Merhaba – Fatih Demirbaş

Share Button

Merhaba satranç dostları;

“Merhaba” sözünün çok ilginç bir o kadar da hoş ve sıcak bir anlamı var. Farsça kökenli olan Merhaba sözünün anlamı, “Benden size zarar gelmez” demektir.

Türk satrancının nabzını tutacak ve yolunu aydınlatacak sitemizde, sizlere ilkyazımı yazmanın heyecanı ve sorumluluğu altında tekrar merhaba diyorum…

Uzun yıllardır Türk Satrancına temsilcilik, antrenörlük, sporculuk ve yöneticilik alanlarında hizmet etmiş ve etmeye devam eden bir satranç emekçisi olarak köşemden Türk Satrancının mevcut sorunlarını, bu sorunların sebeplerini ve çözüm önerilerini yazmaya çalışacağım. Sizlerin de bana iletmek istediği sorunları ve düşünceleri dinleyerek tüm satranç emekçilerinin sesi olmak ve tüm satranç camiası ile bunları paylaşmakta en önemli görevim olacaktır.

İlkyazımda Türkiye Kulüpler Satranç Şampiyonasında TSF Başkanı Sayın Tulay ile aramızda geçen diyalogu paylaşmak istiyorum.

Şampiyonun ilk turunda yerlerimizi almış, açılış konuşmasının ve açılış hamlesinin yapılmasını beklerken; sayın başkan kurmayları ile birlikte takımımızın bulunduğu masanın yanında belirir ve kulüp yöneticimiz Bünyamin Sağlam ile sohbete başlarlar. Bünyamin Beyin Fatih Hocamız da bizim takımımızda demesiyle, yanlarına gidip, sayın başkana kocaman bir merhaba diyerek diyaloga başladık.

Yazdığım yazılar üzerine sinirli görünen sayın başkan, sanırım suçluluk psikolojisinden olacak sert bir tavır alarak kendini hemen savunmaya başladı. Yaptığı icraatlardan bahsetmeye çalışan başkana “yazılarımda size görevlerinizi defalarca hatırlattım” diyerek kulüplere sağlanan maddi desteğin uygulama kısmında hatalı olduklarını hatırlattım. Trabzon’dan gelen takımla Ankara’dan gelen takıma aynı miktarda desteğin verilmesinin yanlış olduğunu söyledim ve çözüm önerimi de yıllardır her ortamda konuştuğum gibi kendilerine ilettim. Mevcut durumda kulüplere ödeme yapılırken, mesafeye göre devletin her yıl belirlediği yol ve beslenme harcırahının verilmesinin doğru olduğunu söylediğimde aldığım iki cevap beni şoke etti.

Sayın Başkan dedi ki,

  • Her sorunu hemen düzeltmemiz mümkün değil.
  • Kulüplere maddi destek sağlamak zorunda değiliz.

Buradan sayın başkan ve ekibine sesleniyorum, “Çok mu zor bu önerdiğim düzenlemeyi yapmak? Bir çalışanın yarım günlük mesaisini almaz diyorum. Ama önemli olan bu sorunun farkında olmak ve çözüm arayabilecek beceri ve yeteneğe sahip olmak.”

Kulüplerin belirlediği delegeler ile seçilen sayın başkan kulüplere maddi destek sağlamak zorunda değilmiş. Peki, sizin göreviniz nedir? Siz ne yapmak zorundasınız? Bunları bizlerle paylaşırsanız seviniriz.

Benim için rahat, sayın başkan için sıkıntılı geçen sohbetin arasına 16 yaş altı bayan sporcumuz İpek Duru girer ve şu soruyu başkana sorar.

Soru: Başkanım Avrupa Okullar Satranç Şampiyonasında aldığım 3.lüğün bana getirisi nedir?

Cevap: Birden sessizliğe bürünen sayın başkan bu konuyla başka arkadaşlarım ilgileniyor, onlara sormamız gerekiyor der ve ilerde devletin burs sağlayacağını söyler.

Ve bu konuda da hayalleri olan genç kadın sporcumuza da arzu edilen bir cevap veremeyen sayın başkan açılış konuşmasını yapmak üzere yanımızdan ‘eleştirilerinize dikkat ediniz’ diye söylenerek uzaklaşır.

Sayın başkana bir daha soruyorum, İpek Duru’nun bu başarısı federasyon tarafından nasıl ödüllendirilecek? Yoksa diğer bayan sporcularımız gibi o da başarılı oldukça ailesi ile birlikte cezalandırılacak mı? Ailesi on binlerce TL mi harcamak zorunda kalacak?

Türk Satranççısının hak ettiği yerde, hak ettiği değeri göreceği günlerin çok yakın olduğuna inanarak sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Fatih DEMİRBAŞ

Share Button