çevirin saatinizi. 2014 Mali Genel Kurulunu yerden yere vurup, şimdi yerde bot temizleyen tipleri görebilirsiniz. Önce eleştir sert dozlu, sonra yerini al. Bunların düsturu…
Bunların dışında, her seçimde aday olup, asla yenilmeye doymayan “neme lazım” tipler de mevcut.
TSF Başkanı ve yönetiminin satrançla ilgili açıklamalarını alın, satranç yerine “tantuni”, “cezerye”, “iyi komşuluk” ne koyarsanız koyun, içeriği değişmeyen söylemler elde edersiniz. Kim olursa olsun yapar bu kadarını, hatta daha da az hata yaparak!
Bakın tek bir örnek veriyorum, bu kadar başarılı olduk diye çığlık atan ve bana göre dünyanın en kötü yönetilen federasyonu, kendi döneminde büyük usta olma hakkını elde eden, bu unvanı koşullu olarak FIDE Genel Kurulunda onaylanan IM Batuhan Daştan’a tamamen gerçek dışı iftiralarla saldıran, GM Suat Atalık’a yanıt verdi mi?
Kendisinin yapmadığı, kendisiyle ilgisi olmayan gelişmeleri (FIDE Başkanının görevlerini geçici olarak devretmesi) kendi başarısı gibi satmaya çalışan Gülkız Tulay, neden kalkıp köşesinde ya da TSF web sitesinde bu haksız suçlamalara yanıt vermiyor? Batuhan Daştan’a iftira atan Suat Atalık’a karşı bir yanıt gördünüz mü?
İşte Türkiye’de Satrancı ve sporcuyu yöneten federasyon bu! Neden Suat Atalık’ı karşısına alsın ki. Alır mı hiç! Yarın olur ya bir kaç oy gelir. Kimin umurunda ki Batuhan Daştan?
Soralım mı bir kaç soru daha?
- Satrançla Büyüyorum Projesini üstlenen ve paydaş olduğunu söyleyen bu yönetim, bu proje için Başbakanlık Tanıtma Fonundan ve Spor Totodan alınan kaynağı açıklar mı?
- TSF Satranç A.Ş.’yi kapatma kararı alıp, kalıplarını bir özel şirkete kiralayıp (umuyoruz kiralamışlardır), takım ihtiyacını karşıladığı şirketle olan anlaşmasını, satın alma fiyatlarını açıklar mı?
- Satrançla Büyüyorum Spor Kulübü Derneğinin dağıttığı satranç takımlarına ilişkin, Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde istediğim ve bana eksik yolladıkları, Laboratuvar Testlerini açıklarlar mı?
- Oran Şehrinde benim dönemimde aldığımız ve arkasında Genel Kurul kararı olan binaya ilişkin mahkeme kararını açıklarlar mı?
- 2015 yılında kamplarda ve küçükler şampiyonalarında sporcu velilerinden fahiş konaklama ücretlerini isteyen TSF, kurul toplantılarında harcadığı bedelleri açıklar mı?
- 6 Aralık 2015 günü Atina’da düzenlenen FIDE Yönetim Kurulu toplantısında karar alana kadar ağzını açmayan TSF Başkanı, “Biz istedik karar aldılar” sözünü açıklar mı?
- Süper Liglerde 3 yabancı oynatılmasına ilişkin karar alındığına dair duyumlar herkesin kulağındayken, neden bunu hala gizlediklerini açıklayabilirler mi?
- 2015 yılında kulüpçülük yaparak, transfer dönemini uzatan, sonra da basına açıklama yaparken “Kulüplerimiz istedi uzattık” ifadesinin arkasında, bunu isteyen kulüpleri açıklar mı?
Bu liste uzar gider böyle!
Beyaz atlı prens ile her hafta bir kez görüşüyoruz! Şimdi bu frekansı da artırıyoruz.
Beyaz Atlı prensi ben bulmadım! O kendisi karar verdi Başkan olmaya!
Onda özlediğiniz, bu yönetimde hiç kimsede olmayan bütün vasıflar var! Yakında öğrenirsiniz!
Bana göre yönetici olarak bu yönetime simültane verir, satranççı olarak gözü kapalı verir.
Türk Satrancının kötü günleri 2016 yılında bitecek. Belki bir kaç ay sonra belki yıl sonunda.
Bu yönetim gidecek! Asla unutulmayacak!
2016 yılı satranç sporuna hayırlı olsun!
2015 yılında Türk Satrancının durumunu anlatan en güzel fotoğraf.
İşte çocuklarımız satrançla nasıl büyüyorlar birlikte görelim. Birisi oynuyor, öbürlerinin ağzı açık… Tabii taşların dizilmesi falan da biraz ilginç ama, o kadar olur artık. Bu işleri yönetenlerin satranç bilgisini biliyoruz zaten…
Yer Antalya, bir okul Aksu İlçesinde. Oraya ziyarette bulunan, satranç dersi vererek yaşamını kazanan bir öğretmenimiz paylaşıyor.
Takım “Satrançla Büyüyorum” projesinin takımı. Muhteşem methiyeler var paylaşımın altında, tabii Gülkız Tulay’a. Biz yorum yapınca engellenmişiz : )
Ama bakalım burada nasıl engelleyecekler bizi. Bunu paylaşan arkadaşımız, bugüne kadar yaptığı paylaşımlarla görüşlerini dile getiriyor. Müstakbel İl Temsilcisi olarak gösteriliyor. Bence çok yakışır. Ben TSF Başkanına rica ediyorum, bu arkadaş, kendisine sürekli methiyeler düzen bir başka arkadaşımız, bunları artık görsün. O kadar kurul kuruyor, bu insanlara yer versin. Çok yakışırlar birbirlerine.