2016 Türkiye İş Bankası Süper Satranç Ligi Sona erdi…

Bu yıl lig müthiş bir rekabete sahne oldu. Hatay Büyükşehir Belediye Spor Kulübü, yıldızlar geçidinden oluşan kadrosuyla şampiyonluğa ulaştı. Hatay’ın kadrosu her yıl güçleniyor ve daha iyiye doğru gidiyor. Bunda takımın lideri GM Yılmaz’ın büyük katkısı olduğu açık. Ama kuşkusuz günümüz koşullarında takıma büyük destek veren Hatay Büyükşehir Belediyesi alkışı hak ediyor. Belediye Başkanı Dr.Lütfi Savaş’ın Türk Satrancına yıllardır verdiği katkı takdire şayan. Gerçekten büyük başarı şampiyonluk bu ligde. Bu kadar önemli ve büyük kaynağın satranç sporuna aktarılması, şehirde yetenekli sporcuların rol modelleriyle birlikte olması, sporumuz adına gurur verici bir durum. Umuyorum bu destek uzun süreli ve kalıcı olur, umarım diğer belediyelere örnek olur. Şampiyon takıma bu alkışın yanında iki eleştiride bulunacağım, umarım dikkate alırlar. İlki, takımın yöneticilerinden birisi olarak ligde bulunan İl Temsilcisiyle ilgili, Kapanış töreninde kupayı aldıktan sonra TSF Başkanına iltifatlar düzen il temsilcisi Sultan Daban’a ilişkin. Sultan Daban, Hatay Satrancına ne kadar yakışıyorsa, Gülkız Tulay da o iltifatları o kadar hak ediyor. Sultan Daban’ın il temsilcisi olduğu dönemde Hatay’da satrancın durumunun ne olduğu açık! Hatay Büyükşehir Belediye Spor Kulübüne ilişkin ikinci eleştirim, İTÜ Spor Kulübüne 2014 yılında söz verilen ve hala ödemedikleri 4.000 TL bonservis bedelini unutmaları. Umarım bu şampiyonluk anımsamalarına yardımcı olur…

Süper Ligde ikinci sırayı alan Kayseri Şeker Sporu ve tüm sporcularını tebrik ediyorum. Kayseri Şeker Spor Kulübü ile ilgili farklı bir değerlendirmeyi daha sonra ligle ilgisiz bir yazıda yapacağım. Kayseri Şeker Fabrikalarında ve  Spor Kulübünde 15 Temmuz depremi devam ediyor… Ayrıntıları sonraki yazımda kaynaklarıyla sizlere sunacağım…

Deniz Su Aquamatch Spor Kulübü Ligi bu yıl üçüncü bitirdi. Benim şampiyonluk favorim Deniz Su Aquamatch’ti.  Ama sporun önemli bir boyutu da sürprizlere açık olması. Deniz Su Aquamatch’in yıllardır kovaladığı şampiyonluğa yakında ulaşacağını tahmin ediyorum. Satrançta kurumsallaşan kulüplerimizden birisi.

Benim en büyük hayal kırıklığım Beşiktaş oldu. Mükemmel bir takım ama nasıl olur da bu sonuçları alır, akıl alır gibi değil. Karakartal bu yıl ligde döküldü….

Kuşkusuz Süper Ligin en eski kulübü İTÜ Spor Kulübünün de küme düşmesi bir hayal kırıklığı. Sporcularımızın lige gelememesi, bazı aksilikler bu sonucu hazırladı. Ben bütün güçleriyle ellerinden geleni yapan sporcularımla gurur duyuyorum. Bu düşüşün arkasındaki başarısızlık benim başarısızlığım. Önümüzdeki yıl nasıl telafi edeceğimizi de herkes görecek!

Kapanış töreninde takımların aldıkları kupaların boyutları beni çok mutlu etti. Bu konuda geçmişte bir eleştiride bulunmuştum. “80 TL’lik Kupa Bizim Hakkımız” diye bir yazı yayınlamıştım. Şampiyon olmamızın ardından bize layık görülen şampiyonluk kupasını anlatmıştım. Bu yazının ardından, “keşke bizle iletişim kursaydınız” eleştirisi gönderilmişti bana. Daha yeniydi bu kötü yönetime olan muhalefetim.

