Geçmiş Olsun! 2016 Küçükler ve Yıldızlar – 1 –

Share Button

2016 Türkiye Küçükler Şampiyonası ve 2016 Türkiye Yıldızlar Şampiyonası sona erdi. Tüm sporculara ve velilerimize geçmiş olsun. Gülkız Tulay döneminin, satrancın gittikçe dibe vuran bir çöküşe neden olduğunu neredeyse 18 aydır dile getiriyorum. Aslında bu yönetimin göreve gelmesinden hemen kısa bir süre sonra başladı bu süreç, defalarca uyardık, dinlemediler, umursamadılar. Umursadıkları tek şey koltuklarıydı. Biz de artık onları umursamıyoruz. Son küçükler ve yıldızlar şampiyonasıydı onlar için.

Geçmiş olsun, çünkü Gülkız Tulay ve ekibi artık gidiyor. Türkiye Satrancının üstüne çöken karabulutun gidişinin habercisiydi bu turnuva.

Geçmiş olsun çünkü organizasyon, hakem ataması ve hakem yönetimi, fiyatlar ve sportif açıdan özerkliğimizi kazandığımız 7 Mayıs 2004 tarihinden bu yana düzenlenmiş en kötü turnuvaydı.

Geçmiş olsun çünkü sağlık koşulları açısından çok büyük sıkıntılar atlatıldı.

Geçmiş olsun, çünkü artık bu kötü sistem bir daha ülkemizde uygulanmayacak!

Türk Satranç projesinin mimarı ve planlayıcısı olarak size söz veriyorum, yeni gelecek ekip bir daha bu kötü günleri size yaşatmayacak. Çünkü tümü satranççı!

Tüm bunları söylerken, anlamayanlar için tekrar etmekte fayda görüyorum, herhangi bir görev istemiyorum, aday değilim!

Şimdi TSF müthiş başarılı olduğunu ilan edecek! Nasıl ve neden yanlarında olduklarını bilemediğimiz, Gülkız Tulay ile neden birlikte olduğunu anlayamadığımız bir kaç satranççıdan birisi olan kraliçenin avcısı geçen yıl ne kadar mükemmel bir organizasyon gerçekleştirildiğini dile getiriyordu. Eminim bu yıl da aynı şeyleri dile getiriyor olur. Biz ekip olarak aynı şekilde düşünmüyoruz. .

Önce Sportif açıdan sonuçları vurgulayalım sonra sorunları sayalım. Bir yazı yetmeyecek uzun tefrikalara hazır olun. Eleştirilerimizi kısa tutmayacağız.

Sportif Açıdan Değerlendirme

Türkiye Küçükler Şampiyonasına 1697 ve Türkiye Yıldızlar Şampiyonasına 517 olmak üzere toplamda 2.214 sporcu katıldı. Bu büyük bir rekor. Küçüklerde 131 sporcu Yıldızlarda 68 sporcu milli takım havuzlarına girme başarısını elde ettiler.

Tüm sporcularımızı tebrik ediyoruz. Ancak, bazı gerçekleri de vurgulamak gerekiyor. Dilimizde tüy bitti. Bir yıldır yazdık durduk. Bu konuda tüm uyarılarımızı satrançla zerre kadar ilgisi olmayan bu yönetim ne dinledi, ne de umursadı. Yarışmanın sonuçlarının adaletli olduğunu söylemek, yetersiz tur sayısı yüzünden mümkün değil. Tek bir yaş grubu yok, ilk üçün eşitlik bozma olmadan belli olduğu. Birbirleriyle oynamamış sporcuların ilk sıraları aldığı, kalabalık yaş gruplarında görülen bir durum.

Bu satranç değil ki! Bu yasak savmak!

Dereceye giren kıymetli sporcularımızı tenzih ediyorum, ancak adalet herkese lazım. Böyle yarışma olur mu?

Umurunda değil Gülkız Tulay ve ekibinin, bu yarışmalar en az 11 tur olmalı diye konuştuk durduk. Matematik  hesabını verdik. Anlaşılır gibi değil.

