İTÜ Ligin İptalini İstedi mi?

Share Button

 

İşlerim nedeniyle sık seyahat ediyorum. Zaman bulabilirsem gittiğim illerde, il temsilcileriyle ve satranç dostlarıyla bir araya geliyorum. Geçenlerde yine böyle bir seyahatte, bir dostum bana, “Başkanım, İTÜ olarak Süper Ligi Neden İptal Ettirmeye kalktınız?” diye sordu. Kanım dondu. Kimden duyduğunu sorduğumda bu kez tansiyonum zıpladı. Nasıl olur da insan böyle bir iftira atar? Bu nasıl bir aymazlıktır?

Yani gerçek dışı ifadeler nereye kadar gider? “Yalan” desem hukuki sıkıntı olur, o yüzden gerçek dışı diyeceğim. Acaba, sadece bu dostum ve kendisinin deyimiyle onunla birlikte bu iftiraları duyan 3-5 kişi değil de, bütün kulüpler aynı şekilde mi düşünüyor? Düzeltmek lazım!

Ek-2 gazete_düzİTÜ Spor Kulübü olarak, asla ve kat’a ve hiç bir şekilde liglerin iptali için bir girişimde bulunmadık. Biz hukuki hakkımızı kullanarak, TSF’nin 1 Ekim 2014-30 Haziran 2015 arasında olan transfer dönemini, kendine yakın bazı kulüpler transfer yapsın diye (TSF Başkanının demecidir), süre bittikten sonra uzatmasını iptal etmek istedik. (Yandaki resme tıklayın okuyun)

Akıllara durgunluk veren bir şey, 9 ay transfer yapma, sonra altı günde transfer yap. Üstelik Tarsus Zeka Spor Kulübünün ve bir kaç kulübün, neredeyse ligde oynayan tüm sporcuları bu sürede transfer ve tescil yapsın! Şimdi soruyorum! Tarsus Zeka Spor Kulübünün yöneticisi her kimse, hangi cesaretle 30 Haziran Akşamına kadar tek bir transfer/tescil işlemi yapmadı? Kimdir çıksın söylesin! Biz de öğrenelim!

Soruyorum, Kayseri Şeker Spor Kulübünün yöneticisi, hangi cesaretle 30 Haziran akşamına kadar transfer/tescil yapmadı? Sonra oynattığı sporcuların neredeyse tümünü 6 Temmuz’da transfer ya da vize tescil işlemiyle ligde oynattı.

 

Başvurumuz (9 Temmuz 2015):

Adalet mi bu? Böyle federasyon mu yönetilir? Biz adaletli olmadığına inandığımız bu uzatma kararının iptali için hakkımızı kullandık ve Tahkim Kuruluna başvurduk. Tahkim Kurulu 14 Temmuz günü, TSF’den görüş istedi. TSF özellikle bu görüşü yollamadı, gerekçeleri de zamanlarının olmamasıydı. Ama gazetelere demeç vermeye zamanları vardı. TSF Başkanının Cumhuriyet Gazetesinde verdiği demeçteki özrü, aslında kabahatinden büyüktü: “Kulüplerimiz İstedi Uzattık!

Nasıl bir demeç bu? Şimdi soruyorum: “İTÜ Spor Kulübü Sizin Kulübünüz Değil mi?

Adaleti olmayan yarış olur mu?

Şimdi bu konuda ileri geri konuşanlara, duyup tekrarlayanlara sesleniyorum.

O Ligler benim çocuğum gibi, yanlış ellerde olması bunu değiştirmez.

Biz asla başında Türkiye İş Bankası olan içinde satranç olan bir etkinliği iptal ettirmek istemeyiz. Önce biz karşı çıkarız.

Bunu il il dolaşıp iddia edenler, düzgün insanlar değildir!

İşte başvurumuz burada:

Ligten Önce Tahkim Kuruluna Yaptığımız Başvuru

Bu başvurunun üzerine, Tahkim Kurulu Başkanlığı 14 Temmuz 2015 günü, TSF Başkanlığına görüşünü yollaması için yazı yolladı. Tahkim Kurulu yönetmeliği ve Spor Genel Müdürlüğü Mevzuatına göre, Tahkim Kurulu Başkanlığının görüş isteme taleplerine en geç 10 gün içinde yanıt verilmesi gerekiyor. Böyle olsaydı Ligden önce (Ligler 3 Ağustos 2015 günü başladı) bir karar çıkabilirdi.

Ancak TSF yanıt vermedi Tahkim Kuruluna.

Buradan Spor Genel Müdürüne, Genel Müdürlüğün ilgili birimlerine açık suç duyurusunda bulunuyorum. Spor Genel Müdürlüğü mevzuatına ve talimatlarına uymamanın cezası neyse işletilsin! Bu suç mudur değil midir? “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında var olan Tahkim Kurulu’nun resmi görüş yazısına zamanında yanıt vermeyip, adaletin zamanında tecelli etmesini engellemek suç mudur değil midir?

