Fatih ATAKİŞİ Röportajı

Share Button

Merhabalar, röportaj serimizin ikinci bölümünde Fide Ustası, Yazışmalı Büyük Usta ve 2000 yılı Avrupa Şampiyonu Sn. Fatih ATAKİŞİ’yi konuk ediyoruz.
10300425_10152550486964329_6419286722235818298_n

Evrensel B. – Merhabalar üstadım röportaj teklifimi kırmayıp kabul ettiğiniz için teşekkür ederim, kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Fatih A. – Emekli muhasebe müdürüyüm. Evli ve 2 erkek çocuk babasıyım. Yazışmalı satrançta büyük usta ve 2000 yılı Avrupa Şampiyonuyum. Masa satrancında ise FM yim. İş hayatım nedeniyle 1984 yılından beri turnuvalara sık katılamıyorum. 80 öncesi hayli başarılıydım.

Evrensel B. – Sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Çocukken hayal ettiğiniz meslek neydi acaba?
Fatih A. – Kesinlikle doktor olmak istiyordum ama okuduğum yabancı okul hayallerimi mahvetti 🙂

Evrensel B. – Hangi okuldu bu?
Fatih A. – Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi, isme bakın erkek lisesi 🙂

Evrensel B. – 🙂 Sizi sıklıkla internette satranç oynarken görüyoruz, bunun dışında hobileriniz nelerdir?
Fatih A. – Çok sıkı bir pul koleksiyoncusuyum. 35.000 adet pulum var. Satranç pul koleksiyonum ayrı bir kıymet taşıyor tahmin edebileceğiniz üzere. Ayrıca evimde 5.000 adet kitap ve 3 kütüphane var. Deli gibi okurum. Başka da bir hobiye zamanım yok 🙂

Evrensel B. – Oldukça çarpıcı, pul koleksiyonu konusunda ortak bir noktamız var.
Fatih A. – Süper.

Evrensel B. – Dedem posta müdürü olduğu için babam pul koleksiyonuna başlamış, onun kaldığı yerden ben devam ediyorum.
Fatih A. – Bendekiler çoğunlukla damgasız ve seri pullar ayrıca internet kataloglarından değerlerini takip edip açık arttırmalara da giriyorum benim dedem de PTT başmüdürüydü 🙂

Evrensel B. – Hayatta en çok sevmediğiniz durum ya da davranış nedir?
Fatih A. – Haksızlık ve yalan söyleme, sahtekârlık ve hırsızlık nefret ettiğim şeylerdir.

Evrensel B. – Hayatta sizi en çok ne mutlu eder ve en mutlu anınızı paylaşabilir misiniz bizimle?
Fatih A. – Satranç ta şampiyon olmak veya bir şampiyon yetiştirmek beni çok mutlu eder. Avrupa şampiyonu olduğum gün çok mutlu olmuştum ama maalesef TSF benimle o mutluluğu paylaşmamıştı. Türkiye’nin satrançtaki ilk Avrupa Şampiyonu benim :). Tarih böyle yazıyor, sevseler de sevmeseler de.

Evrensel B. – Ne olmuştu da TSF sizinle paylaşmadı bu gururu, kısaca bahsedebilir misiniz?
Fatih A. – İki kere ödül almam konusunda karar almışlardı, hem Kahraman Olgaç federasyonu hem de Ali Nihat Yazıcı federasyonu, ancak seneler geçmesine rağmen ödülümü vermediler. Ben de kızıp mahkemeye verdim elimdeki belgelerle ancak TSF den habersiz bu turnuvaya girmem ve de yazışmalı satrancın sanal olduğu gerekçeleriyle davayı kaybettim temyize de gitmedim. Umarım TSF mutlu olmuştur Avrupa şampiyonu bir satranççıya ödül vermemekle. Yok, tüzükleri müsait değilmiş vs. vs. insan ödül vermek isterse verir. En azından onore edebilirlerdi onu bile yapmadılar, o zamanlar yazışmalı satranç TSF ye bağlı değildi.

Evrensel B. – Yazışmalı satrancın sanal olması durumu bana biraz garip geldi, dünyada federasyonu olan bir dal oysaki davayı kaybetmeniz bu sebeple olmuşsa hukuk ihlal edilmiş gibi görünüyor.
Fatih A. – Mahkeme satrançtan ne anlar, neticede devleti mahkemeye vermiş oluyorsunuz, kolay değildi zaten kazanmak. Ama bu olay her zaman durup durup TSF’nin karşısına bir leke olarak çıkacaktır.

Evrensel B. – Sonuçta sizin dediğiniz gibi, tarih sizi mağdur olarak değil şampiyon olarak hatırlatacak.
Fatih A. – Aynen ve iddia ediyorum başka bir Yazışmalı Avrupa şampiyonunu Türkiye çok zor çıkartır, 8 sene emek vermek gerekiyor.

Evrensel B. – Yazışmalı Avrupa şampiyonu olduğunuzda tam olarak ne hissettiniz?
Fatih A. – Müthiş bir duyguydu o, herkes anlayamaz. Tarihe geçiyorsun. Yazışmalıyı sev sevme. Bir emek vermişsin ve karşılığını alıyorsun. 53. Avrupa Şampiyonu Fatih Atakişi (TUR) yazıyor federasyonun kaynaklarında.

Evrensel B. – Bu başarınızın sırrını bizimle paylaşır mısınız?
Fatih A. – Tam 8 sene uğraştım Avrupa Şampiyonu olmak için. Sırrı basit; sabır, hırs ve çalışma çalışma çalışma. Küçüklere bunu anlatmak öyle zor ki Oyun ortası kitabım var 300 sayfalık bastırmadım sırf öğrencilerim için ama çalışmıyor keratalar.