Küçükler Milli Takım Havuzu   Yıldızlar Milli Takım Havuzu İki dosya da TSF kaynaklı özgün dosyalardır.

Peki çözüm nedir? Sevgili Fatih Demirbaş’ın çözümünü manifestomuzda göreceksiniz.

Yaş gruplarını ve sonuçlarını tek tek vermeyi istiyoruz. Bunu daha sonra güzel oyunlarla birlikte yapıyor olacağız.

O nedenle Geçmiş Olsun tefrikalarının bu bölümünde kıymetli çocuklarımızın isimleriyle, şimdi sizlere sunacağımız isimleri bir araya getirmeyi istemiyoruz.

Hakem ve Görevli Atamaları

Hakem atamalarını hayretle ve ıstırapla karşılıyorum. Ne diyebiliriz ki! Bizim dönemimizde de mutlaka hatalı atamalar olmuştur. Ancak, son üç yıldır tamamen politik yatırım olarak kullanılan hakem müessesi hiç bu kadar sıkıntılı bir dönemden geçmemişti.

MHK atamalarının adil olduğunu söyleyemeyiz. Hiç kimsenin bu durumdan memnun olmadığını biliyorum.

2015 Temmuz ayında iş nedeniyle gittiğim bir ilde FIDE hakemi bir arkadaşım ile görüştüm. Hepimizin tanıdığı, saydığı, camiada çok sevilen bir arkadaşımız. Artık aktif değil. Bunun nedeni de Gülkız Tulay yönetimi. Sarılıp hasret giderdikten sonra konu satrançtan açılınca, kendisine neden bıraktığını sorduğumda, bana söylediği ilk cümle şuydu: “Başkanım artık adalet yok! Sizin zamanınızda sizle çok tartışıyorduk ama adalet vardı. Yanlış yapan karşılığını alıyor, çalışan karşılığını alıyordu.  Ne kadar farklı şimdi her şey!” Genel Kurulda kendisinden bunu kürsüde dile getirmesini istedim Çıkıp söyleyecek! Sabredin. Benim yeğenim de değil, eniştem de değil,  kardeşim de değil, oğlum da değil!!

Ülkemiz satrancının en önemli etkinliği bu iki turnuva. Bu nasıl hakem ataması? Bunlar nasıl kararlar?

IA Oğuz Cem Akın ve FA Özgür Acar iyi hakemlerimizden… Ancak ekip zayıf olunca hatalar da kaçınılmaz oluyor.

Taş dizmesini bilmeyen hakemler olduğu iddia ediliyor. Buna inanmakta zorluk çekiyoruz.

Türkiye Şampiyonalarının her ikisinde de kural hataları ve tartışmalı oyunlar vardı. Bunlara ilişkin özel haberi ayrıca sizle paylaşacağız. Hem resim, hem tutanak hem de videolarıyla. Bu özel haberi daha sonra izleyeceksiniz.

Ben şimdi sizi bir video izlemeye davet ediyorum.

Bu bir satranç dersi videosu değil! Arkada görüldüğü gibi Türkiye Şampiyonası videosu.

MHK’nin hangi normları içerisinde bu türlü bir etkinlik  ve nasıl bir “Türkiye Şampiyonası öncesi gerçekleştirilebilir olarak yer alıyor” bilmiyorum.

Ancak izlemenizi istiyorum. Lütfen diğer hakemlerin surat ifadelerine de bakınız.

Sevgili Ahmet Kansal’a teşekkür ediyorum, bu videoyu paylaştığı için. Paylaşımdaki görüşlerine katılamayacağım.

Videoda yer alan bu hakem arkadaşımız İzmir İlinden.

Ben dedikoduyu sevmem, ancak soru sormak hakkımız:

Hangi yetki ve güçle bu arkadaşımız, bu şarkıyı maçtan önce sporculara söyletiyor?

Sevgili IA Oğuz Cem Akın, kıymetli MHK Başkanı Olgun Kulaç arkadaşımız, nedir değerlendirmeniz?

