Muşlu Muhammed!

Share Button

Satrancın çocukların gelişmesine, eğitimine nasıl katkı koyduğunu yıllarca anlattık durduk. Buna ilişkin güzel örnekleri vermek de mümkün. Ama en güzeli, satrançla yaşamında çıkış bulan özel insanları örnek olarak göstermek.

Hikayemiz, dramatik. Biz dramatik yapmaya çalışmadık, çünkü öyle, dramatik!

O nedenle, duygu sömürüsü yapmadan yazıyoruz. Aslında söylenecek çok şey var…

O nedenle Muhammed’in soy adını saklıyoruz.

Muşlu Muhammed!

Muşlu Muhammed, Türk Satrancının gelişiminin vesile olduğu öykülerden, bugün bildiğimiz bir tanesi, sadece bir tanesi.

Muhammed’i, Bursa Hakimiyet gazetesinin deneyimli yazarı Kemal Tipioğlu keşfediyor. Haber, usta gazetecinin ayağına geliyor.

Kemal Tipioğlu, Bursa Arabayatağı’nda bir üst geçitten geçiyor, ve şu görüntü gözüne çarpıyor. Akıllı telefonuyla, bu görüntüyü bizler için çekiyor.

haberözgün

Bir tartı, arabayatağı poşetinde Muhammed’in ekmeği, ve satranç tahtası!

Kemal Bey, bu resmi, mükemmel bir habere hapsederek bizleri bilgilendiriyor.

Özgün Haber:

Muşlu Muhammed’in Muazzam Hamlesi (Bursa Hakimiyet Web Sitesi)

Ekmek, ekmek kapısı, satranç takımı. Gözlerimizi dolduran bir tablo. Resme dikkatli bakarsanız, kendisi yerde oturup takımını bir kilimin üstüne koyuyor Muhammed.

Kemal Bey, 5N 1 K kuralını, çok iyi bildiği halde çocuğun yaşını da göz önüne alarak, mükemmel yalınlıkta bir haber yapıyor.

İstihbarat Müdürümüz Sühan Öztürk’ün yakaladığı haberden sonra, Muhammed ile tanışma onuruna ben kavuşuyorum!

25 Aralık 2015 günü, Bursa’daki bir iş gezimin ardından, Kemal Tipioğlu ile buluşuyoruz.

Mekan Arabayatağı, Zübeyde Hanım Ortaokulu

ortaokultabela

Zübeyde Hanım Ortaokulu, tıpkı geçmişte bizlerin de okuduğu o varoş okullarından birisi.

Kemal Beyle buluşup, hiç habersiz bir şekilde okula gidiyoruz.

Müdür beyi ziyaret edeceğimizi söylüyoruz, iki gazeteci olduğumuzu öğrenince çok masum bir telaş kaplıyor, idarecileri.

Öncelikle kapıdan girmemizle çıkmamız arasında gördüğümüz manzara beni ve Kemal beyi çok mutlu ediyor. Pırıl, pırıl, tertemiz bir okul.

Yerlerde tek bir toz yok. Bahçe tertemiz.Benim dikkatimi Müdür beyin odasında kurulmak üzere gelmiş olan LED aydınlatma armatürleri çekiyor. Devletin elektriğini ödeyeceği bir eğitim kurumunun aydınlatması için tasarrufu düşünen bir aydın!

Okul devletin ve bağışçıların destekleriyle, güvenli ellerde bir ilim irfan yuvası görünüyor. Müdür beyin adı da İrfan Balta!

Geliş nedenimizi anlatıyoruz. Muşlu Muhammed’i tanıma onuruna kavuşmak istediğimizi.

Muhammed öğlenci, 5.sınıf öğrencisi, saat 11:45, Muhammed öğlene kadar çalışıyor. Sibel Kardoğan öğretmen, Muhammed’in ismini duyunca “akıllı tombişimiz” diyor.

Meğerse Muhammed çoktan terfi etmiş. Tartı artık onun için fazla mesai. 11 yaşındaki bu emekçi, öğlene kadar bir reklam bürosunda çalışıyor. Öğleden sonra okula geliyor. Cumartesi ve Pazar günleri tartıya çıkıyor.

