S.Atalık Sanrısı – Sen Oyna Suat Sen Oyna –

Share Button

Sen Oyna Suat Sen Oyna…

Suat Atalık, 10 Ocak 2016 tarihinde yazdığı köşesinde yine dolaylı olarak göndermeler yapıyor. Seviyeden söz ediyor! Kendisine hak veriyorum. İnsan seviyesiz olunca bu tartışmasının argümanlarına da yansıyor.

Tekrar anımsatmakta yarar görüyorum:

20 Aralık 2015 – Beraberlik

20_12_2015_Atalık_Beraberlik Suat Atalık 20 Aralık 2015 tarihli yazısında, kısa beraberlikleri eleştirme üzerine çıktığı yolda, utanmadan sıkılmadan GM Kıvanç Haznedaroğlu’nun 2007 yılında aldığı GM Normunu hileyle aldığı yolunda ithamda bulunuyordu. Daha da ileri giderek, IM Batuhan Daştan’ın 2013’te zaten FIDE tarafından koşullu olarak GM unvanının kabul edilmesine karşılık, 2015 yılının sonunda Lviv’de kazandığı turnuvada son GM normunu aldığı iftirasını atıyordu. Suat Atalık, kontrolünü kaybetmiş durumda. Yıllardır, bu güzide gazetenin, çok kıymetli köşesinde kendisinin ve karısının oyunlarını yazan,utanmadan sıkılmadan genç, kadın ve şampiyon sporcularımıza iftiralarda bulunan Suat Atalık’ın bu saçmalıklarını Cumhuriyet Gazetesi de artık görmeli. Eminim, Nevzat Süer, Kahraman Olgaç gibi kıymetli satranççıların yazdığı bu köşeyi, artık doğru eller vermek için Cumhuriyet Gazetesi de düşünmeli.

Bu yazıya yanıtım şu şekildeydi: Suat Atalık Saçmalıyor

Ben bu yazımda ustalarımıza sahip çıkıyordum. Öncelikle bütün kanıtlarıyla Batuhan Daştan’ın böyle bir norma gereksinimi olmadığını söylüyor, kanıtlıyor, FIDE kararını yayınlıyor ve Suat Atalık’ın bunu kasıtlı yaptığını da açık ve net şekilde gösteriyordum. Ayrıca, Suat Atalık’a kendisinin GM olmasını sağlayan son normu kazandığı, aldığı birincilikle, İSD’de ve Balkanlarda çok konuşulan ve bilinen 1994 Karditsa Turnuvasını anımsatıyordum. Suat Atalık’ın son iki turda aldığı beraberliklerin de, kısa beraberlikler olduğu, bu beraberlikler nasıl satranç kuralları içinde makul karşılanıyorsa, başka sporcuların da bu hakkı olduğunu ifade ediyordum. Kıvanç ve Batuhan’ın bu tür beraberliklerle alınmış bir normu yok, ama onlara çamur atan büyük usta, ülkemizin ilk büyük ustası olmasını bu iki beraberliğe borçlu.

Yine aynı yazıda, Kıvanç Haznedaroğlu’nun da GM olmak için asla hile yapmadığını ifade ediyordum. Ancak ne var ki Haznedaroğlu ailesi bu saldırıdan dolayı hiç rahatsız olmadılar. Kıvanç’ın ağabeyi Tayfun Haznedaroğlu, sanki Suat Atalık bana hileyle büyük usta oldu dermiş gibi, Suat Atalık’ı savunuyordu. Heyhat, Haznedaroğlu ailesi, Gülkız Tulay ile işbirliği yaptılar. Aylar önce, “bakın göreceksiniz! Kıvanç’ın bana karşı bu saldırıları, aday olacağım diye çıkışlarının arkasından, Haznedaroğlu Ailesinin politik hedefleri çıkacak diyordum”... Doğru her zaman kazanır! En kolayı her zaman doğruyu savunmaktır. İddia ediyorum, buraya yazıyorum! Ahmet Haznedaroğlu, çoktan Gülkız Tulay ile anlaştı ve bunu seçimde göreceksiniz. Diyebilirsiniz ki “ne alakası var Suat Atalık’ın yazısıyla?“… Yakında görürsünüz.. Ben bu anlaşmadan dolayı Kıvanç’ı dışarıda tutarak çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Art niyetlilerin birleşmesi, her zaman adaletin daha çabuk tecelli etmesini sağlar. Art niyetli insanlar asla dürüstçe birlikte çalışamazlar. Burası özgür bir ülke isteyen istediği ile anlaşır. Kısa süre sonra görürsünüz…

3 Ocak 2016 – Sanrı

03_01_2016_Sanrrı GM Suat Atalık, benim eleştirilerime 3 Ocak’ta saçmalama katsayısını ELO puanının çok üstüne çıkartarak yanıt veriyordu. Beklerdim ki özür dilesin! (çok şaşırırdım buna, beklerdim derken, umutsuz bir bekleyiş).. Ama ne var ki, bırakın özür dilemeyi suçunu açık şekilde kabul eden Suat Atalık, satır arasında kendini öyle komik bir şekilde savundu ki, hani “özrü kabahatinden büyük bir savunmaydı”  diyebiliriz.