Evrensel B. – Ülkemizdeki kadın satrancı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Fatih A. – Felaket! Takımlara adam bulamıyoruz. Hep söylerim kızlar oyuncak bebeklerle büyüdükleri için sanırım bir savaş oyunu onlara sevimli gelmiyor. Yoksa zekâ bakımından erkeklerden fazlalıkları bile var. 🙂

Evrensel B. – Federasyonun satrancı yönetim biçimini ve Türkiye de satrancın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Fatih A. – Satrancın reklamının iyi yapılmadığını ve hak etmediği yerlerde bulunduğunu düşünüyorum. Türk satrancı bence uzun seneler şimdiki seviyemizde kalacaktır. Fazla oyuncu yetişmiyor, nedeni de çok çalışmıyoruz maalesef.

Evrensel B. – Son günlerde sık yapılan bir tartışma olduğu için soruyorum; satrancı, satranççılar mı yoksa yöneticiler mi yönetmeli?
Fatih A. – Elbette satranççılar işin içinden geldikleri için sorunları ve çözümleri daha iyi bilirler. Ama müşterek yönetim neden olmasın ki?

Evrensel B. – Çok çalışmıyoruz dediniz, Federasyonun bu konuda sorumluluğu ne düzeyde sizce?
Fatih A. – Burada federasyonun sorumluluğu antrenör ve hoca düzeyindedir ama bu gemiyi kaçıralı seneler oluyor. 70.000 antrenörün olduğu bir satranç ülkesi midir Türkiye? Elbette hayır. Bunların çoğu zayıf oyunculardır ama unvanları hoca veya antrenördür. İşte bu faktör ilerlememizi bence önlemektedir. Siz sadece toplama ve çıkarma bilen birini matematik hocası yapar mısınız? Buna benziyor işte…

Evrensel B. – Peki kendinizi bir kelimeyle ifade etmek isteseydiniz bu ne olurdu?
Fatih A. – Şövalye 🙂

Evrensel B. – Don kişot gibi mi? 🙂
Fatih A. – Aynen öyle.

Evrensel B. – Çok kitabınız olduğundan bahsettiniz, en sevdiğiniz ya da en çok etkilendiğiniz kitaplar hangileri?
Fatih A. – 11 Eylül ile ilgili Atilla Akar’ın bir kitabı ve Yaşar kemal in İnce Memed’leri bende çok iz bıraktı.

Evrensel B. – Genel kültürün son soruları geliyor şimdi. En sevdiğiniz sinema filmi hangisi ve de ne tarz müzik dinliyorsunuz?
Fatih A. – Korkmuyorum ama korku filmleri çok hoşuma gidiyor. Örneğin eski Dracula filmlerine bayılırdım. Hafif batı müziği tam benim tarzım.

Evrensel B. – Neden satranç oynuyorsunuz
Fatih A. – Satranç benim ilk aşkımdır. Çok faydalı bir oyun olmasının yanı sıra insanı sosyalleştirir arkadaş çevresi edinmesini de sağlar. Bugün Türkiye’yi yönetenler ve hatta şirket patronları eğer satranç bilselerdi ülkemiz 30 sene daha ileride olurdu.

Evrensel B. – Sizinle aynı fikirdeyim, peki Satranca ne zaman ve nasıl başladınız?
Fatih A. – 1970 yılında çarşıda gezinirken vitrinde gördüğüm kareli tahta hoşuma gitti ve satın aldım, kendim öğrendim, 15 yaşında biraz geçti tabii şimdiki afacanlara göre. Ne hocamız vardı ne de doğru dürüst kaynağımız.

Evrensel B. – Oyun stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Fatih A. – Oyun stilim başlarda katı pozisyoneldi şimdi ise agresif pozisyonel oynuyorum diyebilirim. Taktik karışıklıklara girebiliyorum.

Evrensel B. – Satranç tarihinde en beğendiğiniz oyuncular kimlerdir?
Fatih A. – Yabancılardan Fischer ve Capablanca. Türklerden ise devam edebilseydi eğer müthiş yetenek Feridun Öney’i çok beğenirdim.

Evrensel B. – Türkiye deki genç yetenekler arasında özellikle takip ettiğiniz isimler var mı?
Fatih A. – Hepsini takip ediyorum. Bahadır ÖZEN ümit veriyor mesela, Utku ÜZÜMCÜ de öyle.

Evrensel B. – Unutamadığınız oyunlarınız hangileri acaba?
Fatih A. – Rahmetli Hayri Özbilen’le 1976 Türkiye Birinciliğindeki oyunumu hiç unutamam. En üzüldüğüm parti de 1976 Libya Olimpiyatında kazanç vaziyetinde iken piyon da fazlaydım Faslı oyuncuyu vezir fedasıyla değirmene getirmek isteyip son sıra matını atlamam nedeniyle oyunu kaybetmiştim.

Evrensel B. – Samimi cevaplarınız için kendim ve satranchaber.com.tr adına teşekkür ediyorum
Fatih A. – Ben de teşekkür ediyor, herkese sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

Not: Sn Fatih Atakişi’nin Faslı oyuncuya karşı kaybettiği maçı veri tabanlarında bulunmaması nedeniyle yayınlayamıyoruz.


Not: Sn Fatih Atakişi’nin Libyalı oyuncuya karşı kaybettiği maçı veri tabanlarında bulunmaması nedeniyle yayınlayamıyoruz.

Share Button