Bakın yazıdan önce Gülkız Tulay’a yolladığım mesaj ve aldığım yanıt neymiş? (13 Eylül 2014)

Neyse ki, o zaman bu eleştirileri yapmamız, bugün güzel bir kupanın verilmesini sağlıyor. Yani iki ihtimal var: Ya biz eleştirmezsek göremeyecek kadar basiretsiz bir yönetim, ya da biz şampiyon olunca iyi kupa vermeyecek kadar iyi niyetli… Sonuç olarak 2013-2016 yıllarında verilen şampiyonluk kupalarından en kötüsü İTÜ Spor Kulübüne verildi… Ne rastlantı ama!

Neyse ki, Türk Satrancının Gülkız Tulay’ın başkan olarak katıldığı son Süper Lig organizasyonuydu bu. Süper Ligde çok sayıda kulüp ve dostla da temasımız oldu. Herkesin ne kadar şikayetçi olduğu ortada. Kuşkusuz çiğnenmiş sakız gibi ayakkabı altına yapışan, atsanız da başkasının ayakkabısına dert olan yapışkanlar bir sorun ama bu genel bir sorun değil.

Her neyse, Süper Lig sırasında selam vermekten çekinmeyen yürekli insanların yanında, görünce yüzünü yere eğen insanlar da olmadı değil. Zamanında ve doğruya yürümek isteyen herkese kollarımız açık…

Tabii Süper Ligin en büyük yanlışlarından birisi, Konya’da başlayan kaptanlık kartı sorunuydu. Çünkü Teknik Toplantıda bu konuyu İTÜ Spor Kulübü olarak dile getirmiştik. Önce benimle ve bizim kulübümüzle hiç ilgisi olmasa da, Konya’da Kulüpler Şampiyonasında olan skandalı anımsayalım. Önce bu konuda yazdığım  yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu konuda ayrıntılı bilgileri sevgili arkadaşım ve kardeşim Fatih Demirbaş’tan aldım…

Olay şu! Konya’da Türkiye Kulüpler Şampiyonasında zirveye oynayan iki takım arasında (Karaman Masterlar Spor Kulübü – Kahramanmaraş DSİ Spor Kulübü) oynanan maçta, takımların herhangi birinin kadrosunda olmayan, listesinde bulunmayan, sporcusu olmayan Metin Alper yakasında Karaman Masterlar Spor Kulübü’nün yaka kartıyla masalara yaklaşır ve Karaman takımının arkasında hızlı bir şekilde tüm takım oyuncularına şu şekilde farklı talimatlar verir: “Sen Kazanca oynuyorsun beraberlik yok”, “kazanmamız gerekiyor”, “Sen beraberlik yap”… Üstelik bu söylemler hakemin önünde oluyor.  DSİ takımının yöneticileri ve bazı sporcuları durumdan şikayetçi oluyor. Birisi de Fatih Demirbaş ben de öyle öğreniyorum. Ancak, itiraza rağmen, aynı durum bir kaç kez tekrarlanıyor.

Bu tam bir fecaat… Üstelik fecaat sonra da devam ediyor. DSİ takımı itiraz ediyor İtiraz Kuruluna… İtiraz Kurulu itirazı reddediyor. İnanmakta zorluk çekiyorum.

Bu itiraz kurulu kararı… Başkan dahil içlerinde çok saydığım ve sevdiğim isimler var…

Ama karar bence kesinlikle yanlış.

Yukarıdaki olayda ne hatalar yapıldı birlikte bakalım:

1.      İtiraz Kurulunun sözünü ettiği şekilde bir FIDE kararı yok!! Bakalım karar nasıl?

Öncelikle FIDE Kurallarında değil, FIDE Yarışma Kurallarında yer alıyor Takım Kaptanının rolü…

İfade aynen şöyle:

resmin üzerine tıklamanız durumunda tüm dokümanı FIDE sitesinde görebilirsiniz.

12.6 ile kastedilen bölüm bu. Ne diyor peki?

12.6 Takım Kaptanı, kendisine ait işlevlerini yazılı bir şekilde Başhakeme önceden bildirmek koşuluyla, başka birine devredebilir.

Burada çok açık ve net olarak yazılı bildirme koşulu aranıyor, o yazılı bildirme koşulunda kime devredileceği de yazılmak zorunda kuşkusuz!

Böyle bir beyan var mıydı? Neden karşı takım bunu ibraz edemedi? Neden Başhakem bunu gösteremedi? Önceki kaptan kimdi? Neden İtiraz üceti iade edildi? Vicdani bir sorun mu?