Bu durumu nasıl karşılıyorsunuz? Şampiyona gözlemcisi nasıl karşılıyor bu durumu? Eğer sizce çok güzelse bu uygulama tüm şampiyonalarda yapalım mı?

Neden Emektarlarda da söyletmediniz aynı şarkıyı? Ne kadar sevimli dururdu! Sayın Kulaç, FIDE’ye önermeyi düşünüyor musunuz bu uygulamayı?

Gülkız Tulay ve yönetimi de her yönetimden önce el ele tutuşup dans ederek bu şarkıyı söyleseler mi acaba? Nasıl olurdu?

Bu ülkede olimpiyat düzenledik!  Bir değil İki kez! 28 FIDE Uluslararası Hakemimiz, 33 FIDE Hakemimiz, yüzden fazla ulusal hakemimiz, il hakemlerimiz var. Ancak Antalya’da bu kadar önemli bir organizasyonda bu hakemlerin çoğu görev alamadı. Şampiyonada MHK görevlendirmesinden anlaşıldığı kadarıyla 6 aday hakem vardı! Tamam, gelmeyen ya da gelemeyen hakemlerin yerine organizasyon ilinden hakem atanır, ancak Antalya’da o kadar çok unvanlı ve yetkin hakem var ki?

Ben atamaların bir kısmının ödül olarak yapıldığına inanıyorum. Sonuç almada hatalar olduğunu duyuyorum. Sporcuların aranarak sonuç teyit edildiğini bile duyduk hakem arkadaşlarımızdan. Bir kısmı deli gibi çalışmış diğerleri de norm almak için gelmiş.

Örnek vermek istiyorum. Bu facebook paylaşımında yer alan ve bana hiç de haddi olmayacak şekilde iftira atan birisi “hakem olarak” görevliydi.

12648094_10153807558514000_720028251_n

 

Öncelikle ben puro içmiyorum, sigarayı bıraktım içen herkese de bırakmasını öneririm. Çok yıllar oldu. Çok kötü bir alışkanlık sakın kimse yaklaşmasın!

Çalışmak ve üretmek konusunda konuyu anlayanlar bir değerlendirme yapsın. Satrançla ilgisi olmayanın bir üretim yapamayacağı aşikar. Herkes haddini bilsin, bugün var olan sistemi kuran günde 18 saat üreten bir insana çamur atmak için önce fikriniz olsun. Eğer şehir şehir adalarda modalarda dolaşıp, gülümsemek çalışmaysa, Bayram benim başkan adayım o zaman.

Ancak 2013’te hakemliğe adım atan bu kişi, sanırım hızla yükselmenin yöntemini tanımadığı, bilmediği insanlara çamur atarak, her paylaşımında TSF Başkanına methiyeler dizerek olarak bulmuş. Olabilir herkes nasıl yükseliyorsa, öyle iner aşağı. Söylediklerini, hicivsel olarak sizlerin değerlendirmesine bırakıyorum : ) Ama ben sadece gerçekleri yazıyorum! Bugüne kadar yazdıklarıma yalan ya da gerçek dışı diyen çıkmadı! Herkese bu arkadaşımızı takip etmesini öneriyorum. Takip etmenizde yarar var. Neden bu kadar kızgın olduğunu daha önce yazdığım bir habere bağlıyorum. 2016’ya Merhaba Bu arkadaş 20 tane küçük ana okulu öğrencisinin karşısına bir takım koyup, sonra bunu facebook sayfasında paylaşarak TSF Başkanına methiyeler dizen arkadaş.

İl ve ilçe temsilcilerine sosyal medyada başkan ve yönetiminin paylaşımlarını beğenme konusunda talepler geldiğini biliyoruz, duyuyoruz. Bunlar oya tahvil eder mi? Asla etmez. Oy sandığında benim satranç emekçisi dostlarım bunun hesabını sorar!

Ancak ne var ki artık Türk Satrancında liyakat ölçütleri tamamen facebook paylaşım ortamında “Başkan ve ekibinin paylaşımlarını” kaç kez beğendiğiniz oldu. Kim olduğunuz önemli değil. Satrançla ne kadar ilginiz olduğu önemli değil. Facebook hesabınız olsun, beğenin, nasıl olsa birileri görür ve sizi değerlendirir.