Tahkim Kurulu Madde 11 Cevap

Cevap

MADDE 11 – (1) Karşı taraf, kendisine yapılan bildirimden itibaren en geç on gün içinde cevap dilekçesini vermek zorundadır. Dilekçede, maddî ve hukukî açıklamalar ile deliller ve talepler yer alır ve ilgili belgeler eklenir.

TSF bu sürede yanıt vermedi! Bu suç mudur değil midir? Bu ülkede, Federasyon Başkanları, mevzuatı uygulamak zorunda mıdır, değil midir?

TSF, bir sporcumuzun almayı hak ettiği ancak alamadığı madalyayla ilgili, Tahkim Kurulu Kararını da uygulamamıştı. Bu konuda daha önce Satranç Haber’de yayınladığımız yazıyı paylaşıyorum. Son Kale – Caissa’nın Trajedisi – II.

Var mıdır özel bir nedeni?

Spor Genel Müdürlüğü Merkez Ceza Kurulu Yönetmeliği. Birinci Kısım – Teşkilata Karşı İşlenen Suçlar!

Kasıtsız ve Kasıtlı Fiiller

Madde 32 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-18/3/1994-21878)

Kasıtsız fiiller şunlardır;

  1. a) Gençlik ve Spor Teşkilatına karşı yapmakla yükümlü olunan bir işlemin kasıtsız yerine getirilmemesi veya eksik veya yanlış yerine getirilmesi,
  2. b) Gençlik ve Spor Teşkilatının yetkili mercileri tarafından sorulan hususlara istenilen izahata kasıtsız olarak süresinde cevap verilmemesi veya eksik veya yanlış cevap verilmesi,

(Ek fıkra:RG-6/6/2008-26898) Genel Müdürlük veya özerk spor federasyonların mevzuatına kasten aykırı harekette bulunanlar hakkında bu hususta ayrı ceza hükmü bulunmadığı taktirde altı aydan iki yıla kadar yarışmalardan men veya o kadar süre ile hak mahrumiyeti cezası verilir.

Kasıtlı fiiller: Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü mevzuatına kasten aykırı harekette bulunulması olup; bu tür fiilleri işleyenler hakkında, bu hususta ayrı ceza hükmü bulunmadığı takdirde iki aydan iki yıla kadar yarışmalardan men veya o kadar süre ile hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılırlar.

Şimdi kendisi de saygı duyduğum bir hukukçu olan Sayın Genel Müdüre ve Teftiş Kuruluna ve Spor Genel Müdürlüğünün hukukla ilgili bu konuda yetkili birimlerine soruyorum: Bu maddeler uygulanacak mı uygulanmayacak mı?

Türkiye Satranç Federasyonu Başkanına soruyorlar, “neden yanıt vermiyorsunuz yazımıza?” diye, kendisi de “zamanımız yoktu diyor”. Aynı gün, Gazetede demeci çıkıyor. “Kulüplerimiz İstedi Yaptık” diye.. Sayın Başkan en azından kes gazete kupürünü yolla, adalet zamanında yerine gelsin değil mi? Yani açık ve net bir şekilde kasıt var.

Ne oldu peki sonra lig oynandı. TSF ligden sonra yanıtını yolladı. Biz de tekrar görüş yolladık.

Biz yine iptal istemedik ve bunu çok açık vurguladık ikinci görüşümüzde.

Ligden Sonra Yolladığımız Ek Görüşün sonuç bölümü

2nci talep

Tahkim Kurulu, başvurumuzu reddetti. Biz de buna saygı duyduk. Zaten Lig oynandıktan sonra ne önemi var ki?

Ortalıkta dolaşıp, “iptal istediler” diyenlere…

İyi de kardeşim bir susun yahu! Kim onlar, etrafta dolaşıp, İTÜ Ligi iptal ettirmek istedi diye gerçek dışı olmayan şeyleri iddia edenler? Kim onlar?

Şimdi herkes elini vicdanına koysun bir karar versin!

En güzel örnek şu!

Oturuyorsunuz satranç oynuyorsunuz. Süre bitiyor, hakem geliyor, yarışma kurallarında çok açık ve net şekilde olmayacağı belirlenmesine karşılık, “rakibinin süresi bitti hamle yapamadı ek süre veriyorum” diyor! Olur mu yahu?

Artık neye güveneceğiz biri bana söylesin!

Kimse o bizim ligi iptal ettirmeye kalktığımızı söyleyen, “Ona sen doğruyu söylemeyen, iftira atan birisisin!” deyiniz..

 

Share Button