Suat Atalık, Batuhan Daştan ve Kıvanç Haznedaroğlu’nın hileyle büyük usta olduğuna dair iddiaları için özür dilemiyordu. Ancak, utanmadan sıkılmadan tamamen gerçek dışı bir ifadeyle, Karditsa’da aldığı normu, son iki turda puan alamasa da alabileceğini iddia ediyordu. Oysa biz o normla ilgili bir sorun olduğunu hiç söylemedik.

Çok küçük yaştayken bir büyüğüm bana şunu söylemişti. “Yalan söylemek tehlikelidir, çünkü olmayan bir şeyi iki kez anımsayamazsın, yakalanırsın”

Suat Atalık bu iki sporcumuza attığı iftiralara ilişkin konulara açıklık getirmek yerine, tamamen alakasız bir konuda daha komik ve yine gerçeklerle ilgisiz olan, iki kez söylenemeyecek bir iddiayla bu kez son üç başkanın satranççı olmadığını söylüyordu.

Çocukluğunu bilirim Suat’ın ben. Küçükken de böyleydi. Ne zaman bir konuda tartışma sırasında kötü duruma düşerse, hemen başka bir saldırıyla olayı kişiselleştirip, vaziyeti kurtarmaya çalışırdı. O gördüğünüz kocaman kalıplı adamın içinde bu şekilde biri var işte! Suat Atalık, bırak sen bu saçmalıkları da, şu Karditsa’da son iki turda berabere yaptığın maçları analiz et dedik, etmedi.

S.ATALIK’ın bu yazısına da layık olduğu yanıtı verdik. Atalık’ın Sanrısı

delusion

Atalık inanılmaz saçmalıyor. Yani durumuna üzülmemek imkansız. Atalık’ın ELO’su da EGO’su da yüksek. Ama son yıllar da ELO’su düştükçe EGO’su kendisine zarar verecek şekilde zirve yapıyor. Aynı yazıda, TSF’nin ve Gülkız Tulay’ın bu yazışmaları umursamadığını, sporculara bu tür iftiralar atılmasını umursamadığını da söylüyordum. 4 Ocak 2016’ya kadar bir tekzip ya da hukuki takip yapılmadığı ortada, ama bu tarihten sonra yapılmazsa bunun hesabını soracağım bu yönetime.

Sporcularımıza sahip çıkmanız, sorumluluğunuz değil aynı zamanda onurunuzdur, zorunluluktur. 

10 Ocak 2016 – Oyun Alanı

10_01_2016_Oyun_alani

İşte bu yazı, satranç köşesinde saçmalama dalında tam bir büyük usta performansı! Ayağa kalkıp alkışlıyorum. Suat, helal olsun sana aşmış durumdasın. Yazıyı okurken yerlere yattım gülmekten. Vah gidi vah…

Ama yanıt yok hala?

Bak sorular çok birikti. Sen de benim küçüklüğümü bilirsin.

Affetmem ben Suat! Bırakmam senin peşini…

Tekrarlıyorum…

BİR: Batuhan ve Kıvanç’a attığın iftiradan dolayı özür dileyecek misin? yoksa müfteri olarak mı anılmak istiyorsun?

İKİ: 1994 Karditsa’da son iki turda oynadığın oyunları analiz eder misin? Tüm camia merak ediyor.

ÜÇ: GM Rajkoviç’le 9 Eylül 2003’te oynadığın, Ribka, Houdini ve Deep Fritz’in analiz gücünün yetmediği 11 hamlelik beraberliği hangi motivasyonla yaptın? Bize de anlatır mısın? Analizini bekliyoruz.

DÖRT: Son üç başkanın ELO’su yok dedin. Kahraman Olgaç’ın ELO’sunu görmedin mi? O muhteşem belleğine ne oldu? Yoksa itiraf et, Benim selefim olarak Emrehan Halıcı’yı mı kastediyordun? Yani tam bir delüzyon içerisindeydin.

Tarihleri, sıraları unutmaya başladın.

Bırak artık kaçmayı tartışmadan, oyun alanına gel!

Sibop…

Share Button