Muhammed gelene kadar, Müdür bey bize satrançla ilgili yaptıklarını ve yapamadıklarını anlatıyor. Zümre dersi satranç, ancak sınıfları yok.

Müdür bey, ben farklı bir şey yapmak istiyorum, sınıfın ötesinde bir satranç köşesi yapmak istiyorum diyor.

Bizi ikinci katta bulunan ve tüm sınıfların ulaşabileceği bir koridor boşluğuna götürüyor.

satrançköşesi1

“4 masa koyacağım, 8 takım bir gösterim panosu, 16 sandalye” diyor.

Biz de, bizi hiç bir zaman yanıltmayan Türkiye İş Bankası’na olan inancımızla söz veriyoruz.

İrfan Hoca çok mutlu, Sibel hoca heyecanlı…

O sırada kahramanımız okula geliyor.

irfanbalta

Müdür İrfan Balta yıllarını eğitime vermiş deneyimli bir isim…

 

kitaphediye

Muhammed’e Alper Efe Ataman’ın Satrançta Öğretici Minyatürler kitabını gösteriyorum

Muhammed kısa süren görüşmemizde bize hikayesini anlatıyor. Babası Tekin bey ve aile hep birlikte Muş’tan Bursa’ya göç ediyor, 5 ay önce. Muhammed 3 numara, beş çocuk var. Baba, Yıldırım Belediyesi’nde çalışıyor. Muhammed de aile bütçesine destek olmak için tartısıyla arabayatağında üst geçitte mesai yapıyor. Günde 30 TL kazanıyor. Bazen bu rakam 32-33 TL olunca fazlasını kendisine kola-bisküvi ziyafeti çekerek ödül olarak değerlendiriyor. Her gün, parayı annesine götürüyor, okul masraflarına aile bütçesine katkıda bulunuyor.

Hafta sonları “50 TL bile” ciro yaptığı oluyor, Muhammed’in…

Diyor ki: “Geçenlerde dayanamadım, gittim bir kırtasiyeye, borçlandım satranç aldım. Aslında daha pahalıydı fiyatı, ama piyonu eksik diye ucuza anlaştık.”

Satrancı Muş’ta ilköğretim okulunda öğrenmiş Muhammed, diyor ki…

“Bir köyün yanında okulumuz vardı, bize satranç dersi vardı. Çok iyi bir öğretmenimiz vardı. Orada herkesi yeniyordum. uzun bir sınıfta bir sürü satranç vardı. Yapışkan taşların olduğu tahtada öğretiyordu öğretmen.”

Aile Bursa’ya geliyor, Muhammed satrancı bırakmıyor. Belki Bursa’da rakibi yok ama, o hep kendini aşmaya çalışıyor.

“Nasıl mı oynuyorum tek başıma? Bir hamle yapıyorum sonra öbür taraftan bakıyorum, en iyi karşılık ne diye, sonra onu yapınca buradan bakıyorum, böyle daha iyi oluyor. Tabii birisiyle oynamak daha iyi”

Muşlu Muhammed’e Alper Efe Ataman’ın “Satrançta Öğretici Minyatürler” kitabını imzalayarak armağan ettim. Bu kitabı hep yanımda taşıyordum, artık yenisini alacağız.

Sizlerin gözü doldu mu bilmiyorum, ama ben çok duygulandım hem orada hem sonrasında.

Benim için bu tabloyu görmenin mutluluğunu, onurunu tahmin etmeniz çok zor değil sanırım.

Okuldan ayrıldıktan sonra, Türkiye İş Bankası Kurumsal İletişim Müdürü Suat Sözen’i arıyorum. Yanıtını bildiğim yardımı okul için istiyorum.

İrfan Hocamıza, Sibel Hocamıza teşekkür ediyoruz, bu tabloyu gördüğümüz için..

Türkiye’nin Bankası Türkiye İş Bankası’na, Zübeyde Hanım Ortaokulu’na açacakları satranç köşesi için canı gönülden şükranlarımızı sunuyoruz.

kemaltipoğlu

Yılların usta gazetecisi Kemal Tipioğlu’yla tanışmaktan mutluluk ve onur duydum!

Bursa Hakimiyet Gazetesi Yılın Satranç Haberini yazdı!

Share Button