Bu o kadar abartıldı ki, YK üyelerinden bile hesap sorulur hale geldi durum. Genel Kurulda çıkıp konuşacak YK üyeleri olacak. Hiç merak etmeyin. Belki daha önce!

Hakemlerin kulüplerle anılması da yeni bir moda oldu. Kulübünüz turnuva mı düzenliyor, İl Hakem Kuruluna söylüyorsunuz, turnuvaya kulübünüzden hakem atanıyor. Tarafsızlık ne olacak? Aman canım ne olursa olsun! Hem illa taraf tutması gerekmez değil mi? Ben ilk kez “antrenör – hakem” adlı bir deyim duydum.

Görevlilerin seçilmesindeki gariplikler sadece hakemler ölçüsünde kalmıyor.

Şimdi size bir kaç görevlendirme daha sunuyorum, şampiyonanın danışma bülteninden bunlar.

YK Üyesi Mustafa İmamoğlu, Şampiyonada yönetim kurulu üyesi olarak bulunduğunu biliyoruz…

Eşi Şerife İmamoğlu (Rehberlik Hizmetleri Koordinatörü)

Kız kardeşi Meliha İmamoğlu Şavk (Doktor)

TSF neden bu konulara dikkat etmiyor bilemiyorum.

Bunlar bir kaç örnek… Örnek sayısı artırılabilir.

Diyebilirsiniz ki ne zararı var?

Devlet Yasa çıkarıyor, diyor ki: “Hakem, Antrenör, Sporcu oy kullanmasın. Yoksa kalkarlar seçimlerde politik olarak karar verirler.” Satrancı göz önüne almadan çıkartılmış bir yasa. Oysa biz defalarca yazdık ve müdahil olduk duruma ancak, sporumuzun kendisine yönelik özelliği göz önüne alınmadı. Satranç gibi ölene kadar profesyonel olarak icra edilebilen bir spor için çok yanlış bir uygulama. Mutlaka değişmeli.Satranççı kendini yönetecek kimseleri seçmeli.

Ama satranççı yasalara saygı gösteriyor, ancak TSF göstermiyor.

Yukarıda ismi geçen Şerife İmamoğlu, son Mali Genel Kurulda delegeymiş. 2015 Mali Genel Kurul Delege Listesi 81. Sıra

Şimdi, eşiyle birlikte görevlendirildiği bu yönetime, bir sonraki genel kurulda oy verir mi bilemiyorum. Mutlaka doğruyu görebilecek kanaate sahiptir kendileri.

Ama Gülkız Tulay, artık ipin ucunu kaçırmış durumda.

Görevlendirmelerde delegelerin akrabalarının seçilmesi, delegeler seçilmesi, YK üyelerinin birinci dereceden akrabalarının seçilmesi, il temsilcilerinin atanmasında bunun örneklerinin görülmesi, hakem atamalarında eş-dost-gönül bağı gibi ilişkilerin öne çıkması sizce neden? Bir nedeni, oğlunu TSF’nin kaynaklarıyla görevli olarak 3 kez yurt dışına gönderen TSF Başkanının bunu genel ve makul bir uygulama olarak göstermesi olabilir mi?

Bu işler böyle mi olmalı sizce dostlar? Bu kaynaklar kimden geliyor?

Velilerden ve onların çocuklarından! Reva mıdır?

Bunların geri dönüşü de olacak herkes bunu bilsin.

Görevlendirmelerdeki tatsızlıklara devam ediyor olacağız.

Konuya ilişkin bir sonraki yazı Evrensel Bilgin kardeşimin İllüzyon Başlıklı haberi olacak. Müthiş bir yazı! En erken yarın, belki Çarşamba belki de daha yakın… Kaçırmayın…

————————————

Tam burada bir haber vardı! Çıkarttım! Tek başına büyük bir haber olacağı için… Önce bir bilgi edinelim konuya ilişkin sonra kullanırız : )

Share Button