Başhakemden yanıtlamaya başlayalım, Başhakem IA Oğuz Cem Akın… Benim önerim Başhakem IA Oğuz Cem Akın sakın buna benzer şeyleri 2016 Bakü Olimpiyatlar’da yapmasın… Yoksa çok hızlı meşhur olur!

2.      İtiraz Kurulu kararında FIDE Kurallarına referans verilmesi doğru olabilir, ama bu konuda TSF’nin bir mevzuatı olmazsa.. Benim bu konuda “kaptanlık görevinin devredilebilmesi” yorumum çok açıktır. Eğer bu konuda TSF mevzuatı varsa, FIDE kurallarına aykırı da olsa, TSF mevzuatı uygulanmalıdır. FIDE, Federasyonlarına önceden belirtilmesi koşuluyla, kendi kurallarını koyma ve uygulama iradesini verir. Şimdi var mı TSF’nin bu konuda mevzuatı? Olmaz mı?

Şampiyona öncesinde kulüplere çevrim içi olarak açılan liste girme işlemlerinde kaptanların kim olduğu belirlenir.

Bu husus Kulüpler Şampiyonasında ya atlanmış ya da turnuva sayfasında yayınlanmamış. Yani ya Teknik Kurul hata yapmış (eğer kaptanlık beyanları sisteme girilmediyse) ya da Başhakem hata yapmış (kimin kaptan olduğu sayfada yayınlanmadıysa)…

Ama eğer doğrusu uygulansaydı nasıl olacaktı? Süper Ligde bu var isteyen bakabilir.

Süper Lig Kulüplerin Sporcu Listeleri 

Neredesin Abidin? Istırabın Resmini Çizebilir misin? Aaaaah, ah!!

İşte durumumuz…

Bence mevzuat var eksik uygulanmış…

3.      Bu yetkinin “herhangi birine” devredilebilmesi “AKLA AYKIRI”…  FIDE kurallarında her şey yazmaz. İyi bir hakem kurallarda olmasa da muhakeme gücünü kullanarak doğru karar verir. Nedir sorun? Niye “sokaktan geçen herhangi bir vatandaş” takım kaptanı olamaz? Çünkü canlı yayın yapılıyor! Adam duruma bakar gelir müdahale eder Saçmalık yani yapılan! Çünkü, sporda herkes disiplin hükümlerine ve sporun kurallarına uygun davranmalıdır. Ancak kişinin cezai sorumluluğu olmazsa, nasıl sıfatı olabilir. Siz birisini takım kaptanı yapacaksınız, ama takımınızla ilgisi olmayacak. Olur mu öyle şey?

4.      Velev ki diyelim sokaktaki adama bu yetki devredilsin. Hangi yetkiden söz ediyoruz? Dünyada nerede görülmüş bir takım kaptanının sporcusuna “Kazanca oynuyorsun, beraberlik yok, kazanmamız gerekiyor” gibi ifadeleri kullanabileceği! Akıllara zarar.. Neden bu eylemi Başhakem ya da hakem cezalandırmıyor? Olur mu hiç? Acaba başka maçlarda oldu mu bu uygulama? Bu itiraz edilen gördüğümüz rezalet, bir de bunun itiraz edilmeyen görülmeyenleri vardır…

Vay benim satrancım vay… Ne ellere düştün sen!

Bu konuda daha fazla yoruma gerek yok! Ustasından öğrenmek isteyenlere, en güzel yorumların olduğu bir sitenin linkini veriyorum, gidin: tarafsız, doğru ve gerçekten hakemin hası bir “adamdan” öğrenin… Ben Bakü yolcularına özellikle tavsiye ediyorum. Kol kırılır, yen içinde kalır…

FENERWEB Sitesi

Eğer siz kalkıp da liyakat, deneyim, eğitim silsilesini takip etmeden kişileri kısa sürede yükseltirseniz böyle yere çakılırlar. Bu hata o hakemin hatası değil, “o hakem” sözcüğüyle kastım Başhakem ve masa hakemidir. Bu hata, onları bu yarışmalara hazırlıksız yollayan MHK’nindir. Başhakem Uluslararası Hakem Oğuz Cem Akın! Türkiye Küçükler Şampiyonasında akıllara zarar hatalar olmuştu, yazmıştık. Ben yaşamımda ilk kez bir hakemin tur başlatırken şarkı söylettiğini, buna başhakemin nedendir bilinmez, müdahale etmediğini gördüm. Ardından, MHK Başkanı ve TSF Başkanı da benim yazım üzerine gidip beraber şarkı söylediler. Ben yaşamımda ilk kez bir satranç hakeminin, kendisinin başhakem olduğu bir yarışmadan sonra “Çok şükür sıfır hatayla bitirdik, tüm ekibimi kutluyorum” şeklinde yorum yaptığını ve sosyal medyada paylaştığını gördüm. Tabii sıfır anlayışı tartışılabilirse. Nasıl sıfır hata? O kadar çok hata yapıldı ki o şampiyonada? Hiç gördünüz mü böyle yorum yapan bir futbol hakemi? Üstelik bu şampiyonaların bir gözlemcisi var!! Arkadaşımızın iyi niyetini biliyorum, ama burada iyi insan kötü insan tartışması yapmıyoruz. Yeterli olup, olamamak tartışması bu!

Ama en büyük hata Başhakemde değil, ona bu kadar kısa süre sonra ve bu hatalara karşı tekrar görev veren MHK’de… Olimpiyada gönderiliyor bu arkadaşımız. Umarım orada bir sıkıntı çekmez. Bu kadar mı hakem atamalarına karşı eleştirilerimiz? Aynı Türkiye Kulüpler Şampiyonasında hakem olarak atanan isimlere birlikte bir göz atalım:

MHK’nin 2016 Türkiye Kulüpler Şampiyonası Görevlendirmeleri

Bu TSF’nin MHK’sinin resmi sayfasında bulunan dosya….

Olur ya kaybolur falan ben bir de bizim sitemize bir kopyasını koyuyorum…

Kulüpler Şampiyonası Hakem Görevlendirmeleri

Listede isimlerden birisi Nevin Akkuş, Mardin bölgesinden… Bir kadın hakemimize görev verilmesi, üstelik Güneydoğu Anadolu Bölgesinden verilmesi kuşkusuz alkışlanacak bir durum. Nevin Akkuş İl Hakemi… Sanırım bu şampiyonadan sonra ulusal hakem de olur yakın zamanda. Hakem arkadaşımızın lisans sisteminde sorgulamasını yapalım mı? Bakalım ne göreceğiz?

TSF Lisans sisteminde Soyadı Akkuş olarak yapılan aramanın sonucu

Allah, Allah… Rastlantıya bakar mısınız? Hakem arkadaşımız Mardin Kale Gençlik ve Spor Satranç kulübü Derneğinin aktif, 26 Şubat 2016’da lisansı vize edilmiş bir sporcusu. “Yahu ne var bunda?” değil mi? Bana göre bir kişinin hem hakem hem de sporcu lisansının vizeli olması ciddi bir sıkıntı ama onu bir kenara koyuyorum. Bu federasyonda o mevhumu anlayacak, o nüansı tartışabileceğim satranç bilgisi olan bir kişi yok…

Esas sorun başka…

Sorun aynı kişinin lisanslı olduğu kulübün de şampiyonada yarışıyor olması

Nevin Akkuş, kendi kulübünün yarıştığı şampiyonada hakemli yapıyor.

Eyyyy MHK! Yeter artık, silkelen ve kendine gel… Bir hakem lisanslı olduğu kulübün yarıştığı bir şampiyonada nasıl görevlendirilir? İnanılır gibi değil… Mardin’de kim il temsilcisi? Var mıdır bu hakem atamasıyla ilgisi? Katılan Spor Kulübünde bir görevi var mı bu kişilerin?

Şimdi Süper Lige dönelim…

Yukarıdaki Konya Kaptanlık faciasından sonra, Süper Ligde biz olayı Teknik Toplantıya taşıdık. Sadece uyarı amaçlıydı taşımamız. Kuralları anımsattık! Takımların listelerinde kimin kaptan olacağının belirlendiğini işaret ettik.

Başhakem bu durumu oylamaya sundu, önerimizi!

Akıl alır gibi değil. Yarın şöyle bir durum olacak mı merak ediyorum…

Bir turnuvadan önce gelen bir talep ya da şikayet sonucunda satranç tahtası farklı dizilebilir mi? Yüzlerdir yıl çapraz giden fil, o turnuvada düz gidebilir mi? Vezir kilo alıp şah gibi oynatılır mı?

Bunların oylaması olur mu?

Ne demek oylamak kardeşim?

Konya’da olan fecaat, Allah’tan Süper Ligde olmadı… Ama o fecaatin kahramanı olan kişi, gelip bana tacizde bulundu. Tabii ben bu tür tahriklere gelmeyecek bir kişiyim. Onu da başka bir zamanda anlatırım…

Dik Dur Eğilme! Devam ediyor olacağız…